CRAZY~Jikook

➰ 3 ➰

Selamlarr
Barbie filmini izledim geldim ve artık bölümü bitireyim dedimm

Siz filme gittiniz mi? Gittiyseniz eğer beğendiniz mi? Bence hem film hem de. vermek istediği mesaj oldukça güzeldi.

Yorum sınırı: 60

İyi okumalar aşklarım❤️

🍙 🍙 🍙

"Teşekkür ederim."

Jungkook sınıfa çantasını bırakır bırakmaz yanından duyduğu sesle şaşkın bir şekilde konuşan bedene döndü. "Ha?"

"Teşekkür ederim, dün gönderdiğin yemek için... Unutmadan söylemek istedim." Jungkook, Jimin'in gelip teşekkür etmesini beklemiyor olacak ki hala şaşkına bakıyordu. Aslında teşekkür etmesine şaşırmamıştı. Çünkü Jimin zaten oldukça kibar biriydi elbette teşekkür ederdi. Jungkook'un şaşırdığı şey, Jimin'in bunu sınıfa gelir gelmez yapmasıydı.

Genelde Jungkook kendisi onun yanına gider, konuşur ve Jimin de o arada söyleyeceğini söylerdi. Jimin kendi isteğiyle onun yanına gelmezdi.

"Niye öyle bakıyorsun ya?" Jimin'in sesiyle kendine gelen Jungkook gözlerini kırpıştırıp hafifçe gülümsedi. "Hiç... Önemli değil ayrıca, kendine dikkat et bana yeter."

Jungkook'un yumuşak sesiyle kurduğu cümleye karşın Jimin yalnızca usluca başını sallamıştı.

"Dün niye gelmedin?" Jungkook artık gerçekten rüyada olup olmadığını sorguluyordu. Ya kendisi hala uyanamamıştı ya da Jimin'in uykusu açılmamıştı. Yoksa Jimin asla onunla sohbete devam etmezdi.

"Ben... Biraz hastaydım sadece."

Jimin anladığını belirtircesine başını salladı. "Dikkat et, bana diyorsun ama bence senin daha çok ihtiyacın var kendine dikkat etmene."

Jungkook kendini hiç bu kadar mutlu hissettiğini hatırlamıyordu. Gülümseyip Jimin'i onayladı. "Haklısın, dikkat edeceğim merak etme..."

"Güzel..." Jimin daha fazla bir şey demeden sırasına ilerlediğinde kendisine, yüzünde kocaman bir sırıtma ile bakan Taehyung'u gördü. "Ne var?"

"Bakıyorum da biraz önemsemeye başlamışsın biricik Kookieni" Taehyung'un büyük bir keyifle söylediği cümleye karşın, Jimin endişeyle arkasını dönüp Jungkook'un duyup duymadığını kontrol etti. Jungkook'un Yoongi ile konuştuğunu gördüğünde yanı şekilde Taehyung'a dönüp kaşlarını çattı. "Salak mısın sen? Biraz sessiz olsana. Hem ne önemsemesi ya? Alt tarafı merak edip sordum. Ayrıca biricik Kookiem falan da değil o benim!"

Taehyung Jimin'in kendini hızlı hızlı açıklamasına gülerken, Jungkook da konuşurken yaptığı el hareketlerine ve mimiklere bakıp gülümsüyordu. Ne dediğini pek anlayamıyordu -Jimin o duymasın diye sessiz konuşuyordu- ama yine de çok tatlıydı.

"İyi de madem önemsemiyorsun o zaman neden merak ediyorsun ki? Şahsen ben merak etmedim çünkü benim sadece sınıf arkadaşım. Ama senin için pek öyle değil sanırım... Hem benim Kookiem değil diyorsun ama şu an kalkıp Jungkook'a sorsam o bile der 'Ben sadece Jimin'in Kookiesiyim' diye."

Jimin gitgide kızarıp bozarırken sinirle dudağını dişledi. "Jungkook'un değil benim ne düşündüğüm önemli ama..."

Taehyung bilmiş bir gülümsemeyle başını sallayıp geriye yaslandı. "Tabi canım... Sen öyle diyorsan..."

Jimin'in burnundan seslice hava verip sıraya oturdu. Aklına gelen şeyle yüzünü bir sırıtma kapladı. "Taehyung... Bak aklıma ne geldi."

"Ne geldi?"

"Hani sen dedin ya, eğer onu önemsemiyorsan neden merak ediyorsun diye. O zaman sen neden Yoongi her okula gelmediğinde gidip Jungkook'a neden gelmediğini soruyorsun? Hatta Yoongi okula geldiğinde, yanına gidip bir de onun nasıl olduğunu sorup duruyorsun? O zaman sen de onu fazlasıyla önemsiyorsun demek oluyor"

Taehyung gözlerini kırpıştırıp arkadaşına bakarken ne diyeceğini düşünüyordu. Resmen kendi topuğuna sıkmıştı şu an. "Yoongi ne alaka ya?"

"Sana sormak lazım onu, Yoongi ne alaka Taehyung? Niye bu kadar merak ediyorsun onu?"

Taehyung dudağını dişleyip etrafına bakındığında Yoongi ile göz göze gelmişti bu sefer. Beyaz tenli genç kendisine göz kırptığında gülümsemesine engel olamadı. Yoongi'den de bir gülümseme aldığında tekrar önüne dönmüştü ki ikisine inanamaz gözlerle bakan Jimin'i gördü tekrar. "Lan... Lan siz resmen gözlerinizle flört ettiniz az önce! Bir de bana diyorsun."

"Sus Jimin ya!"

Jimin gözlerini kısarak esmer gence baktığında karşılığında şirin bir gülümseme almıştı. Bunu daha sonra kurcalayacaktı.

🍙 🍙 🍙

Öğle yemeği vakti geldiğinde her zamanki gibi Taehyung kendisinden önce çıkmıştı. Kantin fazla dolmadan bir yer bulup çöküyordu oraya. Jimin ise eşyalarını toplayıp arkasından gidiyordu. Bu onların rutini haline gelmişti.

Jimin yine eşyalarını toplarken gözü yan sıradaki gence kaydı. Jungkook başını sıraya koymuş gözlerini de kapatmıştı. Anlaşılan hala halsizdi. İç çekip sınıftan çıktı. Kantine indiğinde yemek almış ve zorlukla Taehyung'u atlatıp tekrar sınıfa gelmişti.

Jungkook omzunda hissettiği el ile gözlerini aralayıp karşısındaki kişiye baktı. Jimin olduğunu görünce hızla başını kaldırdı. "Jimin, bir şey mi oldu?"

Jimin elindeki tepsiyi masaya koydu ve Jungkook'un önündeki sıraya ters bir şekilde oturdu. "Yemek yiyelim..."

🍙 🍙 🍙

Taehyung Jimin'in apar topar yemek alıp gitmesiyle arkasından bakakalırken önüne konan tepsiyle başını gelen kişiye çevirdi. "Oturabilir miyim?"

Yoongi'nin sorduğu soruya karşılık olarak gülümseyip başını salladı. Karşısına oturan bedene bakıp dudağını dişledi. Sanırım Jimin'i sorgulamayı daha sonraya da bırakabilirdi.

🍙 🍙 🍙

Biraz kısa bir bölüm oldu ama ilham konusunda sıfırım cidden. Biraz toparlamak istiyorum ama bakalım ne kadar becereceğim...

Yayımladığım öbür kitaplara da bakarsanız sevinirim. Biliyorsunuz ki iki yeni kitap yayımladım. Mysterious Prince ve Flowers...

Destek olursanız sevinirimm💋

Umarım bölümü beğenmişsinizdir:)

Seviliyorsunuz 💖