İyi okumalar..
-
Tuvaletten çıkmış sırtımı fayanslara yaslayıp dakikalar önce olanları düşünüyordum.
Ben böyle birisi değildim, bunları yapacak kadar açık sözlü değildim. Ama şartlar da doğru değildi.
O adam benim gözümün önünde birini öldürmüştü. Benim sınıfıma girip kendini öğretmen gibi tanıtmıştı. Yüzsüz gibi bana şantaj yapmaya kalkışmıştı.
Bir şeyler yapmalıydım. O adam bana zarar vermemeliydi, gözüne girmeliydim.
Bıkkınca oflayıp ellerimle şakaklarımı ovdum. Başım çatlıyordu. Bu sırada tıklanan kapıyla irkildim.
"Ali iyi misin?" Sesini hemen tanımıştım.
Onur'du.
Ayağa kalkmadan kapının kilidini açtım ve geri yerime sindim. Söyleyecektim. Benim yanımda duracağını da biliyordum.
Onur kapıyı açıp sakince içeri girdi. Direkt bana baktı. Önümde eğildi ve pis olmasını umursamadan yere oturdu. Ellerini dizime bastırdı. Alttan alttan yüzüne baktım. Kızacak mıydı acaba bana?
"Niye öyle bakıyorsun?" Diye sordu. Omzumu silktim. Ses tonu hiçte sinirli değildi. Sakindi.
"Konuşmayacak mısın benimle?" Sordu be defa başını biraz daha eğip gözlerime bakarken. Omzumu silktim yine.
O böyle sakin konuşunca boğazım düğümlendi. Ağlayasım geldi. Elini saçıma atması da son nokta olmuştu. İçimde sıkışıp kalmış bütün duygular bir anda patlak verdi. Elimle yüzümü kapattım ve ağlamaya başladım.
Elimde değildi, ağlamayı çok sevmezdim de zaten. Ama son aylarda yaşanan olaylar ve saatler öncesinde şahit olduğum şey bütün enerjimi sömürmüş gibiydi. Hatta gibi değildi öyleydi.
Onur bir eliyle saçımı okşamaya devam ederken diğeri ile ellerimi tuttu. Vücudum sarsılıyordu. Ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
Onur aniden beni kendine çekip sarıldığın da elimi yüzümden çekip sıkıca sarıldım ona. Kalp atışımı sanki onunkiymiş gibi hisseder gibi sarıldım. O bir yandan sırtımı sıvazlıyor diğer yandan saçımı okşuyordu. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sakinleş Ali. Ali'm" boynuma konan öpücükle bedenim sarsıldı. Başımı boyun girintisine sokup burnumu çektim.
"Çok yoruldum ben Onur. Babasızlıktan, annesizlikten" dedim hıçkırarak. Onur daha sıkı sardı beni.
"Anne derken?" Diye sordu.
Boynundan ayrılıp nemli gözlerle yüzüne baktım. "Onur annem kendini öldürmeye çalışıyor. Ve ben buna engel olamıyorum" içimdeki her şeyi ona dökmeye başladım.
"Babam gittiğinden beri annelik duygusunu yitirdi. Eve gitmeyi bile istemiyorum Onur. Babama alışamamışken annem bizi terk etmek için hazırlanıyor. Dayanamıyorum Onur" ağzımdan hıçkırık kaçtığın da Onur dolmuş gözlerini kırpıp yüzümü avuçladı.
Baş parmaklarıyla yanağımdaki incileri sildi.
"Ağlama, ağlamak çözüm değil ki bebeğim" burnunu çekti. Her yanağımı iki kere öpüp geri çekildi.
"Kurban olurum ben sana, düşen her göz damlana. Ağlama kurban olurum sana" burnumu öpüp sıkıca sarıldı ve kulağımın üstünü öptü.
Susmak istemiyordum, konuşmaya başlamışken devam etmek istiyordum.
"Onur ben bu gün bir şey gördüm" dedim mırıltı gibi sesle.
Beni kendinden ayırmadan hımladı. Omzu sarsıldığın da burnumu çekip ayrıldım kollarından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz | BxB
Teen Fiction"Bu ateş.." kulağıma doğru fısıldadı. "Siktiğimin bu ateşi ikimizi de yakacak"