■18■

259 17 0
                                    

Sugayı saraya getirdiğim gibi attan indirdim. Hızlıca odaya çıktık.Duşa kabine girip sıcak su açtım. Isınmasını beklerken suganın üstünü çıkarttık. "Çok soğuk" ellerini üst vücuduna sarıp suyun altına girdi. Gülümseyip bende üstümü tamamen çıkarttım. Bende çok üşümüştüm.vücudunda yara olup olmadığından emin olmak için vücudunu süzdüm. Bir şeyi yok gibiydi. Banyodan sonra konuşurduk. "Bakma ya" vücuduna bakmamdan rahatsız oldu galiba. gülüp şampuanı elime aldım. "Ne değişiksin ya daha geçen gün inliyordun altımda." yüzü kızarmaya başlayınca güldüm. Değişik sesler çıkartarak yüzünü kapattı.

"off sus" elimdeki şampuanla saçlarını köpürtmeye başladım. "Değerimi bil daha kimsenin banyo yapmasında yardımcı olmadım" bana çok değişik bir şey demişim gibi baktı. "Birde yaptırsaydın" kahkaha attığımda arkasını döndü. Demiştim Suga çok alıngandı çok fazla ilgi istiyor. Saçlarını güzelce yıkayıp duruladım. Oda benim saçlarımı yıkamış ve birlikte banyodan çıkmıştık.

İkimizde giyinip kurulandıktan sonra odaya ıhlamur istedim. İkimizde çok üşümüştük sıcak sıcak güzel gider. Karşımda battaniyeye sarılmış oturuyordu. Oturduğum koltukta biraz daha kayıp güzelce yerleştim. "Anlat bakalım seni dinliyorum" ellerimi birleştirip kucağıma koyduğumda oda parmaklarını kıtlatmaya başlamıştı. Biraz zaman verdim başlaması için. "Ne anlatayım?"  sabır ya, derin bir nefes verip başımı geri attım. "O ormanda ne işin vardı? Ayrıca beni uyutup ortadan kaybolmuşsun önce bunların hesabını vererek başlayabilirsin."

yatakta bağdaş kurarak oturduğu için biraz daha harelet edip daha rahat bir hal aldı. "Tam nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Sanki biri beni yönetiyor gibiydi, ilk önce mutfağa gittim orda dolapların birinden bir şişe aldım odaya çıktığımda senin su içtiğin bardağa o ilacı döktüm. Sonra bir ormana gittim, ormanda bir patika vardı onu takip ettim ama çok uzun süre gittim 7 8 saat yürümüşümdür." Orman...

"Hangi orman olduğunu hatırlıyormusun?" Başını sallayıp konuşmaya devam etti. "Sarayın arkasında büyük bir göl var, onun aşşağısında mağra gibi bir yer var orda bir yarım saat  sonra önüne çok büyük bir orman çıkıyor ordaki orman." O orman çok tehlikeliydi oraya nasıl girdi ve nasıl sağ çıkabildi. "Sen o ormandan nasıl çıktın? o ormana girişler çıkışlar yasak her tarafı çevrili bir orman." Yutkunup bana baktı.

"Bilmiyorum.  O kadarını hatırlamıyorum ama çok ürkütücü bir yerdi, bilincim ormanın ortalarında kendine geldi. Geri dönmeye çalıştım biri sesimi duysun diye sürekli bağırmama rağmen kimse yoktu. sürekli sürgar esti sonra jimin geldi." Jimin mi yanına geldi demek. "Sonra" hatırlamaya çalışır gibi biraz düşünüp yutkundu. "onu görünce sevindim, sonra onu takip etmemi söyleyip ilerlemeye başladı. Bir deniz kenarına getirdi beni kırmızı ay şeklindeki kolyeyi verdi. Eğer başım derde girerse o ormana gelip ismimi seslenmemin yeterli olacağını söyleyip ortadan kayboldu. Geri dönmeye çalışırken nasıl oldu hatırlamıyorum ama ordaki denize düştüm. Boğulmaya başladığımda biri beni kurtarıp o ormana götürdü sonrası yok." Akıl alır gibi değildi. Ama anladığım kadarıyla Jimin yaptığı bir şeydi. Ondaki kolyeyi o verdi bendeki ne peki? O yastığa nasıl girdi.

Sıkıntıyla ellerimle yüzümü sıvazladım. Kapı tıklanıp çalışanlar dan yine o erkek o omega içeri girdi. "İçeceğiniz efendim" önümde dizlerini kırarak tepsiyi bana uzattı. Benden sonra sugaya uzattı. "Teşekkğr ederim" Suga da bardağını aldıktan sonra odadan çıktı. "Bunlar neden bu kadar açık giyiniyor?" Ne demek istediğini anlamadığım için ona döndüm "ne?" .

"Çok açıklar diyorum, rahatsız edici" elindeki çaydan bir yudum aldığında güldüm. "sende açık giyiniyorsun" bana çok ters bakmıştı. "Onlar sürekli iş yaparken üstleri açılıyor. İşlerini bitirmek içinde bunu umursamıyorlar, ama ben üstümün açılıp açılmadığına dikkat ediyorum. Ayrıca onlar kadar açık kıyafetleri sadece odada giyiyorum zaten" yaptığı açıklamaya gülüp çayımdam bir yudum aldım. "Ne yapabilirim? Öyle giyinmek istiyorlar demekki".

royal landsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin