sessizliğin içinde boğularaktan atılan sesli veya sessizlikten sesli olan adımlar. ay'ın parlak ışığının çarptığı iki beden. ay'ı görebiliyorlar, kafalarının içinde çalan melodiyi duyuyorlar. sessiz nefes sesleri. gözlerini kapatsalar anında uykuya dalacakları bir hava. fakat hava öylesine soğuk ki donmak üzereler.
tek kelime dahi etmeden yürüdükleri bu uzun yolda sessizliği bozma kararı aldı sarışın. "bugün aşırı soğukmuş."
beomgyu gözlerini devirerek yanıtladı. "dedim sana!"
taehyun hiçbir şey demeyerek yürümeye devam etti. "buz gibi havada çıkarttın bizi. madem sıkıldın gelseydin bize, lol oynardık hem." dedi bıkkınca.
"sevemedim ben o oyunu." dedi taehyun somurtarak.
beomgyu ileride gördüğü bankın yanına hızlıca adımlayarak oturdu. çok az kalmıştı, denizin hareketli dalgalarının sesi geliyordu bir yandan. "sevememişmiş, oynarsan alışırsın bir kere!"
taehyun onu geçiştirerek, "tamam, oynarız. ne çabuk yoruldun hem? geldik bile." dedi.
"narin bir çocuğum ben." diyerek sırtını çevirdi beomgyu. "üşüdüm ya, hem yürümek kimin fikriydi ki?"
"senin." diye yanıtladı sarışın.
"kang taehyun!!" dedi uzatarak. taehyun ise onun bu haline güldü.
bir süre öylece oturup dinlendiler. tepelerinde ışığıyla parlak tutamları okşayan sokak lambasının aydınlığı gözlerini alıyordu. beomgyu elleriyle oynayan taehyun'a baktı bir süre. sonra da ellerine baktı. elleri soğuktan kızarmış ve çatlamıştı. epey de üşümüş görünüyordu. elini çantasına atarak bir süre bir şey aradı kahve saçlı. yanındaki hareketlilik taehyun'un dikkatini çekerek o tarafa döndü.
sonunda aradığını bulan beomgyu, taehyun'a döndü. "getir ellerini, çatlamışlar soğuktan."
taehyun anlamaz bakışlarla baktı bir süre. beomgyu da kızarık gözlere baktı. başından beridir dikkatini çekmişti ancak üstelemek istememişti. karşısındaki somurtkan yüzü izledi bir süre. beomgyu vücudunu tamamen ona döndürdü, elindeki el kremini bırakarak iki eliyle taehyun'un yanaklarından tuttu ve sıktı. "seni neşelendirmek lazım."
ellerini yanaklarına koydu, taehyun'un başını yavaşça sağa ve sola sallamaya başladı. bu hareketiyle taehyun'un dudakları yukarı doğru kıvrıldı. bu görüntü karşısında zaferle sırıtan beomgyu ellerini taehyun'un yanaklarından çekerek kremi geri eline aldı. sağ elini tutup kendine çektikten sonra kremin kapağını açıp narince taehyun'un elinin üzerine sürmeye başladı. yaptığı işte öyle odaklı duruyordu ki eğilmiş başı ve taktığı siyah, sarı renkli atkısıyla yanakları tombul tombul duruyordu. sarışın buna gülmeden edemedi. "ellerin üşümüş, ısıtalım." diyerek gülümsedi beomgyu. kremi iyice sürdükten sonra diğer elini uzatmasını istedi. sol eline de sürdükten sonra kremin kapağını kapatıp çantasına attı.
taehyun'un iki elini birden avuçlarının arasına alarak tuttu bir süre. "soobin'in ellerini de ısıtırdım hep. ellerim sıcak olduğu için asla bırakmıyor ellerimi!" diye sitem etti beomgyu. "yapışık ikiz gibi geziyoruz kışları." diyerek güldü.
hiçbir şey demedi taehyun. sadece ellerini öylesine sıkı tutup ısıtmaya çalışan gence baktı. o da konuşmuyor, ikisi de öylece oturuyorlardı. taehyun'un elleri sürekli soğuktu, bu beomgyu'nun dikkatini fazlasıyla çekmişti.
arada kesik kesik nefes alan sarışına baktı beomgyu. gözleri kıpkırmızıydı ve çok şişmişti. sormak istiyordu ancak çekiniyordu, sanırsam kendisini çağırma sebebi de buydu. üstelemek istemedi beomgyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
birer aptal var, taegyu.
Fiksi Umumbeomgyu: arkadaslar otobuste bi cocukla bakıstık olay - taegyu texting, düzyazı. tw! sh, argo. published150723 completed151023