five, too high

95 12 24
                                    


"Nereye gittiğini nereden bileceğiz?" diye sordu Lisa. Tamirhaneden gittikçe uzaklaşıyorlardı.

"Merak etme." dedi Taehyung ve arabayı yoldan saptırdı.

Kocaman bir dağ vardı. Dağın tepesine çıkan yoldan ilerlediler. Dağın etrafında döndüler, döndüler ve döndüler. Lisa'nın midesi bulanıyordu.

Sonunda dağın tepesine vardılar. Tüm Seoul ayaklarının altındaydı sanki. Her şey o kadar net ve küçük görünüyordu ki.

"Bak şu lacivert arabayı görüyor musun? Bizim enayi orada." dedi Jimin uzak bir noktayı göstererek.

"Oraya nasıl ulaşacağız ki? Çok uzakta." dedi Lisa, büyük bir hayal kırıklığı ile.

"O yoldan gidebileceği tek bir yer var. Seon'un deposuna gidiyor." dedi Taehyung.

"Deli mi lan bu herif?!" diye bağırdı Jimin. Eli telefonuna uzandı.

Taehyung, Jimin'in bileğinden tuttu.

"Namu'nun dediğini duydun. Hayatî tehlikesi olmadığı sürece karışmayın dedi."

Jimin büyük bir of çekti.

"Durma o zaman sür şu arabayı." dedi sinirle.

O lanet dağ yolundan indiler ve Seon'un deposuna sürmeye başladılar.

"Lisa, silah kullanmayı biliyor musun?" diye sordu Taehyung gözünü yoldan ayırmadan.

"Hayır, daha önce hiç kullanmadım." dedi Lisa gerginlikle.

"Biz armut mu topluyoruz mal herif, kıza mı kullandırtacağız silahı" dedi Jimin.

"O zaman tamirhaneye vardığımızda öğretelim size." dedi Taehyung.

"İhtiyacınız olacak." diye ekledi.

⁠෴

Ağaçlık bir yere vardılar. Artık yoldan değil, ormanın içinden ilerliyorlardı. Patika yol açılmıştı. Lisa kalbinin çıkacağını zannetti.

"Depodaki adamlar bizi farkedebilir. Uçuruma çık" dedi Jimin.

Taehyung uçuruma doğru ilerledi. Gerçekten bu orman aşırı ıssızdı. Çok korkunç görünüyordu.

Lisa'nın aklı ise Jungkook'taydı. Tüm bunların, kendisi yüzünden başlarına geldiğine inanamıyordu. Kafasını duvarlara vurmak istiyordu resmen.

Uçuruma vardılar. Tam güneşe karşı durdukları için Taehyung, önündeki güneşliği aşağı indirdi. Jimin ise torpidodan güneş gözlüğü çıkarmıştı.

"Eee Jungkook'u görebiliyor musunuz?" diye sordu Lisa, kafasını uzatarak.

"Çok net görüyorum. Arabadan inmiş, Seon ile konuşuyor."

"Nasıl sırıtıyor gavat oğlu gavat" dedi Jimin saçları ile oynarken.

"Jungkook nasıl? Çok sinirli değildir umarım." dedi endişe ile Lisa.

"Birazdan her yeri benzin ile yakacak gibi." dedi Taehyung.

Taehyung'un dediği şeye Jimin gülerken, Lisa ağlamak istiyordu.

"Böyle oturup bekleyecek miyiz?" dedi Lisa, tırnaklarını yemekten kanatmıştı.

"Başka bir seçenek sun, yapalım." dedi Jimin.

Lisa, iki kere silah sesi duydu. Kalbi yerinden fırladı sanki. Çığlığı bastı.

"Ne oluyor?!" diye bağırdı.

adventurous, handsomes, fast and furiousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin