İğrenç bir uyku deneyiminden uyanmıştı Nora oğlunun akisine,oğlu annesi ve babasıyla ilk defa aynı yatakta yatmanın verdiği heyecan ile doğru düzgün uyuyamamıştı bile. Sabah erkenden kalkıp aşağı inmişti Nora yukardakileri uyandırmadan inmesi iyi olmuştu. Tam kahvaltı hazırlamaya başlamış iken telefonu çalmıştı kimin aradığını tahmin edebiliyordu ama burada açmak istemiyordu eğer Minho görürse sorun çıkabilirdi o yüzden hemen salondaki kapıdan dışarı çıkmıştı "Efendim jeo" telefonun diğer ucunda aramanın yanıtlanmasını bekleyen Jeongin Nora'nın sesini duyunca gülümsemiş ve söze girmişti "nasılsın Nora uzun zamandır görüşmüyoruz" Nora Jeongin'ine katılıyordu uzun zaman olmuştu gerçektende "oh evet biraz öyle oldu... ne için aramıştın" Nora uyuduklarını bilsede biraz gergindi bu sesinede yansımış olacak ki Jeongin bunu farketmişti "Nora bir sorun mu var sesin neden garip geliyor?" Nora Jeongin'in sorusuyla derin nefes almıştı gerçekten anlaması işleri dahada zorlaştırmıştı "oh hayır bir sorun yok olsaydı mutlaka söylerdim" Jeongin Nora'nın sözlerine gülmüştü "iyi bir yalancı değilsin de ... neyse bunu buluştuğumuzda anlatırsın tabii müsait isen" Nora Jeongin'in sözleriyle derin bir nefes almıştı tak diye çözmesi biraz üzmüştü Nora'yı en azından bir gün falan sürseydi yalanı. "Tabii müsaitim Jeongin sen bana konumu ve saati atarsın" Telefonun diğer ucunda olan Jeongin gülümsemiş Nora'yı onaylayıp telefonu kapatmıştı.
"Kiminle konuşuyordun?" Nora tam Minho konuşmayı fark etmediği için şükredecek iken arkasında tahminen onları dinlemiş olan Minho sormuştu sorusunu. "Hiç bir arkadaş işte" Nora kapının ağzında bekleyen Minho'nun yanından geçerek içeri girmeyi planlıyordu fakat Minho kolunu tutana kadar "o bir arkadaş Jeongin miydi?" Nora nefes vermiş ve kolunu kurtarmıştı "ya sanane be seni ilgilendirmez" Minho Nora'yı takip etmiş onunla birlikte mutfağa girmiş tezgaha yaslanmış eline bir elma alıp yemeye başlamıştı "hadi ama çocuğunun babası olarak ilgilendirir" Nora Minho'ya dönmüş sözlerini aldırmadan kendi sorusunu sormuştu "gimbap yer miyiz?" Minho Nora'nın sözleri göz devirmişti "boşuna kahvaltı hazırlama oğlumu kahvaltıya götüreceğim" Nora Minho'nun hareketlerine sırıtmış ve elindeki salatalığı yerine geri koymuştu "Bende oğlumun annesi olarak onu Jeongin amcası ile beraber kahvaltıya götüreceğim" Minho elindeki elmadan son bir ısırık almış ve çöpe atmıştı daha sonrasında Noraya dönmüş ellerini bağlamıştı "ha yani Jeongin ile konuştuğunu kabul ediyorsun" Nora da aynı şekilde Minho'ya dönüp ellerini bağlamıştı "duymak istediğin buysa evet Jeongin ile konuştum" Minho tam konuşacak iken annesinin arkasında saklanmış onları dinleyen gözleri dolmuş oğlunu farketmişti "oğlum noldu" Minho'nun sorusuyla Nora arkasına bakmış ağlayan oğlunu fark etmişti. Boylarını eşitlemek için çömelmiş oğlunun ellerini tutmuştu "aşkım neden ağlıyorsun" çok geçmeden yanlarına ayak duran Minho'da gelmişti. Babasının gelmesini bekleyen Minjae babasına dönmüş aklındakileri sormuştu "neden kavga ediyorsunuz?" Nora oğlunun kendisini umursamamasına üzülsede fazla üzerinde durmadan oğlunu yanıtlamıştı "kavga etmiyorduk bebeğim sadece nerede yemek yiyeceğimize karar veriyorduk" Minjae ellerini çekmiş annesine çıkışmıştı "ben sana sormadım" Minho Nora'ya dönmüş ne yapması gerektiğini sorar gibi bakmıştı fakat Nora şuan hiç oralı değildi oğlu onu tersledikten sonra ayağı kalkmış mutfaktan çıkmıştı. Minho oğlunu kucağına almış Nora'nın yanına giderken sorusunu yanıtlamıştı "kavga etmedik oğlum annenin de dediği gibi nerede yemek yesek diye düşünüyorduk" Minjae yaşlarını silmiş koktukta oturan annesine gitmek için elini uzatmıştı. Minho annesine gitmek isteyen oğlunu fazla bekletmeden indirmişti.
Saatler üç buçuğu gösterdiğinde Nora Jeongin ile buluşmak için hazırlanmış salonda çizgi film izleyen Minho ve Minjae haber verip çıkmayı planlıyordu fakat meraklı oğlu onu soru yağmuruna tutmuştu bile "anne nereye böyle" Nora gülmüş koltukta oturan oğlunun yanına adımlamış anlını öpmüştü. "Jeongin amcanın yanına gidiyorum aşkım gelmek ister misin?" Minjae onları izleyen babasına dönmüştü bu sefer "ben gelirsem babam yalnız kalır oda gelsin" Nora iç çekmiş oğlunu koltuktan indirmişti "peki aşkım isterse babanda gelsin o zaman"
Minho ve istememek birbirine zıt şeyler. Elinde olsa koşa koşa gelicek iken eline fırsat geçmiş iken gelmemesi biraz garip olurdu. Jeongin'in attığı konuma varmışlardı arabadan inmiş cafeye doğru adımlıyorlarken önlerinden giden Minjae'nin uzaklaştığını görünce Nora Minho'nun kolunu tutup durdurmuş kulağına eğilmişti "Minho aptallık yapma ve sadece çocuğun için burda olduğunu çok ısrar ettiği için geldiğini söyle" sözleri bittikten sonra kolunu bırakmış Minho'dan uzaklaşmıştı. Minho ise Nora'nın bu tavrına gülmüştü elbetteki ekindeki kozu kullanacaktı. "Naber jeo" Jeongin'e sarılmış olan Nora söylemişti bunları çok geçmeden Jeongin onu cevaplamak için ondan ayrılmıştı. "İyi işte hep aynı işler senden naber" Nora gülmüş Jeongin'in oturması için çektiği sandalyeye oturmuştu "iyi işte gördüğün gibi" Jeongin gülmüş kafasıyla onaylamıştı Nora'yı fakat kapıdan içeri giren Minho'yu görene kadar. "Ee Nora bizim küçük şampiyon nerede" Nora Jeongin'in bu gergin hallerine kaşlarını çatmış ve elindeki menüye bakmayı bırakmıştı tam konuşacak iken yanlarına doğru gelen Minho ve kucağındaki Minjae bölmüştü onları. Minho Minjae'yi yere bırakmış Jeongin'e doğru koşmasını izlemişti çok geçmeden oda oturdukları masaya gelmiş Nora'nın yanına sandalye çekip oturmuştu."Jeo amcaa seni çook özledim ve bakk sana bir süprizim varr" Minjae Jeongin'in kucağında otururken karşısındaki Minho'yu işaret etmiş "bakk babamı buldum"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nabersiniz bence iyisinizdir. Sizlere bir şey söylemek istiyorum fic ile ilgili aslında çok uğraştığım bir fic fakat ne bir yorum nede bir oy bu durum cidden üzüyor bu bölümleri yazmak için sabahlara kadar uyanık kalıyorum mantık hatası yapmamak için on defa kontrol ediyorum ve aldığım karşılık bu eğer böyle giderse fici silerim iyi günler iyi okumalar.
