Bölüm 4: Bağ

20 11 0
                                    

BÖLÜM 4: Bağ

Bir süre düşündüm ''Bir şartla'' dedim Albert hariç üçüde aynı anda ''evet'' ''Gerçek ailemi bulacaksınız.'' ''Sende bize yardım edeceksin.'' Diye devam etti Cardvell ''evet'' dedim ''anlaştık o zaman.'' Dedi Cardvell ve elini uzattı, ''Anlaştık.''

Dedim ve elini sıktım. Hepsinin yüzünde gülümseme oluştu bense tepki vermiyordum. Daha çok merak etmemeleri adına onların yanına yürümeye başladık. Nasıl plan yapacaktık, nasıl gizli buluşacaktık o katili o kalbi ve gerçek ailemi nasıl bulacaktık beynim allak bullak olmuştu. Beşimiz çok sessizdik

Yemekhaneye geldiğimizde direk kahve makinesine koştum sert kahve yaptım. Tek dikişte kahveyi bitirip yanlarına gittim 4 gündür sadece kahve içiyordum. Umurumda değildi ''artık kahve içme bir şeyler ye.''

Dedi Beatrix ona midem bulanıyor işareti yaptım. Kafasını salladı. ''Ne yapmamız gerekiyor.'' Diye sordu Cassandra sorarken bana baktı diğerleri de ağzımdan çıkan cevabı merak ediyorlardı. Çünkü konularda mantıklı fikirlerim vardı. Aslında fikrim vardı ama kimseyle samimi olmak istemediğim için ''Bilmiyorum.'' Dedim arkama yaslandım.

Aurora, Beatrix, Cardvell ve Albert güçleri kullanmayı hatta diğerleri de çok iyi biliyorlardı Ama ben güçlerimi yeni kullanmayı öğreniyordum

. Beni neden bu kadar çok istediler ki ben de ne var? Diye düşünürken zihinim de bir şey oldu nasıl anlatsam sanki zihnimi birisi ele geçiriyor içindeki şeyleri öğrenmeye çalışıyor hatta benimle zihinim de iletişime geçmeye çalışıyor gibiyd

i ben sakin ve terlememek için direniyordum. Herkes bir şeyler konuşuyordu çözüm yollarını aramaya çalışıyordu. Gözlerim bulanık görmeye başlarken kendimi güçlü tutmaya direniyordum. En sonunda zihnim biriyle konuşuyor gibiydi.

''Merhaba ateş perisi Olivia peşinde hatta çok yakınlarında seni öldürmek kalbini almak için insan öldüren katil var yavaş yavaş seni öldürmeye gelecek dikkatli ol.'' Dedi ve zihnimdeki ağırlık gitti tekrar normal görmeye başladım.

Net gördüğüm zaman herkes konuşmaya devam ediyorlardı hiçbiri dikkat dahi çekmiyordu. Albert konuşmuyor gözlerini benden ayırmıyordu ona baktığımda gözlerimiz kesişti dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.

Bende ona ilk gözlerimi başka tarafa çeviren ben oldum. Yukardaki saate bakmaya başladım dersin başlamasına az kalmıştı. ''Bence dersten sonra konuşalım.'' Dedi Braxon dağılmaya başladılar beşi gitti biz kaldık. ''

Çok belli ediyorlar onları parçalara ayırmak istiyorum.'' Dedi Beatrix onlar ''Zevkle o günü bekliyorum. Ama bir süre daha beklemeliyiz.'' Dedi Cardvell ''Sen ne düşünüyorsun?'' Diye mesafeli sesle sordu. ''hiç'' dedim

mesafeli bir sesle etrafı incelemeye başladım sanki biri burayı dinliyor gibi hissettim. Etrafı taramaya devam ettim gümüş kadar parlak çift gözle karşılaştım saliseden bile daha önce kayboldu kaşlarım çattım. Albert beni yakaladı gözlerimiz kesişti ilk gözünü ayıran o oldu.

''Hadi gidelim.'' Dedi Aurora kalktık ve yan yana yürümeye başladık. Albert ve ben konuşmuyorduk. Genel olarak üçü konuşuyordu biz arada konuşuyorduk. Yürüdük yürüdük dışarı çıktık. Taş çemberi geçtik ormanlık bir yer bir o kadar açık alana gelmiştik.

Sessizce oflayıp Beatrix'in yanına oturdum. Yanıma Aurora oturdu kimse görmeden kulağıma fısıldaki ''Dersten sonra benimle yemek yiyip sana sihir öğretmeye başlıyorum hayatım.'' Dedi gülümseyip kafamı salladım gülümsedi. Gloria ve Cassandra ikili oturuyordu. Bizde üçlü oturduk. İkili oturmaları işime gelmişti

ALFEA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin