bölüm 4- TRAVMA

124 7 0
                                    

ertesi sabah erkenden kalktım
hazırlanıp büyük salona doğru yol aldım
"Laura!"
arkamdan birinin seslenmesi ile durdum
ve arkamı döndüm
bu Riddle'dı
hızlıca yanıma geldi
"Riddle?"
"Günaydın, bu arada bana Mattheo diyebilirsin."
yoluma devam ettim oda hızlıca yanımda yürüyordu
"Ne istiyorsun?"
"Bilmem, her sabah bu kadar sinirli mi olursun?"
"Bilmem, belki bir ton derdim varken birde sen dert olmaya çalıştığın içindir."
ortak salona girdim
Pansy masadaydı
"Neyse, sonra görüşürüz."
hiçbir şey demedim
yanından ayrılıp Pansy'nin yanına gittim
bizimkiler ortalıkta görünmüyordu
"Günaydın."
"Günaydın."
"Ne oldu?"
"Derdim azmış gibi birde Riddle'la uğraşıyorum."
"Çocuğa bir şans verseydin olmaz mıydı?"
"Tipim değil."
"Peki sen bilirsin."
kahvaltıdan sonra sınıfa gittik
dersimiz kehanetti
fincanlarımızda ki kahveleri bitirdik ve yorumlamalar yapıyorduk 
profesör Trelawney fincanımı aldı
biraz baktıktan sonra konuştu
"Gördüğüm şey... Pişmanlık."
"Verdiğin kararların sonu pişmanlık ile bitecek, herkesi kaybedeceksin ve sana en büyük darbeyi en güvendiklerin vuracak! Dikkatli ol, verdiğin kararlardan vazgeç."
derse geri dönmüştü ama ben hala dediklerini düşünüyordum
neden pişman olacaktım, belki de vazgeçmem gerekiyordu
ya da sadece saçmalıyordu 
ucunda ölüm olsa bile vazgeçmeyecektim, babamın intikamını alacaktım
dersten sonra Harry'lerin yanına gittim
"Farkında değil misin Ronald, her zamanki gibi saçmalıyor."
"Hermione, belki de bu sefer saçmalamıyor."
kafamı eğdim ve sadece onları dinliyordum
"Tartışmayı bırakın! Laura sen iyi misin?"
"Bilmiyorum Harry, belki de biraz kafamı dinlemeliyim."
ayağa kalktım
"Bunu sonra konuşalım olur mu?"
yanlarından ayrıldım
boş yere kafamı yoruyordum
görmezden gelmeliydim, Trelawney yine saçmalamıştı 
kütüphaneye gittim, sınavlar için ders çalışacaktım
raftan bir kaç kitap aldım ve masaya doğru ilerledim
dalgınlıkla birine çarptım
"Dikkat etsene Black!"
bu Malfoy'du
elimdeki kitaplar yere düşmüştü 
"Pardon."
şuan uğraşacak halim yoktu, aklım hala profesörün dediklerindeydi
"İyi, bir dahakine önüne bak."
dediklerini takmadan yerdeki kitapları aldım ve gitmeye başladım
"Sahi profesör derste ne saçmalıyordu, neymiş bu kararlar?"
ne diyecektim şimdi 'kararım seni kafalayıp karanlık taraftan bilgi almak.' mı?
"Bu seni ne kadar ilgilendirir peki? Hiç."
sesimizin yükseldiğinin farkında değildik
kütüphane görevlisi madam Pince sesimizi duymuş olacak ki yanımıza geldi 
"Çocuklar neler oluyor burada?"
Malfoy konuşacakken sözünü kestim
"Malfoy bana çarptı ve kavga çıkarmaya çalışıyor Madam."
"Bay Malfoy lütfen kavganızı sonraya saklayın."
Malfoy hiçbir şey söylememişti 
sinirle bir bana bir madam Pince'e bakıyordu
giderken kolumdan tuttu ve kulağıma fısıldadı
"Bunu ödeyeceksin Black!"
ve gitti
bende bir masaya geçtim ve ders çalışmaya başladım
*
uzun zamandır çalışıyordum 
saat yedi buçuk olmuştu 
kütüphaneden çıktım hava kararmıştı
boş koridorda yürüyordum kimse yoktu
biraz yürüdükten sonra kolumda bir el  hissettim bu Malfoy'du
"Hey bırak beni, ne yapıyorsun?"
çok güçlüydü kurtulamıyordum
"Bırak kolumu!"
"Kes sesini!"
beni çekerek küçük bir süpürge dolabının önüne getirdi
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"
bir yandan elinden kurtulmaya çalışıyordum
"Bu sabah bana yaptığının karşılıksız kalacağını düşünmedin umarım."
bana tiksinerek bakıyordu
"Şimdi ceza vakti."
asasıyla dolabın kapağını açtı
beni yeniden sürüklemeye başladı 
"Malfoy, Hayır!"
beni dolabın içine fırlattı ve kapıyı kilitledi
"Hayır, çıkar beni lütfen!"
kapıyı deli gibi yumrukluyordum
aklıma yine o gün geliyordu
yedi yaşındaydım yine yetimhanedekiler babama katil demişti onlarla ettiğim kavgadan sonra ceza için boş küçük ve buz gibi bir odaya getirmişlerdi. içeriye hiç ışık girmiyordu tam 2 gün o odada aç beklemiştim neredeyse delirmek üzereydim bu olaydan sonra hep boş odalardan korkmuştum ve travma olarak kalmıştı
gözlerimden yaşlar süzülüyordu 
bağırıyordum ve kapıyı tekmeliyordum
ama o gülüyordu
hem kapıyı  yumrukluyor hem bağırıyordum
"Lütfen, çıkar beni! Yardım edin!"
"Ne oldu yoksa korkuyor musun?"

o zamanki yalvarışlarım beynimde yankılanıyordu
'lütfen çıkarın beni...'
'lütfen, lütfen, lütfen...'
kapıyı son gücümle bir tekme attım
hala ağlıyordum

"ÇABUK AÇ KAPIYI!"
kapıyı açtığı gibi tam burnunun üzerine bir yumruk attım
artık gülmüyordu elini burnuna götürdü
"İğrenç, iğrenç bir insansın!"
sinirle bana bakıyordu
tam konuşacakken sözünü kestim
"Babanın neden seni sevmediği belli! Senin gibi bir oğlum olsa bende sevmezdim."
şuan yüzünde hiçbir ifade yoktu 
tek gördüğüm şey üzüntüydü 
"Buradakilerin de seni sevmesini bekleme!"
yerdeki çantamı aldım ve oradan ayrıldım 
ağlayarak odama gittim 
ilk önce sıcak bir duş aldım ve yattım
ama uyuyamıyordum
plan daha da zor olacaktı 
belki de ara vermeliydim 
2-3 gün kafamı toparlayacaktım

Asıl bölümler başlıyorr.
iyi okumalar
535 kelime...



𝙔𝘼𝙇𝘼𝙉//𝘿𝙍𝘼𝘾𝙊 𝙈𝘼𝙇𝙁𝙊𝙔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin