Bölüm 5: OKULU ARAŞTIRMA

12 10 0
                                    

BÖLÜM 5: Okulu Araştırma

Kızıl saçlarımı arkaya, attım arkama yaslandım ve büyük bir iştahla yemeği yemeğe başladım. Yaklaşık bir haftadır yemek yemiyordum. Sürekli kahve içerek geçiştiriyordum.

Ama bende insanım yani neyse Yemekte patates kızartması kızartılmış tavuk ve biraz salata vardı. Yemekte diğerleri de büyük bir iştahla yemeklerini yiyordu. Tam soracağım soruyu Aurora ağzımdan aldı.

''Gloria, Arthur ve diğerleri orta da gözükmüyor çok ilginç Değil mi?'' sordu. ''Oda arkadaşıyız biz onları görüyorduk akşamları konuşuyorduk ama dün gece Cassandra da Gloria da yoktu. Galiba sizde oda arkadaşıydınız siz dün gece gördünüz mü?''

diye sordum ''Dün üçü de yoktu.'' Dedi Cardvell bende etrafıma bakınmaya başladım. Bazıları tek bazıları grup olarak yemek yiyorlardı. Diğerleri kahve ve yemek yeniliyorlardı. Görünürde bir şey yok dedim görmez olaydım.

İki çift gümüş göz bana bakıyordu. Bende ona yanında 3 kişi hepsi bana bakıyordu. Bende onlara bakıyordum. Yutkundum ve ona bakmak yerine yemek yemeye devam ettim.

''Okulu araştıralım ipucu bulmaya çalışalım belki topladığımız ip uçlarla çözüm yolları araya biliriz.'' Diye mantıklı bir öneri sundum.

''Evet şu an yapabileceğimiz en iyi yol bu.'' Dedi Aurora ''Ama hepimiz beraber aramayalım kızlarda tek olmasın Ben Carvell ve Aurora gidelim Albert ve Olivia gitsin.'' Dedi Beatrix ''Ama iletişim de kuralım.''

Dedi Albert ve bize kulaklık uzattı. ''Bunları takın bir şey bulduğunuzda ne bulduğunuzu ya da neye benzediğini söyleyin.'' Dedi ve son noktayı koydu Albert tekrar gümüş iki gözün olduğu masaya baktım. Ama orda yoktu.

''Gidelim o zaman siz bu katı ve bahçeyi arayın biz Olivia ile üst katlara bakalım.'' Dedi Albert ''Dikkatli olun.'' Diye ekledim. Ve masadan kalktık yemekhaneden çıktık biz merdivenlerden çıkmaya başladık onlar ise odalardan birine girdi.

İlahi Bakış Açısı

1 Gün Önce

''Yemlerimiz keyfi nasıl? Son saatlerini mutlu ve huzurlu geçirsinler İstiyorum.'' Dedi Creed  ''Hemen öldürmek istiyorum bunları.'' Dedi ayaklandı Sparkle ''Otur oturduğun yerde.'' Dedi Speed ''Nasıl öldüreceğiz Creed?'' diye sordu Dazzle ''Keyfim nasıl isterse hiç düşünmedim. Ama bir fikrim var herkese 1 leş düşüyor o leşlerden sonra son kalanın derileri yüzmek ve yüzünü tanınmaz hale getirmek istiyorum diğerlerini de bıçak, silah ya da işkence çektirerek öldürün keyif versin yeter.'' Dedi Creed ve bıçağının kabzası ile oynamaya başladı.

Günümüz

Yukarı çıktığımız gibi odaları aramaya başladık. İlk oda boştu ikinci oda boştu üçüncü oda boştu dördüncü oda boştu beşinci odaya girdik odaların hepsi birbirine benziyordu çekmeceleri karıştırdık masaları karıştırdık ama hiçbir şey yoktu.

Son kez odaya baktım. ''Hadi burada bir şey yok.'' Dedi Albert ''Hayır bekle.'' Dedim ''Neden bu odada iki tane aynı tablodan var?'' diye sordum tablolara ilerlemeye başladık. ''Sakın elleme.'' Diye bir uyarıda bulundu. ''Tablonun adı Hayalet Gözler'' Dedim

''Diğer tablonun adı yok sence bu bir şifre gibi bir şey olabilir mi? '' diye sordu ''evet olabilir bu ismi not alalım.'' Dedim ve deftere hayalet gözler ismini not aldım. Ve altıncı odaya baktık bir şey yoktu. Yedinci odada sekizinci oda da bir şey yoktu.

Bu uzun koridoru bitirdik. Yukarı çıkmaya başlayacaktık ki kulaklıktan küfür sesi işittik. ''Siktir.'' Dedi Albert Albert ile birbirimize baktık. ''Hey ne oldu neredesiniz?'' diye sordum. ''Buraya gelmeniz gerekiyor kimseye dikkat çekmeyin.

''neredesiniz?'' diye Sordu Albert ''Bahçeye girin iki kere sola dönün koridorun sonundan sağa dönün kimseye dikkat çekmeyin.'' Dedi Aurora ''Tamamdır, geliyoruz.'' Dedik aynı anda ve hızlı ama dikkat çekmeyen adımlarla bahçeye yürümeye başladık.

Ana salondan bahçeye çıktık taş çemberin önünden geçerken aynı gümüş gözleri gördüm ama bu sefer çok yakından bakıştık. Sırıttı, yutkundum yürümeye devam ettik tam taş çember gözden kayboldu ve ayağa kalktılar. Arkamızdan gelmeye başladılar. Çaktırmadan Albert'in kulağına fısıldadım ''takip ediliyoruz.'' Dedim kısık sesle ''Farkındayım.'' Dedi yürümeye devam ettik.

Fakat tarif ettikleri tersi yönde iki kere sağa döndük. Dümdüz gittik ve sola döndük. Çıkmaz yerdi çıkmaz yerin sonuna kadar gelip ''Şimdi ne yapacağız?'' diye sordum. Tam geldikleri an beni kendine çekti ve kulağıma fısıldamaya başladı. ''seni öpüyormuşum gibi gözüyor sakın hiçbir şekilde bozma kollarımı boynuna doladım nefesi çok yakınımdaydı nefes alışverişlerini duyuyordum bizi takip edenler onlardı gümüş göz ilk önce bizim tarafımıza baktılar.

Ellerimi boynunda birleştirdim. İnansınlar diye ve en sonunda geri döndüler gitmelerini bekledik sesler kesildi. Hemen ellerimi geri çektim. O da benden ayrıldı. ''Hayvanlar nerede.'' Diye sordum ona ve buradan tarif ettikleri yöne yürümeye başladık. ''Bu soruyu bekliyordum hepsi iyi hepsine koruma kalkanı yaptım. Merak edilecek bir şey yok hepsi beraber ve iyi.'' Dedi Albert yürümeye devam ettik en sonunda kulaklıklardan ses geldi çığlık sesi geldi.

''Hey iyi misiniz? Ne oldu.'' Dedim bağırarak ''Koş Olivia koş.'' Dedi Albert ve sanki ışık hızında koşmaya başladık onların olduğu yere geldiğimizde üçünün de boynunda bıçak vardı ve yerde Gloria, Braxon, Cassandra ve kardeşlerin ölüleri vardı birbirimize baktık ve o gümüş göz gülümsedi ''Şov daha yeni başlıyor bu daha hiçbir şey.''

Dedi Gümüş gözlü adam Birbirimize baktık Albert ile ''Ne istiyorsunuz?'' diye sordu Albert Beatrix'e bıçak dayamış kız ''Yanındakini.'' Dedi kız yutkundum. Her şey Albert'ın elindeydi ve tekrar gümüş gözlü adam konuştu.

''Tamam mı devam mı?'' diye sordu ''Eğer onu bize verirsen sana diğerlerini veririm ve sana ve diğerlerine bir daha yaklaşmayız.'' Dedi başka kız ''Of hadi ama bu kadar zor mu?'' sadece yere bakıyordum Albert bana ''Kabul ediyorum kızı alın bana diğerlerini verin.'' Dedi o sırada Aurora ''Yapma dayanamaz.''

Dedi onlar tamam lafını duyduğu an anında bıraktılar benim de saçımdan tuttukları gibi Gümüş gözlü adamın yanına getirdiler. O da elimi o kadar sıkı tuttu ki canım acımıştı. Albert yapmıştı o bana ihanet etmişti bana bunu yapmıştı ben ona güvenmiştim.

Hayla ona bakmıyordum. ''Üzgünüm tatlım galiba hiç bıçaklanmadın ama bunu yapmak zorundayım. Dedi ve omzuma bıçağı sapladı ve ışık hızında geri çekti onları şaşırtan şey ise bağırmamamdı ve Albert hayla buradaydı onun yanında ağlayacak değildim.

''İstediklerini aldın şimdi defol.'' Dediği an büyük bir uğuldama duyduk ve bağ kurduğum ikizler gelmişti.  Tam onlara atılacakları an ilk defa konuşmuştum. ''Onlara zarar verme.'' Dedim kekeleyerek. Omzumdan kan akmaya devam ediyordu hatta baya kan kaybetmiştim. İkisi de koşarak yanıma geldi yanımdakilere hırladılar.

''Çok kan kaybediyor.'' Dedi ismini bilmediğim birisi konuştu. Daha fazla dayanamayıp kendimi yabancı kollara Bıraktım. Son duyduğum sesler birisinin beni kucaklayıp buradan koşarak götürmesiydi ve kurtların hırlamalarıydı.

Bu bölümü yazarken sanki ben değil ruhum yazmış gibiydi.

neyse bugün size yeni kişilerin yüzlerini paylaşacağım

şimdilik bu kadar umarım beğenirsiniz görüşürüz..

ALFEA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin