|||

202 23 78
                                    

Önemli kişiler, önemli kişilerin önemli kişileri ve önemli kişilerin önemli kişilerinin önemli kişileri...Bu döngü sonsuza kadar devam eder. Hayat başkasının önemli gördüğü değil senin önemli gördüğün kişiye göre ilerler. Kendine saygın yoksa hayat başkasının önemli gördüğü kişiyi de önemli görmekle ilerleyebilir. Benim önemli gördüğüm biri yok. Hiç olmadı diyemem ama uzun süre önce kendi duygularımı bastırarak bunu engelledim. Bir kız arkadaşım, arkadaşlarım, zorlarsak ailem. Olmalarına rağmen gözlerimde kullandığım satranç taşlarından ibaretler. Bu zengin hayatında çok iyi yaşıyormuş gibi gösterdiğim taşlar. Günün sonunda yalnızım ve hep öyle olacağım.

"Fyodor! Beni dinlemiyorsun."

Kız arkadaşım tam bir mızmız. Galiba ayrılmanın zamanı geldi.

"Üzgünüm, bir şey düşünüyordum."

Somurtup telefonunu eline alınca umursamadan ayağa kalktım. Benimle ilgilenmeyi bıraktıysa biraz nefes almaya gidebilirim. Onun salak tripleri yüzünden geldiğimiz bu barda yine trip yemek sıkıcı.

"Pardon."

Gelen sesle arkamı döndüm. Kahverengi saçlı ve gözlü bir adam. Bandajları var, garip.

"Efendim?"

Bana elini uzattı.

"Dazai Osamu. Büyük hayranınızım."

Dazai Osamu? Tanıdık geldi. Kim bilir hangi ailenin çocuğudur. Bu kadar cesaretli olduğuna bakılırsa şımartılmış biri.

"Barda tanışmak garip."

Yüzüne bir gülümseme yayıldı.

"Aslında yanınıza gelmeyecektim ama sevgilinizden sıkılmış gibi duruyordunuz, kaçış biletiniz olabilirim diye düşündüm."

Şu an her şeyde trip atan sevgilim mi daha ilgi çekiciydi yoksa bu tanımadığım adam mı? Tabii ki tanımadığım adam. O da düşüncelerimi anlamış olmalı ki elimden tutup beni çekmeye başladı. Barmenin arkasından bir kapıya girdiğimizde nereye gittiğimizi çözmeye çalışıyordum. Bodrum katı? Beni mi kaçırıyor acaba? Fazla cesaretli olmalı. Sonunda merdivenler bittiğinde rahatlatıcı bir müzik eşliğinde insanların içki içtiği bir yere geldik. O gürültülü bardan daha iyiydi.

"Genelde burayı herkes bilmez."

Bu kadar az kişi olmasından belliydi zaten. Beni boş bir yere çekti. Beyaz koltuklardan birine geçtim.

"Beni buraya getirmenin sebebi ne?"

Bu sefer yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi. Planları olduğu belli.

"Eğlenmek için."

Viski ve bardaklarımız geldiğinde viskiyi bardaklara koymaya başladı.

"Bence sevgiliniz sizi aldatıyor."

Öyle olduğunu biliyorum. Bu belli bir şey.

"Farkındayım."

Doldurduğu bardağı bana uzattı.

"Neden ayrılmıyorsunuz? Şu politik ilişkilerden biri mi bu?"

Aldığım bardakla arkama yaslandım.

"Benim her ilişkim politik."

Kendine doldurduğu bardağı aldı.

"Sıkıcı bir hayat olmalı."

Tam bir şey demek için ağzımı açacakken bir adam Dazai'e doğru bıçakla yaklaştı. Dazai sanki her gün olan bir şeymiş gibi bir rahatlıkla adamın bıçağını tuttu ve başka yöne çevirdi.

"Misafirim varken böyle kabalıklar yapmanız hoşuma gitmiyor."

Her şey ani geliştiği için ne olduğunu anlamak zor. Demek öldürülmek istenen biri, neye bulaşmış olabilir ki?

"Sence ona ne yapmalıyım, Fyodor?"

Bana yöneltilen soruyla gülümsüyorum. Onun hayatına bakılırsa kesinlikle sıkıcı bir hayatım var.

...

Devam etmesi umuduyla yazıyorum 😓

Beatitude (Fyozai Bsd)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin