one, give me some

194 15 4
                                    


"LİSA SAÇIMI BAŞIMI YOLACAĞIM ŞİMDİ!!. NE AĞLIYORSUN YA?" diye bağırdı Jennie.

Hepsi oturmuş, kara kara ne yapacaklarını düşünüyorlardı.

"Lisa, sen Jennie'ye bakma. Senin böyle ağlamana dayanamıyor. Hadi ama sende inat etme. Bak Suga bize yardım edecek. Hadi.."

"Unnie, anlamıyorsunuz-"

"Lalisa...Sabahtan beri aynı cümleleri tekrarlıyorsun. Tamam anladık, son anda böyle bir karar veremezsin. Çok endişelenirler. Falan filan...Ya bunlar en başından senin için endişelenselerdi, istemediğin bir adamla evlendirmezlerdi."

"Rosé haklı Lisa, hayatının sonuna kadar o herifle yaşamak yerine neden kendini kurtarmıyorsun?" diye sordu Jisoo.

"Sen hep böylesin. Kendi canını sokakta bulmuşsun gibi davranıyorsun. Bir kez... Lütfen bir kez kendi içinden geleni yap. Kendin için yap. Başka müdahaleleri unut. Lütfen.." dedi Jennie.

Gelin odasında oturmuş, Lisa'yı evlilikten vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Lisa da istemiyordu sevmediği bir adamla evlenmeyi. Ama damat, eğer kendisi ile evlenmeyi kabul etmezse, ailesini kurşuna dizeceği hakkında bir tehditte bulunmuştu.

"Ama ailem? Onları geride bırakırsam neler olur?"

"Onlar bu güne kadar senin için en ufak bir faydada bulundular mı Lisa ha? Söylesene bir." dedi Rosé.

"Ya, annen seni gece sokağa atıyordu da gelip bizde kalıyordun. Bazen okula gelmiyordun. Ertesi gün bir bakıyorduk Lisa'nın her tarafı makyaj. Yaralarını kapatmaya çalışıyordun. Baban desen, eve geliyor muydu? Anneni ve seni dövmekten kendi bileğini bile kırmıştı. Babanı 1 ay boyunca görmediğini hatırlıyorsun değil mi?" diye sordu Jisoo.

"Kaç gece aç bırakmıştı annen seni o kilerde? Kaburgaların sayılıyordu."

Aslında, Lisa bu acılarını düşündüğünde ailesinden bir kere bile sevgi görmediğini farketti. Onların en büyük düşmanı idi. Her gece ölmeleri için dua ederdi.

Babası kumarda tüm parasını kaybedip boğazına kadar borca battığında peşine onlarca adam takılmıştı. Paralarını istiyorlardı. Babası ise zamanında "kızım 20 yaşına bastığında onu alabilirsiniz." diye bir teklif sunmuştu. Ki bu da liderin hoşuna gitmişti. Lisa o günden beri diken üstünde idi. Rosé, Jennie ve Jisoo'ya bu konuyu açtığında doğal olarak evden kaçma teklifini sunmuşlardı. O günden beri de ısrar ediyorlardı.

Sonunda o düğün gelmişti fakat Lisa hala kaçmamıştı.

Lisa tam ağzını açıp konuşacağı sırada Jennie durdurdu.

"Ayh yine başlama ailemi seviyorum nutuklarına."

"Tamam, kaçalım."

Hepsi olduğu yere çivilendi. Odada durmadan volta atan Rosé bile durmuştu.

"Ne?"

"Dediklerinizi düşününce gerçekten onlardan nefret ettiğimi anladım. Evlenmek istemiyorum."

Hepsi zafer gülümsemesi ile birbirine bakmaya başladı.

Artık bu saatten sonra normal insanlar gibi hayatları olmayacaktı. Saklanarak yaşayacaklardı.

Belki de tam tersi bir hayat bekliyordu onları. Maceralı, yakışıklı, hızlı ve öfkeli.

 Maceralı, yakışıklı, hızlı ve öfkeli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İLK BOLUM H.O

bu bolum biraz kisa oldu ama heyecanli bir yerde keseyim dedim ahahauhahahahahahahahahaha

Şiddet ornekleri sadece bu bölümde idi. Daha da yok zaten 💦

Bir sonraki bölüme kadaaar

STAY ALIVEEEE

adventurous, handsomes, fast and furiousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin