Kızlar partisi seromonimize geçtiğimizde Gözdenin söyledikleri ile ağzım beş karış açılmıştı.
"Yaa işte bende bunları eliften duydum. Mağazanın nabzı onda atar bilirsin. Bu dorukhanı tavlamadan önce de hep rolls'taymış elifin dediğine göre oraya gidenler genelde futbolcuları ayartmak için gidermiş. Dorukhanla birlikte olduktan sonra da beni takip etmişti instagramdan tabi sonra bizim rojinle sürekli gittiğimiz mekanda karşılaşmaya başladık. Tabi ben ne bileyim böyle şöhret meraklısı olduğunu arkadaş olmak istiyor sandım. Ama tövbe bundan sonra yani" pelinay hakkında söylediklerinin yalan olmadığını biliyordum. Çünkü elif yalan haber yapmazdı benim gibi.
"Aman sallayın onu da benim bir ay içerisinde düğünüm var ne yapacağım? Her şey çok hızlı oldu. Nasıl yetişeceğiz?"
Gözde ve rojin eli ile sen onu bize bırak hareketi yaptı.
"Ondan kolay ne var gecelik kiralarız çırağan düğün salonunu benim organizatör arkadaşlarım var yemeği falan onlar halleder. Siz sadece pasta, içecek ne bileyim işte çerez seçimleri için gidersiniz. " rojine kafa sallayıp gülümsedim.
Kızlara dönerek gülümsedim. "Size bomba haberim var?"
"Ay ne dedikodu mu "
"Anlat kız anlat hepsini anlat" üçünün heyecanına gülümseyip " hamileyim " dedim.
Tabi bunu söylemem ile üçünün de üzerime atlaması bir oldu.
"Kızlar ay durun hamile kız bir şey olacak" sanki az önce üstüme atlamamış gibi kızları üzerimden çekip çığıran Gözde'ye kahkaha attım.
Hepsi iyi dileklerini söylemiş ve daha üç haftalık olmasına rağmen yeğenimize ne alacağız telaşına düşmüşlerdi. Başlarda iyi Anlaşamayacağımı düşünsemde şu an hepsi ile aram çok iyiydi.
Onlar gittikten sonra biraz evi toparlamış kahve fincanlarını makineye dizmiştim. Tam koltuğa yayılmıştım ki kapı sesi ile ofladım cidden çok yorgundum.
Bayık bakışlar ile kapıyı açtığımda gördüğüm yüz ile gülümsedim.
"Hoşgeldin sevgilim"
"Hoşbuldum müstakbel karım " diyip belime sarıldı. O kadar yorgundum ki başımı omzuna gömüp kokusunu içime çektim.
"Benim bebeklerim yorulmuşlar mı hmm?" Diyip boynuma öpücük kondurdu.
"Hıhı" diyince mecalim olmadığını anlamış kapıyı kapatıp ellerini kalçamın altına getirip bacaklarımı beline doladi.
Koltuğa oturduğunu anlayınca iyice yerleştim kucağına saçlarımda hissettiğim öpücükler ile iyice mayıştım.
Uykuya dalmadan önce duyduğum tek şey Altayın miniğimizle konuşan sesiydi.
Sabah apar topar kalkmis şükrü saracogluna gitmeye hazırlanıyorduk.
Her ne kadar Altay maçta oynayamayacak olsa da izlemeye gidecektik. Hem de takım ile bugünü beraber geçirmek istemişti.
Aynı gün galatasarayın da Ankara gücü ile maçı vardı. Şu an galatasaray puan olarak öndeydi. Ama herhangi bir yenilgi durumunda durumlar değişecekti. Ne yalan söyleyeyim bor aslaniçe olarak gönlüm aklım her yerimle galatasarayın yanındaydım.
....
Arabaya bildiğimizde Altay fener marşı açmış sesli bir şekilde söylüyordu. Hayır yani sevgilim için fener forması giymiş olabilirim. Fenerbahçede de çalışmak durumunda kalmış olabilirim. Ama bu kulaklar bunu duymak için yaratılmadı yaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altay bayındır/köstebek +18
FanfictionBu bir Altay Bayındır kurgusudur. İlk kitabım hatalarım varsa kusura bakmayın...