8. bölüm

1K 33 2
                                    

Sinirlerim iyice bozulmaya başlamıştı. İmkansız aşkıymış. Sikerler böyle aşkı...

Ne diye sinirlendim ki ben hem banane bulmuştur yine 35 yaşında bir eskort

Hm pek bir meraklısın takıldığı eskortlara

Ne merakı be gazeteciyim ben o haberleri ben çıkardım. Tabi bilicem hem sadece takılmadı. Hala unutmadığını söylüyordu herkes.

Aynen canım ne diyebilirim ki

İç sesimi bir süreliğine durduruyordum. Zira bu sekiz kişiyi pardon sızmış bir halde leş gibi kokan sekiz kişiyi ayıltmam gerekiyordu.

Alkolden oldum olası nefret ederim. Sigaradan da belli bir süre nefret ediyordum.

Üniversite dönemlerinde Babamın uzattığı bir dal ile başlamıştım. İnsan hiç kızına böyle örnek olur muydu?

Benim babam olurdu. O dönemlerde öyle çok yoruluyordum ki benden çok o bu halime üzülüyordu.

Üniversiteyi portekizde okumuştum. Hem eğitim sistemini beğendiğimden hemde başlarda sadece cumhuriyet savcısı olmak istememden kaynaklandı.

Orda kazandığım okul ulusal okullardan biriydi. Oradan mezun olmak iyi bir cv'ye sahip olmak demektir.

Tabi birinci yilimda İstanbul ile Portekiz arası mekik dokuyordum. Tatillerde anca ailemi görebiliyodum. O zamanlardan birinde babam ile dertleşirken bir dal uzatması ile başlamıştı bu bağımlılık. Çok değil günde bir dal ya yakarım yada yakmam.

İkinci senemde staj yerleri açıklanıyordu. Benim stajım Portekiz ulusal futbol federasyonuna çıktı.

Şans şu ki orada bir çok futbolcu,gazeteci ve daha niceleri ile tanıştım. O ortamda olmak artık bazı şeyleri kafamda oturmamı sağladı. Kararım medya savcılığı olmuştu.

Mezun olduktan sonra bir süre orda devam ettim. Hem savcılık hem gazetecilik yapıyordum. O dönemlerde ailemin yanında olamıyodum.

Her ne kadar maddi olarak yanlarında olsamda manevi olarak onlara zaman ayıramıyordum. Bu babamı daha da yipratmisti .

Her ne kadar en iyi yerlerde çalışmamı isteseler de özlem onları da yoruyordu.

İşimde ilerledikçe ses getirmeye başladım. En sonunda ülkemden bir teklif aldım. Artık dönmek istiyordum bu benim için iyi bir fırsattı.

Türkiye'nin en iyi ajanslarının birinde çalışmaya başlamıştım.

Düşünce havuzundan çıkıp etrafa bakınca bunların uyanmayacagindan emin olduktan sonra sekiz fincan sert kahve yapmıştım. İçeri girdim hepsini teker teker uyandırıp icirmeye başladım.

Zor olmuştu ama neredeyse hepsi ayılmak üzereydi. Saçma sapan miriltilari devam ederken ona yaklaştım.

Her ne kadar şuan ona diğerlerinden daha fazla gıcık olsamda uyanması gerekti.

Ensesinden tutup kafasını sabitledim. Ellerim arasındaki fincanı dudaklarına yerleştirdim.

"Hmm sıcak içmem ben onu"

Hasbinallah çekip kahveyi üfledim. Dudaklarına yaklastirdim ve yavaş yavaş icirmeye başladım.

"Sen git valencia ya içir kahve o daha çok ilgini çekiyor senin "

Altay bayındır/köstebek +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin