Bilgisayarın başında işten çıkmasına dakikalar kala telefonun titremesini hisseden nora başını bilgisayarından çekip hemen yanında duran telefonuna çevirmişti arayan Minjae'nin öğretmeniydi fakat Minjae'nin şuan Minho ile eve gitmiş olması gerekiyordu neden arıyor du ki.
"Efendim joo hanım" telefonun diğer ucundaki joo sesini düzeltip söze girmişti
"Bayan nora müsait misiniz bilmiyorum rahatsız ettiysem affola" nora kıkırdamış telefonu omzuyla destekleyip bilgisayarına geri dönmüştü
"Yok canım ne rahatsızı her zaman arayabilirsiniz,fakat neden aramıştınız kötü birşey yoktur umarım" joo iç çekmiş "bayan nora biliyorum sürekli minjae'yi bu saatlerde alırsınız...minjae bu duruma alışıktı fakat bu akşam onu almaya geç geleceğinizi bildiğine rağmen çıkış saatinde ağlamaya başladı ve onu susturmam neredeyse bir saatimi aldı ki ağlamadığını söylediği halde hala ağlıyor eğer sorun olmazsa onu almaya gelebilir misiniz?" Nora iç çekmişti zaten minho'dan ne beklenirdi ki sorumsuzun tekiydi o tabiki oğlunu okuldan almayı unutmuştu.
Nora İç çekmiş telefonu yasladığı omzundan eline alıp "tabiki joo hanım beş dakika sonra ordayım".Nora nefes vermiş dün akşam Minho'nun numarasını kaydettiğine şükrederek minho'yu aramıştı uzun bir süre çaldıktan sonra Minho'nun uykulu sesini duyduğunda, nora Minho'nun neden minjae'yi almaya gidemediğini azda olsa gestirmişti.
"Buyrun kimsiniz" nora nefes almış sabır çekmiş öyle söze girmişti "minho benim nora" minho Nora'nın sesini duyunca diklenmiş boğazını temizlemişti "efendim ne oldu" nora bu sefer bilgisayarını kapatmış eşyalarını toplamak için tekrar telefonunu omzuna yaslamıştı. "Minjae'yi almayı unutmuşsun öğretmeni aradı ağlıyormuş, ... öğretmeninin çabalarına rağmen susmadığı için benim gidip almamdansa senin alman daha iyi olur" minho duyduklarıyla bir küfür savurmuş "sikeyim... ben gerçekten özür dilerim nora uyuyakalmışım-" lafını bölen şey ise Nora'nın söze girmesiydi "boşuna açıklama kendini hazırlanda gidip al daha fazla ağlamasın sonra ateşi çıkıyor" minho onayalayan mırıltılar çıkarmış telefonu kapatmıştı.
Hemen hazırlanıp arabasını çalıştırmış okulun yolunu tutmuştu. Cidden minho şuan kendine sövüyordu tam herşeyi düzelttim derken tekrar sıçıp sıvamıştı. Çok geçmeden kreşin önüne geldiğinde arabadan inip kapıyı bir hışımla açmış sabah tanıştığı öğretmeni aramaya başlamıştı çok geçmeden kolunu tutan bayan joo ile nefes almış kolunu kurtarmıştı "bayan joo çok özür dilerim nerede şimdi" karşısındaki genç kadın tuvaletleri işaret etmiş söze girmişti "kendini kitledi ne kadar açması için yalvarsamda açmadı annem gelene kadar açmam diyor" minho başıyla onaylamış öğretmeni es geçerek işaret ettiği tuvaletlere doğru adımlamıştı.
zaten iki kapı vardı biri kadınlar diğeri erkekler içindi minho Minjae'nin kapısını tıktıkladığında minjae hıçkırmış burnunu çekmişti "öğretmenim gidin lütfen kapıyı açmayacağım annem gelene kadar dışarı çıkmıyorum" minho oğlunun böyle kırılacağını tahmin edememişti sadece beş dakika kestirmek istemişti bunun sonucunun böyle olacağını bilseydi uyumazdı.
"Oğlum benim... seni almaya gelemediğim için özür dilerim çok yorgundum uyuyakalmışım çok özür dilerim" minjae babasının sesini duyduğunda tekrar gözleri dolmuş çok geçmeden yanaklarından süzülmeye başlamışlardı. elinin tersiyle göz yaşlarını silip kapıyı açmıştı, fakat karşısında onunla birlikte ağlayan babasını görmeyi beklemiyordu.
Minho oğlunun kapıyı açmasıyla onu kucağına almış sarılmıştı "özür dilerim bir daha asla geç kalmayacağım bunu telafi etmek için ne yapabilirim" minjae babasının omzuna yaslanmış "bu akşam benimle uyu" demişti babası başını sallamıştı çok geçmeden okuldan çıkmış arabaya binip norayı aramışlardı
"efendim minho Minjae'yi aldın mı" annesinin bu endişeli sesine gülümsemiş "evet anne babam beni aldı sen nerdesin senide alıcağız" nora rahatlamanın verdiği huzurla derin bir nefes almış "aşkım ben evdeyim sizde çok geçmeden eve gelin ama şimdi telefonu babana ver" minjae annesini onaylamış telefonu babasına uzatmıştı.
Minho araba kullandığı için telefonu almak istemesede kabul etmiş kulağına koymuştu.
"Minho Minjae'nin ateşine bak tamam mı çıkmış olabilir eğer çıkmışsa direk hasteneye götür eve gelmeyin bir şey olursa bana mesaj at neyse kapatıyorum görüşürüz".Minho minjae'nin alnına elini koymuş ateşi olup olmadığını kontrol etmişti fakat tahmin ettiği gibi yoktu.
"Baba benim uykum geldi hadi uyuyalım" minjae babasının elini tutmuş çekiştirerek oturduğu koltuktan kaldırmaya çalışıyordu "tamam oğlum dizi reklama girsin gelicem" minjae babasının elini bırakmış kalıcı etki yaratıcağını düşündüğü için televizyonun fişini çekmişti "benim uykum geldi hadi" minho nora ne yapabilirim ifadesiyle ayağı kalkmış oğlunu uykuya hazırlamaya çıkmıştı.
Selamm nasılsınız? Bu bölüm kötü oldu ya. Bu arada kitap tuttu sanırım 387 okuma aldı çok teşekkürler 😍 her bölümede vote atanlarada çok teşekkür ederim fakat birde yorum yapsanız tadından yenmez neyse yinede teşekkürler okuyucularıma layık bir yazar olmaya çalışacağım bir sonraki bölüm görüşmek üzere.