"Hey sakin ol eğer bir sorun olsaydı Chan bize haber verirdi" dedi Jisung
"Doğru" diye ona katıldı Jeongin
"Yine de şu belgelerin hepsinin fotoğrafını çekelim ve gidelim"
Hızlıca hepsi bulabildiği kadar belgenin fotoğrafını çekti ve buldukları hale geri getirdikten sonra hızlıca odayı terk ettiler.
Hyunjin ne kadar Chan'e güvense de korkuyordu. Herkesin oyun oynadığı salona geldiklerinde gözleriyle küçük bedeni aradı Hyunjin ama göremedi. Barın oraya doğru ilerlediğinde Changbin ve Seungmin'in sohbet ettiğini gördü.
"Öyle işte Changbin Hyung çocukluğumuzdan beri seviyorum ama farkında deği-" ikisi de enselerinde hissettikleri yanmayla arkasını döndü.
"Ananı sevicem ben senin Felix nerde?" dedi Hyunjin sinirle.
"Şurada iş- lan Felix nerde"
"Ben de onu soruyorum ya gerizekalı"
"Tamam be dur buluruz"
"Babam da yok ortalıkta"
"Eğer ona bir şey olursa hepinizi boğarım"
Kimse sesini çıkarmadı. Aralarındaki yakınlığın farkındalardı ama bu kadae olduğunu bilmiyorlardı.
Hepsi dağılıp katları ve oralardaki odaları gezmeye başladılar. Changbin ve Jeongin en üst kata, Minho ve Seungmin ilk kata, Jisung ve Hyunjin de en alt katı arıyordu.
"IMD-" sözü yarıda kesilmişti sesin sahibinin.
Hyunjin tanıyordu o sesi ve koşarak geldiği yöne doğru ilerledi. O taraftaki tüm odalara bakmışlardı aslında ama daha sonra sesin biraz daha aşağıdan geldiğini fark etti.
"Hyun bak şu halı kıvrılmış biraz" dedi Jisung ve hızlıca halıyı biraz daha kaldırınca küçük bir kapak gördüler.
"Acele etmeliyiz" dedi Hyunjin.
Kapapı açıp merdivenlerden indiler ve tekrar bir kapı vardı. Hyunjin koşarak gidip kapıyı açtığında karşısındaki manzara onu deliye döndürdü. Adam pantolonunu çıkarmıştı ve Felix bir köşeye kaçmıştı üstündeki gömleğin birkaç düğmesi de açılmıştı.
Hyunjin direkt adamın üstüne atladı ve yumruklamaya başladı. Felix onu görünce rahatladı ve Jisung'un ona seslenmesiyle o tarafa doğru kaçtı. Jisung sıkıca sarıldı ona.
"Çok özür dilerim her şey benim yüzümden oldu iyi misin bir şey yaptı mı sana?"
"Hayır hayır bir şey yapmadı kendimi kurtarmanın yolunu biliyordum ama biraz fazla güçlü olduğu için başta başaramadım"
Derin bir oh çekti Jisung. Hyunjin adamın bayıldığını fark edince yanlarına geldi hızlıca yukarı çıktılar diğerlerine de arabaya gelmelerini söylediler.
Arabaya yerleştiklerinde kimse konuşmuyordu. Kanıtları Chan'e attılar o halledeceğini söyledi sadece. Hyunjin ve Felix'i eve bıraktıktan sonra onlar da eve döndü.
Felix:
Eve geldiğimizde kendimi direkt duşa attım. Ne kadar bir şey yapamasa da kendimi kirli hissediyordum. Adam itibarı yüzünden Minho'nun sevgilisini yok etmek istiyordu. Artık yapamayacaktı ama sabah muhtemelen onsuz tertemiz bir sabaha uyanacaktık.
Duştan çıkıp pembe beyaz puantiyeli saten pijamamı giydikten sonra salona gittim. Hyunjin oturmuş animasyon filmi seyrediyordu. Yanına oturdum, bir bacağımk bacaklarının üstüne attım ve kafamı göğsüne yasladım. O da kolunu omzuma sardı ve saçlarıma hafif bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
and they were roommates | hyunlix
FanfictionLee Felix kendine oda arkadaşı ararken karşısına O çıkar... Texting ve düz yazı karışık<3