👑👑

448 24 3
                                    

.
.
.
.
.
.

Akşam omegayla 10 11 gibi saraya gelmiştik. aldığımız eşyaları askerler saraya götürüyordu. omegayıda az sonra eve ben bırakacaktım. evi biraz uzak olsada sorun değildi. "gel odadan bir kaç şey almam lazım. sonra seni eve bırakırım" başını sallayıp peşimden geldi. salonda beklemesini söyleyip odama çıktım. annemler yatmıştı galiba. bir kaç çalışan hala ayakta bir şeyler yapıyordu. odama girip kapıyı kapattım. üstümü hızlıca değiştirip kafamada prens tacımı takıp aşşağıya indim. omega braktığım gibi duruyordu. "hadi gidelim. iyice geç kaldın zaten" başını sallamış yanımda yürümeye başlamıştı. at arabasıyla gitmeyi düşündüm ama hazırlaması felan çok uzun sürerdi biz o zamana kadar yolu yarılardık.

hızlıca saray yolundan çıkıp kasaba yoluna düştük. yolu bilmediğim için onu takip ediyordum.

sessiz geçen bir 20 dk ardından evine gelmiştik. evi o kadarda büyük değildi. 2 katlı bir ev küçükde bir bahçesi vardı. "hadi gir içeri, annenler daha yatmamış zaten." açık olan camdan içeri bakıp başını salladı. hızlıca kapıyı çaldı. bir kaç saniye içinde kapı açıldı.
"Nerdesin sen!" Kapıyı babası açmıştı. "alfaylaydım." diyip beni göstermişti. babası bana bakınca bir şey demeden içeri girip kapıyı kapatmıştı. ama camdan gördüğüm görüntüde pek hoş bir şey değildi. Babası omegaya tokat atınca yere düşmüştü. içeri gidip gitmemek için uzun bir süre dışarda beklemiştim. ama babası odadan çıkıp gidince daha gitmeme gerek kalmadığını düşünüp geri döndüm.

bütün gece uyuyamamıştım. Tokat yediği görüntü gözüme geldikçe uykum kaçıyordu. demek bu yüzden o kadar uzun süre kalmak istememişti. keşke girseydim içeri diye şimdi pişmanlık duyuyordum. yada bütğn ev halkı uyuyana kadar bekleseydim orda. derin bir nefes alıp yataktan kalktım saat, sabah 6 civarıydı ben her ne kadar 8 de kalksamda şimdi uyku tutmuyordu.

istümü giyinip askerlerin olduğu salona girdim. tae yine oldukça erkenciydi. bir askere eğitim veriyordu. biraz onları izledim. Tae oldukça başarılı bir askerdi. onu fazlasıyla severdim. baskın bir alfaydı, oldukçada yakışıklı. üstü çıplak bir şekilde dövüşüyordu. ortam aşırı sıcaktı , zaten saçları bile terden sırılsıklam olmuş, sortına doğru akıyordu.

uzun süredir bir omegayı seviyordu, ama kimdi bilmiyorum. ne kadar üstelesemde bir cevap alamamıştım. tae dinlenmek için geri çekildiğinde yanına gittim. geldiğimi fark etmemişti. "yorulmuşsun" bana bakıp güldü. ardından kendini yere attı. "2 saattir askerlere kılıç eğitimi veriyorum.
ok yoruldum, da sen hayırdır bu saatte kalkmışsın" o aptal omega kaçırdı uykumu ama sana bunu söylememe gerek yok.

"uyku tutmadı bende belki askerlerden biriyle dövüşürüm dedim. hem rahatlarım biraz" gülüp bir askeri yanımıza çağırdı. "bu asker, soojun oldukça güzel kılıç kullanır. sana istediğin gibi bir karşılık verecektir." gülüp kılıcımı kınından çıkarttım. "bakalım dediğin kadar güzel kılıç kullanabiliyormu?" Kılıcı çektiğim zaman adını yeni öğrendiğim ama daha önce gördüğüm askerde kılıcını çekip saldırı bozisyonuna geçti. o sırada tae de kenara çekilmiş bizi izliyordu.

askerin kılıcıyla kendi kılıcım çarpışta gür bir ses çıkıp boşlukta dağılıyordu. biraz daha böyle devam ettik.

1 hafta sonra bir düğünüm vardı. Bir omegayla evlenecektim, daha iki gün önce omegalarla olmak istemezdim. bana göre işe yaramaz varlıklardı, evdede hiç bir işe yaramaz sadece insanlara yük olurlardı. Babam her ne kadar yasa koysada pek fazla uyan yoktu. omegaya şiddet çok fazlaydı, dayanamayıp ölen bile çok fazlaydı. babamın anlatrığına göre o ilk kral olduğu yıllarda çok fazla şiddet,taciz,te**vüz gören omega varmış. taciz edilmemiş omega olmazmış. babamda krallığa geçtikten 3 yıl sonra bir kaç yasa eklemiş. o zamanlar çok fazla daha uygularmış o yüzden şimdi omegalar bir tık daha rahattı.

royal landsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin