wrong seat/ minsung

sen ne zaman geldin?

Bu bölüm Chrisin ağzından olacak, biraz da ona yoğunlaşmak istiyorum 🥰

Hanla konuştuğumda beni kesinlikle yanlış anlamıştı. Kıskanmıyordum bile. Sadece Minhonun onu kırmasından korkuyordum. Iyi bir arkadaş bile mi olamayacaktım ben? Gerçekten kalbimi kırmıştı. Ona koreye geldiğimi bile söyleyememiştim. Babam beni okumam için buraya getirmişti. Anlamamıştım açıkçası. Zaten üniversite sınavına girmeme çok az kalmıştı, neden beni korede yeni bir okula yazdırdı ki diye düşünüyordum.

Koreye gelince eski anılarım canlandı, bu beni daha da üzgün yaptı. Hanla da kavga etmiştik zaten. Şimdi de yeni okuluma hazırlık yapmam gerekiyordu. Kıyafetlerim çoktan hazırdı. Sadece yarın okula gidip kitaplarımı alacaktım. Üniformamı alıp baktığımda okulumun Seungminin gittiği okul olduğunu gördüm. Mutlu olmanın aksine moralim bozuldu. Seungmini cok düşünmemeye çalışıp uyumaya gittim.

Sabah kalktığımda okulun başlamasına daha 2 saat vardı. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı hazırlamaya gittim. Iştahım yoktu, sadece su içtim.  Eşyalarımı aldım, üniformamı giydim ve evden çıktım. Eskiden kaldığım evdi burası, Seungminle gidip gelmiştim onun okuluna. Yolu ezberlemiştim. Okula vardığımda daha yarım saat vardı. Yakındaki bir marketten kendime yiyecek bir şeyler aldım ve orada oturdum. 10 dakika kala kalktım ve okula girdim. Bahçedeki bir kaç kız bana bakıyordu ve konuşuyorlardı. Yeni geldiğim fark edilmişti. Sınıfım dil sınıfıydı, sınıfımı ararken biri arkadan dokundu.

"Oyy kardeşim? Doğru mu görüyorum? Koreye ne zaman geldin?"

Bu changbindi. Seungmin ve Changbin aynı okulda olduğunu bilmiyordum.

"Ah, babam işte, beni yine koreye getirdi. Anlamsız."

"Boşver babanı, sen eğlenmene bak. Hem bak bizle de eğlenirsin. Hanla da buluşuruz." dedi Changbin.

"Han deme bana." dedim Changbine. Changbin şaşırarak baktı.

"Noldu ki?"

"Tenefüste anlatırım, sınıfın hangisi?"

Changbin bana sınıfını verdikten sonra sınıfıma girdim. Sınıfta insanlar bana bakıyordu ki hiç sevmem. Eşyalarımı çıkardım sırama koydum ve müzik dinlemeye başladım. Sonradan hoca geldi ve beni fark etti.

"Sanırım yeni birimiz var, kendini tanıtmak ister misin?" dedi. Ayağa kalkıp tahtaya çıktım.

"Ben Christopher Bang. Kore ismim Bang Chan. Avustralyalıyım."

Sınıftaki bir kaç kız fısıldayarak oha dediklerini duymuştum. Bir kaç erkek de dönemin yarısında neden geldiğimi sorar gibilerdi. Sırama geçtim ve iyi bir izlenim için dersi dinlemeye başladım. Hoca dersten alakasız;

"Arkadaşınıza okulu kim gezdirmek ister? Gönüllü olan var mı?" dedi. Kimse bir şey demeden;

"Benim arkadaşım var, 11/D den Seo Changbin. Belki tanırsınız."

Bir kız;

"Beni onla tanıştırır mısın?? Changbin çok yakışıklı!"

Hoca boğazını temizledi ve derse devam ettik. Changbin tanınıyor muydu okulda? Yandık.

Ders bitiminde 11/D ye gittim ve Changbine bakmaya çalıştım. O sırada biri geldi ve kimi aradığımı sordu.

"Kime bakmıştın?"

Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi Seungmindi.  Seungminin de gözleri açıldı.

"Chris?"

"Seungmin?"