Sabahtan beri onunla konuşuyordum.Babam yanıma gelmese yemek yemeyi bile unutacaktım.Babam akşama sahibi olduğu Holdingteki ortağıyla yemeğe gideceğini söyledi.Ortağının da benim yaşlarımda bir oğlu varmış.
Babam onunla tanışmamı istediği için beni de yemeğe götüreceğini söyledi.Akşam babam beni almaya gelecekti.Beni arayıp kıyafetlerimi değiştirmememi kendisinin getireceği elbiseyi giymemi söylemişti.Normalde neredeyse hiç elbise giymezdim.Çünkü hiç özel bir yere gitmezdim. Oraya layık olmayacağımı düşünürdüm. Dün Ayaz'ın bana söylediklerinden sonra kendime olan güvenim artmıştı.Bu yüzden babamın vereceği elbiseyi giyecektim.
Babamın geldiğini anahtar sesinden anladım.Odamın kapısını tıklattığında."Gel." Dedim.Babam içeri girdiğinde ben aynanın önünde saçlarıma maşa ile şekil vermeye çalışıyordum.
Babam gülümsedi."Oo Majesteleri hazırlanıyor mu?"dedi.
Kıkırdadım.Babam elindeki poşeti yere bıraktı ve içinden elbiseyi çıkardı. Bordo renkli,omuzları açık, uzun ve kadife bir elbiseydi.Çok güzel görünüyordu. Babam "Hadi vakit kaybetmeden giyin 19.30 da orada olmamız gerekiyor."
Telefonun saatine baktım saat 18.50'idi."Tamamdır." Dedim.Babam yanıma geldi ve giyinmemde bana yardım etti.
Aynaya baktığımda elbisenin üzerimde duruşuna gerçekten mest olmuştum. Babam bu kadar güzel bir elbiseyi nereden bulmuştu ki?
"Mükemmel oldun güzel kızım." Dedi.
"Teşekkür ederim. Gerisini ben halledirim."Dedim.
Babam başını salladı ve odamdan çıkıp kapımı kapattı.
Elbisemle aynı renk bir ruj sürdüm. Kirpiklerime rimel sürdüm. Hafif bir eyeliner çektim. Ve annemden bana kalan kolyeyi boynuma taktım.İşte hazırdım.Babama seslendim."Baba ben hazırım."
"Kapının önüne çık ben geliyorum."dedi.Çıkış kapısının önüne geldiğimde ayakkabılıkta duran kutuya doğru uzandım.Bunu da babam getirmiş olmalıydı çünkü benim böyle bir ayakkabım yoktu.
Kutunun içinden bordo stilettoları çıkarıp ayağıma giydim.Babamın geldiğini gördüm. Üzerine bir takım elbise giymişti.Yanıma geldi ve beni süzdü." Her şeyinle mükemmelsin kızım."
Gülümsedim.
"Canım babam benim.Sen de çok yakışıklı görünüyorsun."
İkimiz de aynı anda kıkırdadık.
"Benim yaşım geçti be güzellik."dedi gözünü kırpıp."Yok babam ben büyüdüm ama sen hiç yaşlanmadın."dedim.
Gülümsedi ve söze girdi. " E hadi gidelim,geç kalıyoruz."Başımı salladım.Babam ayakkabılarını giyip bana doğru yöneldi.Tekerlekli sandalyemi ilerletmeye başladı.Arabanın önüne geldiğimizde babam beni kucağına alıp ön koltuğa oturttu.Tekerlekli sandalyemi de katlayıp bagaja koydu.
Şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.Bi 15 dakika sonra restoranın önündeydik.Babam arabadan inip tekerlekli sandalyeme beni oturttu ve içeriye girdik.Oturacağımız masaya doğru ilerlerken masada tanıdık bir yüz gördüm.Şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Ayaz bizim oturacağımız masada oturuyordu. Onun burada ne işi vardı?Beni fark ettiğinde o da şaşırmış görünüyordu.Masanın yanına geldik ve babam Ayaz'ın yanındaki adama selam verdi.Babam bana dönüp konuştu."Kızım seni ortağım Kenan'la tanıştırayım."
Kenan amca bana elini uzattı. Babam adama dönüp söze girdi." Bu da kızım Melina."
Ben de Kenan amcaya elimi uzattım. El sıkıştık. Sonrasında Kenan amca bana baktı ve konuşmaya başladı."Bu da benim oğlum Ayaz."dedi. Ayaz'ı göstererek. Ayaz'a elimi uzattım. Ayaz yanıma doğru geldiğinde kalbim hızlanmaya başlamıştı. Eğildi, elimi nazikçe tutup öptü. Gözlerimiz kesiştiğinde bana göz kırptı ve gülümsedi." Tanıştığıma memnun oldum." dedi. Sanki dilim tutulmuştu o an. 5 saniye boyunca konuşamadım. En sonunda "Ben de memnun oldum." diyebildim.Kenan amcayla babam karşı karşıya oturdular.Ben de Ayazla karşı karşıya oturuyordum. Yemeklerimizi sipariş ettik.Babamlar iş konuşmaya başladılar.Sessiz konuşursak bizi duyacaklarını sanmıyordum. Ayaz bana doğru eğilip kısık bir sesle konuşmaya başladı."Dün o kaza olmasaymış kader yine bizi bir araya getirecekmiş."
Gülümsedim ve gözleri gülümsememe takıldı. "Doğru, kader bizi bir araya getirecekti ama belki de aramızdaki bu bağ oluşmayacaktı."dedim.
"Ben buna katılmıyorum.Eğer birbirimizin kaderinde varsak her ne şekilde tanışırsak tanışalım sonucu yine aynı olurdu."
Garson yemeklerimizi getirdiğinde konuşmamız bölünmüştü.Ayaz önümdeki tabağı gösterip "Afiyet olsun."dedi.Yemekler yendi.Biz biraz daha sohbet ettikten sonra babamlar kalkacağımızı söyledi.Ayaz ayağa kalkıp bana doğru yöneldi.Bana elini uzattı.Ben de elini sıktım.Kulağıma doğru eğildi ve sessizce "Yeniden tanıştığıma memnun oldum Bal." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elimden Tut
Teen FictionBabası tarafından hayatı çalınmış bir kız... Kaybetmeye alışmış bir adam... Kader onları hayatın her noktasında birleştiriyordu.Ama onlar bunun farkında değildi.