görmeyince göz, katlanır mı bu gönül: 9

31 8 1
                                    

başım dönüyordu.

gözlerimi açmış ne olduğunu anlamaya çalışırken, hücremin yanında kalan koğuştan gelen bağrışma sesleri ile neye uğradığımı şaşırdım. dermanı kalmamış dizlerime rağmen ayaklanıp demirlere tutundum ve bağırmaya başladım.

jackson denen çocuk yere oturmuş ağlıyordu, boğazıma bir yumru otururken titremeye başlamıştım.

hayır, tanrım hayır..

"ne oluyor! lalisa! mehlika!"

bağırışlarımı kimse duymadı sanki
ama ben var gücümle bağırmaya devam ettim.

önümden geçen bir askerin yakasına yapıştım "mehlika nerede?! ne yaptınız ona caniler! nerede ay yüzlüm!"

asker sertçe omzumdan itti "mehlika'n kendini kesmiş, en azından şerefiyle kendini öldürmüş."

hayır.

diz çöktüğümde ellerim uzun saçlarımı çekiştirdi "yapma mehlika'm, gitme benden.."

hiç dinmeyen gözyaşlarım yeniden akmaya başlarken, artık sadece onun adını sayıklıyordum. dün gece onu son görüşümdü, saçlarını dahi okşayamamıştım. zindanıma girdiği zaman sindiği köşeye baktım, küçük bir defter gördüğümde yaralı dizime rağmen emekleyerek oraya gittim.

küçük defteri elime aldım.
her bir satırını gözyaşlarımla, vaveylalarımla okudum.
içimde ki bitmek bilmeyen yangını çığlıklarımla bastırmaya çalıştım.

deliye döndüm, bana sevdalanan kalbini avuçlarım arasına alıp okşamak istedim. çığlıklar attım, delirdiğimi gördüler. demirliklere kelepçelediler beni uzun zincirlerle. sonra onu gördüm.

kalın kumaşlardan yapılma sedye'nin üstünde, bembeyaz teni, ve mosmor dudaklarıyla çıkarıldı o koğuştan. daha çok çığlık attım. celladım, bana kıyamayıp kendine kıymıştı. yüreğimde ki saf acı beni deliye döndürdü.

başımı demirliklere vurmaya başladım, zihnim bulanana, ağzımdan kanlar dökülene kadar kendime eziyet etmeye devam ettim. önce gülüşümü hapsettiler yıldızlara, şimdi ise can sızımı.

bedenim güçsüz hale geldi, askerler bağırarak bana koşturdu. lâkin ben onun yanına gitmek için son kez başımı demirliklere vurdum, son kez çığlıklarım duyuldu. ölümüm olarak o gelmişti bana, ondan başka hiç kimsenin canımı almasına izin vermeyecektim.

mehlika, lahza'sına kavuşamadan öldü.
lâkin lahza'sı ona kavuşmak için kendini öldürdü.

"senden başkasının ellerinden gelen ölüm haramdır bana mehlika'm, ay yüzlüm.."

-
mehlika, güzel yüzlü, ay yüzlü demekti.
lahza ise, zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an demekti.

chaeyoung için asker lalisa, ay yüzlüydü, ölümü tatmak istediği tek eller ona aitti.

lalisa için tutsak chaeyoung, an demekti. doyamamıştı ona, ve ona doyamadan kendi elleriyle almıştı hayatını. kısacık anlar, kısacık sürede tanıştığı kadın nefesini kesmişti.

mehlika, lahza'sına kavuşmayı diledi
lahza'sı ise mehlika'sına kavuşmak için acıyı dahi önemsemedi.

gözlerinde inciler, ellerinde kalemlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin