10.Bölüm " Küçük Okyanus"

146 11 72
                                    

Medya: Okyanus temsili

" Memnun oldum Okyanus, bende Doğan Şahin."

Nikah masasında onu göt gibi bıraktığım sahte kocamın sesi beynimde sarsıntılara yol açmıştı.

İşte şimdi sıçtığımın resmiydi...

Yavaşça arkama doğru dönerken ne yapacağımı, nasıl davranacağımı kestiremiyordum.

Doğan tam karşımda alaylı gözlerle beni süzüyordu. Gözlerim ister istemez ondan, yanındaki kadına kayarken kaşlarım derince çatıldı.

Puzzle'ın eksik parçaları yerine otururken burada neler döndüğünü az da olsa tahmin edebiliyordum.

Daha demin Alparslan'ın bahsettiği adam doğan'dı ve yanındaki kadın benim yerime geçen sahte eşiydi.

Durumu nasıl toparladıklarını merak etsem de şu an için en önemli konu beni ele verip vermemesi olacaktı.

Doğan iyice yakınıma girerken bir elini tokalaşmak adına bana uzattı. Eline kararsızca baksam da açık vermemek için hızlıca elini sıktım.

" Sizi bir yerden tanıyor gibiyim... Imm, bir yerde falan karşılaştık mı acaba?"

Bariz bir şekilde vücudum gerilirken hemen elimi kendime doğru çekip bu saçma tokalaşmaya son verdim.

" Sanmam." Gözlerim Alparslan'a takılınca derince yutkundum.

Tekrar Doğan'a dönmemle piç bir sırıtış dudaklarını kaplamış ve beni süründürmek için yeminler ettiği bariz bir şekilde belli olan manalı bakışları ile beni süzüyordu. " Haklısın, böyle bir güzelliği görüp unutmam mümkün değil. "

Alparslan'dan boğaz temizleme sesi gelince Doğan'la aramızdaki manasız konuşma son bulmuştu. " Kardeşim, karının yanında bu sözleri söylemen, ne kadar tehlikeli haberin var mı? "

Umursamaz ifadesi yanındaki kadını ne kadar taktığını gayet belli ediyordu. Alparslan'ın yanına giderek kulağına bir şeyler fısıldamış sonra da sarılmışlardı.

Doğan' ın yaptığı manasız hareket karşısında kaşlarım çatılırken, ikisine kilitlenen gözlerim bir an olsun onlardan ayrılmadı.

Birbirlerinden ayrılan ikili, son olarak beni Doğan'ın eşi yani Cansu ile tanıştırdıktan sonra masaya oturmamızı buyurmuşlardı. Neredeyse bir orduluk hazırlanmış bu masa bana sadece israfı hatırlatıyordu. Stresten gerilen midemden ötürü zaten bir şey yiyemeyeceğimden emindim.

Doğan' ın burada olması beni aşırı geriyordu. Bir yanım beni ele vermemesinin iyi bir şey olduğunu söylerken bir yanımda bunu söylememesinin sebebini bana karşı koz olarak kullanmasından ötürü olacağını dile getiriyordu.

" Alparslan' ın yanında ilk defa bir kadın görüyoruz. Hayret verici doğrusu... "

"Açıkçası bende şaşırdım. Magazinden gördüğüm kadarıyla sevgiliniz yoktu. Gerçi çok yakışıklı bir adamsınız, yanınıza kimsenin yakışmadığını farkında olmanız doğal..."

Son sözlerini bana dokundurmak istercesine bana bakan Cansu, dayak yemeye hazır olsa iyi olurdu!

Doğan'la tam tencere kapak olmuşlardı. Sahte evlilik yapmalarına hiç gerek yokmuş...

" Okyanus benim arkadaşım!" Diyerek onların saçma konuşmalarını yarıda kestiği için Alparslan'ı alnından öpmek istiyordum.

Önümüzdeki tabaklara dönerken tabağa koyduğum hiçbir şeyi midem almıyordu. Göze batmamak için arada ağzıma birkaç lokma götürsem de kasılan midem kusmak için dakika sayıyordu.

Okyanusun Sesi (Askıya Alındı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin