1.Bölüm

218 37 49
                                    

İyi okumalar<3


3 ay sonra

10:00'a ayarladığım saat çalınca hemen yatakta doğruldum.

Saati kapatmak için döndüğümde şok geçirdim!

Saat 14:00 olmuştu.

Hayır hayır, planım bu değildi ki! Planım saat on'da kalkıp kendimi hazırlamaktı ve ikinci alarmim yani az önceki alarmim çaldığında ise dışarı çıkmak olucaktı.

Kısmet değilmiş diyip yataktan çıktım ve duşa girdim.

Kendimi hazırladığımda saat 15:48 olmuştu.

Geriye kalan tek şey çantamı bulmaktı.

Her yerde aramama rağmen bulamayınca bende eski çantamı kullanmaya karar verdim, tahminen 2-3 aydır kullanmıyordum.

Çantayı aldım ve eşyalarımı içine yerleştirmek için içini açtım içinde sadece bir kağıt ve Falım sakızı ambalajları vardı.

Çok temizimdir.

Hepsini alıp masanın üzerine koyunca kağıtta bir şey yazdığını gördüm.

neydi bu şimdi?

Yoksa bu kadar pasaklı olayım diye bana kağıt mı yaptırmışlardı?! Vay, vatan hayinleri!

Neyse ki açtığımda öyle bir şey yoktu.

Pasaklılığım doğuştanmış arkadaşlar derin nefes verin!

Bir numara vardı?

Merak içimi kemiriyor...

Evet tam 13 dakikadır telefonuma numarayı yazmış ve arayayım mı, aramayayım mı diye iç savaş veriyorum.

En son aradım ve telefonu kulağıma verdim.

Yedinci çalışta açıldı, ne yani telefonun yanında onu aramamı beklemiyormuymuş?!

Telefondan ses gelince sese odaklandım,

"Alo, kimi aramıştınız?"

"Ben bilmiyorum numara kağıtta-"

Sözümü bitirmeden karşıdaki adam konuşmaya başladı,

"Dur bir dakika... küçük?"

"What dedin aslanım ne küçüğü?!"

Gülme sesi kulağıma doldu ardından adam, "Üç ay, beş gün önce sana küçük dediğimde kızmıştın?" Dedi hala gülmeye devam ederken.

Bu adam beni tanıyor mu?

"Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. Siz beni tanıyor musunuz?"

"Tanıyorum."

"Kimim ben?" Emin olmalıyım.

"Küçük ve sevimli bir şey."

Yok bu beni tanımıyor.

"Bence beni tanımıyorsunuz? Ya da anlatamadınız?"

"Adın Nil, 19 yaşındasın?, İşin yok okula gitmiyorsun."

Her şeyi doğru söyledi ama... Yaşım yanlış, kesin beni tanımıyor!

"Yaşım yanlış beni tanımıyorsunuz."

"E yuh..."

Güldüm hatta kahkaha attım. Sonra konuştum, "şaka. Siz beni tanıyorsunuz ama ben sizi tanımıyorum?" Dedim ve ekledim. "Ve bir telefon konuşmasından nasıl tanıdınız beni?!" Sesim sitemli ve sert çıkmıştı bir tık.

"Öncelikle küçük beni tanımıyorsun değil, hatırlamıyorsun. Sorun değil hatırlatırım. Ve seni sesinden tanıdım."

Hayırdır sesten tanıma falan, hayır ne oluyoruz?

"Hatırlatsana yaa!"

"26 yaşındayım desem?"

"Hala hatırlamıyorum."

"Adım Ares desem?"

"Az daha zorlayın."

"Komutanım."

'Koskoca komutanmış'

Komşular yetişin hatırladım...

Bu benim rahatsız edeceğim adamdı...

Hatırlayınca yaptığım ilk şey ne mi oldu?

Telefonu suratına kapatmak.

Bilmiyorum neden yaptım ama ne bileyim bi şey oldum... Şey...

Neden yaptım bilmiyorum.

Telefonumu orada bırakıp mutfağa geldim, soğuk bir su içsem iyi olacaktı...

Suyumu içip odaya tekrar geldiğimde telefonuma bir bildirim gelmişti, evet o mesaj atmıştı!

0547*******: beni hatırlamana sevindim küçük :)

Adam herşeyi anlıyor hiç hayra alamet değil, benden söylemesi.

'0547*******' kişisini
'komutan' diye değiştirdiniz!

Siz: hihi

Bölüm sonuu

Nil iyi rahatsız etmiş mi komutanı .d

Bölüm kısa oldu maalesef

Diğer bölümde görüşürükk haydi selametlee :))

448 kelime.

Umursar Sarmaz| Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin