"KOĞUŞ KALK!" diyerek kulübeye girdi Jimin.
Jennie, korkudan küçük dilini yutacak gibi oldu. Başının altındaki yastığı Jimin'e fırlattı.
"Öküz oğlu öküz!" dedi sinirli bir şekilde. Gözleri hala kapalıydı. Açamıyordu.
Rosé, sinirli sinirli kalktı. Gözlerini ovuşturarak konuştu.
"Fuhuş baskını yapıyor sanki yarrak kafalı"
"Bana kimse küfür edemez! Sen dışında Rosé. Abime bile sövebilirsin." dedi Jimin gülümseyerek. Kafasını yana eğdi ve göz kırptı.
"Abin olduğunu bilmiyordum." diyerek konuyu değiştirdi Rosé.
"Abim yok ki zaten"
Rosé güldü.
"Mal"
"Neyse.... HAYDİ KALKIN!" dedi Jimin son bir kez, kulübeden çıktı.
Lisa dışında hepsi uyanmıştı. Kulübenin önünde ayakkabılarını giydiler ve tamirhaneye ilerlediler.
Rosé, lastiklerden birine oturdu ve hala tam olarak ayılamadığı için boşluğa bakarak hayatı sorgulamaya başladı.
Erkeklerden sadece Jimin ve Jungkook uyanmıştı.
"Lisa uyanmadı mı?" diye sordu Jungkook, arabasının lastikleri ile uğraşırken.
"Onun uykusu ağırdır. Dibinde davul çal, gam yemez." dedi Jisoo saçlarını toplayarak.
Jungkook, işini bıraktı ve kulübeye ilerledi. Kapıyı tıklattı. Ses gelmeyince içeri girdi.
İki kolunu da iki tarafına açmış uyuyordu Lisa. Rüya görüyor gibiydi. Bir gülümsüyor, bir somurtuyordu.
Jungkook, onun bu tatlı haline güldü ve yanına uzanmak istedi.
Yavaşça, rahatsız etmeden yanına girdi ve kollarını beline sardı. Boynuna gömdü kafasını. Kokusunu uzun süre içine çekti.
Sonra, Lisa'nın kıkırdadığını duydu.
"Gıdıklanıyor" dedi Lisa, yeni uyandığı için sesi kalın çıkıyordu.
Jungkook bu sefer, Lisa'nın belinde olan ellerini yavaşça gezdirmeye başladı.
"Yapma, gıdıklanıyor." diye güldü Lisa.
Jungkook ellerini Lisa'nın belinden çekti ve doğruldu. Yüz yüze geldikleri sırada konuştu.
"Günaydın"
Lisa, Jungkook'un yüzünü avuçları içine aldı ve kendi yüzüne yaklaştırdı. Dudağının kenarından öptü.
"İşte şimdi gün aydı." dedi kıkırdıyarak.
Jungkook güldü. Tekrar yanına uzandı ve büyük bir nefes aldı.
"Bugün çöl yarışları var." dedi.
"O, bu gün mü?" diye sordu Lisa, bu kadar çabuk gelmesine şaşırmıştı.
"Gelmek ister misin?" diye sordu Jungkook.
"Ben ölürüm de bu ormanda tek durmam."
"Dalgasına sormuştum zaten. Gelmeme gibi bir seçeneğin yok. Yarıştan anlıyorsun. Sende katılırsın." dedi Jungkook. Lisa'nın gözlerini kapatan kahkülleri arkaya attı.
"Anlıyorum değil mi?"
"Benden iyi bildiğin kesin. O Honda'yı ben alamazdım." dedi Jungkook burnundan gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adventurous, handsomes, fast and furious
FanfictionLisa, diğer 3 arkadaşıyla birlikte kendi düğününden kaçarken ormanın içinde bir tamirhaneye denk gelir. "NEED FOR SPEED" ve "FAST AND FURIOS" ilham alınmıştır. •Küfür, olumsuz örnek, şiddet temalı öğeler bulunabilir.•