10-Final!!

110 5 9
                                    

*Birkaç ay sonra*

Herkes ilişkisini güzel ilerletiyordu. Hyunjin ve Felix evlerine köpek almışlardı. Ailelerine henüz söylememişlerdi ama yakın zamanda söyleyeceklerdi. Felix sadece kardeşlerine söylemişti.

Felix:

Hyunjin'in doğum günü için Changbin'in evini süslemişlerdi çünkü en büyük ev onundu. Felix, Hyunjin'i oyalıyordu. Bu sırada diğerleri de tüm hazırlıkları tamamlamıştı.

Telefonuma gelen mesajla her şeyin tamamlandığını anlamıştım.

"Sevgilim artık gidelim mi"

"Biraz daha kalmak istiyorum seninle"

"Zaten hep benimlesin"

"Ne güzel işte"

Kıkırdadım ve ayağa kalkıp elinden tuttum. Yatağımızda uzanıyorduk. Onu da kaldırdım ve hazırlanıp arabaya bindik.

Changbin'in evine sürdüğümde neden buraya geldiğimizi anlamamış olacak ki sordu.

"Neden buraya geldik ben yemeğe gideceğiz sanıyordum"

"Şş beni takip et"

Arabadan inip onun kapısını açtım ve elimi uzattım. Arabadan inince kapıyı kapattım ve elinden tutup arka bahçeye doğru götürdüm.

"SÜRPRİİİİİZ" diye bağırdı hepsi bir anda.

Hyunjin'e dönüp baktığımda gözleri mutluluktan parlıyordu.

"Iyi ki doğdun aşkım" dedim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Ulan yeter tüm gün beraberdiniz zaten"

"Changbin Hyung bozma" diye kızdım.

Kendisinin aşkta falan çok gözü yoktu akşama kadar kas yapayım sağlıklı besleneyim falan diye uğraşıyordu.

Jeongin de bir kızla konuşmaya başlamıştı ve çok tatlılardı.

"Pastayı üfle hadi" dedi Jisung heyecanla.

İkimiz de masaya doğru ilerledik.

"Dilek tut" dedi Jeongin.

"Zaten istediğim her şeye sahibim" dedi bana bakarak.

Eriyebilirdim şu an.

Mumları üflemesi üzerine hepimiz alkışladık ve hediyelerini vermeye başladılar.

Ben hediyemi daha sonra baş başayken verecektim.

Pastayı kestik ve yanına birkaç bir şey daha hazırlamıştık onları da koyup hep birlikte oturup film izlemeye başladık.

Changbin bahçeye açık hava sineması gibi bir projektör ve perde ayarlamıştı. Yere de minderler koymuştu.

Minho'nun kucağında yatan Jisung filmin yarısında uyuyakalmış ve horlamaya başlamıştı hepimiz buna kahkaha atınca Minho'nun ölümcül bakışlarıyla sustuk. Sevgilisini kucaklayıp içeri götürdü. Seungmin, Chan'in bacakalrı arasında oturuyordu. İkisi de filmden zevk alıyor gibiydiler. Changbin kolunun üstüne yatmış, Jeongin de minderini başka sandalyenin önüne koymuş tepe taklak şekilde izliyordu. Nasıl rahat ediyor bir fikrim yok.

Ben ise Hyunjin'in kucağındaydım ama Hyunjin filmi izlemeye yerine benimle uğraşıyordu. Sürekli boynuma, omzuma ve saçlarıma öpücükler konduruyordu. Ben de belimdeki eliyle oynuyordum. Film bittiğinde herkes içeri girdi. Ben de kucağından kalkıp ona dönerek tekrar oturdum ve kollarımı boynuna sardım.

and they were roommates | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin