7

263 44 31
                                    

Jisoo'dan
Lisa paylaşımlarımızı bu sabah görmüş ve geldiği gibi ütümüze atlayıp domino taşı gibi devrilmemizi sağlamıştı. Sonra büyük bir enerjiyle bize kahve ısmarlayacağını söylemiş ve kafeteryaya inmişti.

"Rosie posie did it again" diyen Jennie'yi onaylayıp kocaman gülümsedim.

Rosé egoist haline bürünüp, "Bilirsin Jentrellam, Jisoonnie bugüne kadar hayatında özürün ö'sünü söylememiş birisi. Yapılacak en mantıklı şey buydu" dediğinde susması için hafifçe kafasına vurup, "Kes kendini övmeyi de hazır Lisayla barışmışken üçüncü göreve geçelim" dedim.

Jennieyle sıramıza oturup arkamızı dönmüştük. Roséde kendi sırasına oturup bir süre çantasını karıştırdıktan sonra kağıdı çıkartıp masaya koydu. Bir süre üçümüzde kağıtla bakıştık.

"Buldum!" diye bağırıp ayağa kalkan Jennieyle sınıftakiler bize ters bakışlarını yolluyordu. Kendini toparlayıp özür dilediğinde "Hemde öyle bir plan buldum ki üç maddeyi birden yapacağız" kısık gözlerle etrafına baktı ve bize doğru eğilip fısıltıyla, "Bugün Sugalara gidiyoruz.." dedi.

Lisa'dan
Elimdeki dördüncü ve beşinci görevle yüzümü buruşturup, "Bunları nasıl yapacağım be? Hem niye iki görevi birden verdi bu?" diye söylenirken kafeteryanın önünde durmuş cam duvardan içeriye bakıyordum.

Görev4~~~> Jungkook'un hobisini öğren ve birlikte yapın!

Görev5~~~> Kendisini özel hissettir!

O sırada arkamdan gelen ıslık sesleri gittikçe yaklaştı. Yanımda hissettiğim hareketlilikle yavaşça başımı çevirdim ve yanımdan kafasını uzatan kişiye döndüm.

"Jin!" diye bağırıp geriye sıçradığımda elimdeki küçük kağıtları buruşturup cebime sıkıştırdım.

Jimin, "Yine Jinlerin tepende bakıyorum?" dediğinde o tarafa döndüm ve böylece , bir iki adım geride klasik berbat kahvesiyle bizi izleyen Jungkook'u da fark etmiş oldum. Jimin kocaman gülümseyerek bakarken Jungkook boş gözlerle bize bakıyordu. Neden tepki vermediğini anlamasam da Jimin'e bilmiş bir edayla baktıktan sonra gözümü kısıp Jin'e döndüm, "Gördün mü?"

"Neyi?" dediğinde alnına yapıştırıp, "Kâğıtta yazanları!" diye çıkışmamla alnını ovmayı kesip kahkaha attı "Görevlerini mi?"

O an tam anlamıyla hissettiğim şey korkuydu.
Göt korkusu.

Sonuçta Jimin, Jin, Suga ve Jungkook bizim erkek versiyonumuz gibiydi ve Jin bunu okuduysa kesinlikle söylerdi. En azından ben onun yerinde olsam kesinlikle söylerdim.

Yerimde kaskatı kesilmişken hiçbir şey söyleyemiyordum. Jimin tepkimi yadırgayarak "Sanki bize FBI ajanı oğlum! Tepkiye gel!" deyip dalga geçmeye başladı.

Jin'in kağıdımı okumasıyla yeterince sinirlendiğim için Jimin'e sataşıp "Kes sesini, hayatım buna bağlı..." dediğimde hepsi alayla bakmaya başladı. Kaşlarımı çatıp "Parmaksız." diye eklediğimde Jimin âdeta kulaklarından duman çıkartıyordu. Jungkook'a baktığımda gülmemek için zor durduğunu gördüm. Baktığımı hissetmiş gibi bana döndüğünde gözlerimiz buluştuğu anda yüzünü eski mimiksiz haline getirmiş ve Jimin'e dönmüştü. Bu hareketinden sonra burada daha fazla kalmana gerek yok Lisa kızım diye düşünüp Jin'i kolundan çektiğim gibi onlardan uzaklaştırdım.

Jungkook'a olan kırgınlığımı konuşmama yansıtıp "Ne okudun" dediğimde ifadesi değişmiş ve merakla yüzüme bakmıştı.

"Görev beş özel falan yazıyordu. Sadece bu üç kelimeyi okudum, yemin ederim" dediğinde rahatça nefes alıp fazla uzatmadan kafeteryaya gittim.

sassy lover || liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin