Özlem, bir yara gibi yüreğinizin derinliklerinde kanayan bir izdir. Her soluk aldığınızda, onun kokusunu içinize çeker ve içinizin derinliklerindeki boşluğu dolduramazsınız. Onu düşünmek, bir masalın en güzel sayfalarında kaybolmak gibidir; içinizde bir yerlerde hüzünlü bir melodi çalar, yıldızlarla dolu bir gökyüzünde kaybolursunuz.Ne zaman gözlerinizi kapatsanız, onun hayalini kucaklar ve uzak diyarlara sürüklenirsiniz. Özlem, zamanın her zerresini yutarak, ruhun en kuytu köşelerinde bir iz bırakır; bir parça eksiklik, bir parça boşluk, bir parça sonsuzluk arayışı. Ve belki de, en büyük özlem, ona kavuşma umuduyla her gün yeniden doğmaktır. Ve belki de kavuşmak özlemi bitirmek yerine sonsuz ayrılığı getirir.
"Bu'da anahtar komutan"
"Sağolasın Hasan amca"
Günü çoktan yarılamıştık. Kahvaltıdan sonra evi temizlemiş yataklar için yere sedir ve yastıkları dizip yorgan sermişdik. Saat 13.00 a geliyordu. Daha yapılacak çok iş var. Merkez ile iletişim kurulacak buradan yer tespiti için ekipmanlar hazırlanacak.
"Samet"
"Emredin komutanım"
"Ekipmanları getirip bir an önce kurulumu yapın. Merkez ile iletişime geçip yerlerini tespit edebilmişler mi öğrenin"
"Emredersiniz komutanım"
Samet ekipmanları almak için eve girerken bende eve girdim. En 3+1 di. Hasan amcalar bu ev çok eski olduğu ve içeri rüzgar, yağmur aldığı için kullanmıyordu.
Girişte uzun bir koridor vardı. Kapının hemen solunda mutfak vardı. Mutfağın hizasında iki oda ve odaların karşısında salon ve yatak odası vardı tuvalet koridorun en sonunda dış kapının karşısında kalıyordu. En küçük oda mutfağın hemen yanındaydı. Ben oraya yerleşmiştim. Diğerleri de kendi aralarında iki ye bölünmüş büyük iki odaya yerleşmişti.
Odalar doğal olarak çok dolu değildi. Odaların hepsinde küçük birer soba, yatak ve küçük bir çekmece vardı. Salonda eskiden kullanılan kanepeler mutfakta ise Hasan amcalardan aldığımız bir kaç eşya vardı.
Samet arabadan eşyaları odaya taşımaya başlamıştı. Umarım iletişim kurmanız çok sürmez. Eğer uzun sürerse yerlerini tespit etmemizde gecikir.
"Komutanım"
"Efendim Tuncer"
"Komutanım yukarı köyün yolundan 8 araç buraya geliyor. Hasan amca normal olmadığını söyledi"
"Geliyorum sen diğerlerine haber ver içerde hazır dursunlar birşey olmadığı sürece kimse çıkmasın sonra yanıma gel"
"Emredersiniz komutanım"
Tuncer hızlıca eve girerken bende Hasan amcanın yanına gittim. Yukarı köye bakan yamaçta arabalara bakıyordu.
"Hasan amca?"
"Komutan ,siz içerde bekleyin ne olur ne olmaz. Buradan kimin geçtiği belli olmaz sayıları fazla belli ki."
"Ee bize fazlada sana az mı? Olmaz öyle üzerim serbest zaten anlamazlar."
Biz konuşurken arabalar köye iyice yaklaşmış teker sesleri daha fazla duyulmaya başlamıştı. Tuncer arkadan yanımıza geldiğinde arabalar köyün girişinde durdu ve en öndeki arabadan bir adam indi.
"Hesen Axa tu çi dikî? ew kî ne?"
"Hasan ağa ne yapıyorsun? Bunlar kim?"Eveet ben Kürtçe bilmiyorum ne yapacağız ,onlar kendi aralarında konuşuyorda anlasaydım iyiydi. Bir ümit Tuncer biliyordur diye ona baktım. Dikkatlice adamı dinliyordu. Anlıyorsun inşallah ha Tuncer. Bizede söylersin ne konuştuklarını?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE
Teen Fiction2016 Elçin'in günlüğü Elçin, devletine bağlı demek. Daha ne kadar bağlı olunabilir ki devlete? Canını verecek kadar çok sevmekten başka yapılabilecek ne vardı? Korumak vardı, savaşmak,uğrunda ölmek vardı. Ondan ailesini alanlardan intikam almak va...