1

674 82 295
                                    

2016 Elçin'in günlüğü

Elçin, devletine bağlı demek. Daha ne kadar bağlı olunabilir ki devlete? Canını verecek kadar çok sevmekten başka yapılabilecek ne vardı? Korumak vardı, savaşmak,uğrunda ölmek vardı.   Ondan ailesini alanlardan intikam almak vardı.Ve bunların hepsi olacaktı. Sabır, disiplin, teslimiyet getirecekti bunları. Yıl 2016 yaşım 21 yemin ederim, şerefim namusum ve bayrağım üzerine yemin ederim ki ne benim ne başkalarının bu vatan için akan her bir damla kanı ve şehit ettiği yavrusu için akan her damla göz yaşı için intikam alacağım. YEMİN EDERİM!

2023  Şırnak

Sabah namazı için saat 4 gibi kalktım. Lavaboya gidip abdest aldım. Üzerime namaz elbisemi giyip tülbentimi taktım ve başladım namaza.

Namazımı bitirip ellerimi açtım semaya. "Allah'ım sen herşeye gücü yetensin. Ol der oldurur yap der yaptırırsın, doğru olanı sen bilirsin. Allah'ım sen hakkımda hayırlısını nasip et,sen bu vatanı savunmayı bana nasip ettiğin gibi görevimi en iyi şekilde yerine getirmeyi de nasip et. Sen bu vatanı koru, bu vatana hizmet edenleri koru. Allah'ım sen bana tekrardan bu secdeye baş koymayı nasip eyle. Allah'ım beni ve tüm müminleri huzurundan alıkoyma Ya Rabb'im. Amin."

Ellerimi yüzüme sürüp kalktım seccade'nin üzerinden. Katlayıp eski yerine koydum tekrardan. Bugün eski komutanı görevden geçici süre ayrılan bir time katılacaktım. Eşi hamileydi bu yüzden uzun süren operasyonlar onu endişelendiriyordu. Bu sebepten bir süreliğine görevine ara verildi.

Saat 8.30 gibi evden çıkınca yeni görev yerime tam vaktinde ulaşabiliyordum. İlk görevim değildi ama heyecanlıydım. Uykum yoktu zaten o yüzden elime Kur'an-ı Kerim'i alıp balkona çıktım. Kendi duyabileceğim seste okumaya okumaya başladım. Güneş yavaş yavaş doğuyordu. 1 saat kadar okuduktan sonra saate baktım. 5 buçuk'u biraz geçmişti.

Bugün biraz erken çıkıp etrafa bakacaktım. Hangi yol nereye gidiyor, neresi kestirme gibisinden erkenden gezecektim. Kalkıp kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Menemen çok severdim. Dün marketten aldığım malzemeler ile kendime güzel bir kahvaltı hazırladım.

Dizüstü bilgisayarı çıkartıp haberleri açtım. Gün içinde yoğun olduğumdan izlemem zor oluyordu. Haber izlerken bir yandan da kahvaltımı yapıyordum. Yemeğim bitince bulaşıkları makineye koydum ve masayı silip bilgisayarı kapattım. Saat 7.45 olmuştu.

Üzerimi giyinip şalımı yaptım. Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Göğsümde taşıdığım o bayrak bir gün tabutumun üzerinde olacaktı ve ben bundan gurur duyacaktım

Çantamı kontrol edip çıktım evden. Kapıyı kilitleyip  sokakta olan arabanın yanına gittim. Arabaya binip çalıştırdım. Ardından sokaklarda dolanmaya başladım. Minik bir yerdi esnaf dükkanını açıyordu. Evin olduğu sokakta 1 market ve küçük esnaflar vardı.

Yarım saat kadar dolaşıp yeni görev yerime doğru gitmeye başladım. Karargaha geldiğimde kışla ile yan yana olduğunu gördüm. Kapıya geldiğimde nöbetçi yanıma geldi.
"Kime bakmıştınız ?"

Zaten hazırda olan askeri kimliğimi gösterdim.

"Adım Elçin, Orhan komutana geldim"
Eli ile  içerdeki kulübeye işaret verince sürgülü kapı açılmaya başladı. İçeri girip arabayı park ettim. Cüzdan ve telefonu alıp indim arabadan. Binaya girip Orhan komutanı aradığımı söyledim. Askerlerden biri bana eşlik etti ve en üst kata çıktık. Koridorun sonundaki odanın önüne geldiğimizde asker adımı sordu.
"Elçin Gök"
Asker içeri girdi ve kapıyı kapattı. Bir kaç saniyenin ardından çıktı ve girebileceğimi söyledi. Kapıyı tıklayıp içeri girdim.

GÖLGE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin