0.2

13 5 0
                                    

"Tamam her şeyi anladım, beni yanına aldın okey de bana aşık falan mısın" Alt dudağımı kıvırdım Ona baktım.

"Sana aşık değilim" boğuk ve kalın sesiyle cevap verdi

"İsmin ne" sanırım bu soruyu daha önce sormalıydım

"Çağrı" Çağrı güzel ismi vardı dile uygun bir isim

Her şeyi bir kenara bırakıp ayağa kalktım evi gezmek istiyordum normalde de bu kadar meraklıydıydım.

"Nereye" uzun ve güzel parmaklarıyla bileğimi kavrayıp oda ayağa kalktı boyu uzun olduğu için başımı kaldırıp ona bakıyordum

"Evi gezmek istiyorum.." duraksadım "Şey yani geze bilirim değil mi"

"Gel" elimi avucunun içine alıp tuttu içimde garip bir hiss yarandı isim verilmezdi

Önce koca bir odaya geldik burası onun odası diye umuyordum o konuşana kadar..

"Annemle kardeşimin odası"

"Baban?.." diye sorunca sustu

"O bizimle yaşamıyor" Onu anlıyordum benimde babam yoktu yada en azından onun babası vardı onlarla yaşamıyordu, benimkisi neyse

"Anlıyorum"  birşey demeden diğer odaya götürdü

"Senin mi" oda pekte güzel değildi duvarları simsiyah heryer siyahtı

"Evet" bana bakıp cevap verdi

Eliyle beni çekiştirip diğer bir odaya getirdi burası sadeydi pek renk yoktu ama diğerlerinden harikaydı

"Buda senin" diyince duraksadım ona baktım

"Nasıl? Ben burada kalmayacağım kendi evim var"

"Burada kalacaksın ve artık evin burası!" Sesini yükseltmişti ona boyun eğerek alçalmış olamazdım

"Benim evim var dedim sen ne hakla beni kaçırdın bilmiyorum ama evimde kalacağım" sesimi bende yükseltmiştim

"Bana sesini yükseltme"

Sustum birşey diyemedim

×××

Kaç saattir burdaydım, saatin kaç olduğundan haberim yoktu öylece oturmuştum. Yeni tanıştığım Çağrı denilen çocuk önümde masada bilgisayar oynuyordu ben ise sıkıntıdan patlıyordum.

"Sıkılıyorum ama" başını bilgisayardan kaldırmıyordu

"Umrumda mı" soğuktu bu çocuk hep soğuk ve ciddi olmak zorunda mıydı

"O zaman neden buraya getirdin beni"

"Canım istedi" başını bana çevirip, tekrar gözlerini bilgisayara çevirdi

Sustum
Kapı çalma sesiyle irkildim Çağrı ayağa kalktı bende kalktım

"Otur burda" hızla kapıdan çıkıp kapıyı üzerime kapattı
Açmaya çalıştım olmadı kilitlenmişti 2 dakikada

Kapı açılma sesi gelmişti açmıştı bir kadın sesi geliyordu. Ses gittikçe yaklaşıyordu ve bu ses Serap teyzenin sesiydi.

Sesler gittikçe azalıyordu sanırım başka odaya gitmişlerdi. Ve bu koskoca odada yalnız kalmıştım. Elimi dizime götürmüştüm ki kapının kiliti açılma sesiyle irkildim.

Kapıya baktığımda Serap teyzeyle karşılaştım.

"Aleda bu ne güzel tesadüf"

"Ne demezsin" alaycı tavırla dedim.

Serap teyze çıkınca Çağrı içeri girdi kapıyı üstümüze kapattı. Yanıma gelip yatağın kenarına oturdu kenafir gözleriyle bana baktı.

"Yarın eve gideceksin"

"Hayret beni bırakmayacağını söylemiştin"  sesim titremişti konuşurken

"Konu kapandı" kolundaki saate baktım gözüm elinin altına kaymıştı dövmesi vardı üstelik bu normal dövmelere benzemiyordu farklıydı. Kalple kaplı içinde Miras sembolü vardı.

"Aleda"  gözlerimi ona çevirdim

"Ne?" Diye sordum bir eliyle kolunu gösterdi

"Sembolün ismi Aleda"

Doğru ya Aleda isminin anlamı mirasçı nazlı gibi birşey ama bu onun kolunda nasıl ola bilir ve o nerden biliyor

Yüzüne baktım sustum

"Geç oldu uyu artık" ayağa kalktı uzun boyuyla karşımda dikildi

"Nerede uyuyacağım"

"Bu yatakta" eliyle oturduğum yatağı gösterdi

Başımı onaylarca salladım

"İyi geceler Aleda" ismimi zarifçe söylüyordu

"Sanada" dediğim anda odadan çıktı

Kendimi uykuya bıraktım.

×××

Gözüme gelen ışıltı sayesinde göz kapaklarım ister istemez açılmıştı Uyanmıştım.

Koltuğun üzerindeki kıyafetler dikkatimi çekmişti ayağa kalkıp geldim bu temiz kiyafetler benim içindi sanırım kenarında küçük kağıtta birşeyler yazıyordu.

Bunlar senin için üzerini değiş rahatla aşağı gel..

Notta böyle yazıyordu. Kağıtı kenara koyup benim için bırakılan harika bir beya kısa crop, ve üzerine kareli ceket, altına da kareli pantolon. Üzerime giyip aynada saçımı hafif topuz topladım, perçemlerimi kenara çıkartıp aşağıya indim.

"Uyanmışsın" İlk günkü gibi kalın sesiyle konuşmaya başladı

"Uyanmışım evet" gülümsedim

"Kahvaltı edelim birşeyler ye istersen sonra seni eve bırakacağım"

"Tamam teşekkür ederim de , beni bir gün için neden getirdin buraya?" Dedim

"Ailenden biraz uzak kalmanı istedim Aleda prenses" yüzüme yaklaşarak dedi

"Aleda prenses mi" dedim ona dahada bakarak

"Takıldığın şey bu mu" dedi bir adım uzaklaştım hazır olan masaya geçtim oturdum.

Çatalı masaya bıraktım yavaşça masadan doğruldum.

"Ne zaman gidiyoruz?" Sordum peçeteyle şaheseri dudaklarını temizledi konuştu

"İstediğin zaman" dedi

Yine gülümsedim sanırım Çağrıyla tanıştığımızdan beri kaçıncı gülümsememdi ama o bir kere olsun gülümsememişti bu çocuk alay etsede eğlensede yüzünde bir mimiği bile oynamıyordu.

Ayağa kalktı kapıya doğru ilerledi bende arkasından gittim arabaya geçtik uzun süren yolculuğa çıktık.

Evime varmıştık içeri girmek için heyecanlanıyordum ama bir taraftan korkuyordum ya annem bana fena kızarsa işte çok korkuyordum.

Çağrı arabadan inip yanıma geldi kapıyı açtı elini uzattı uzattığı eli tutmakta tereddütlüydüm ama tuttum aşağı indim kapıya doğru geldik Çağrı parmağını uzatıp kapıyı çaldı Annem açtı kapıyı.

"Anne" dememe izin vermeden annem bana sarıldı

"Hoş geldin kızım"  oldukça sakindi annemden beklenmedik iş

"Çağrı oğlum sen artık gide bilirsin kızımı bana getirdiğini için teşekkür ederim" gözlerim açılmıştı Çağrı oğlum mu demişti annem

"Ricamız olur" yine gülümsemeden ellerini benden kurtarıp arabaya doğru ilerdi

Arkasından sadece kendine iyi bak Çağrı demiştim.

Özür dilerim arkadaşlar bölümleri uzun aralıkla atıyorum ama şu aralar fazla işlerim var mümkün oldukça çabuk atacağım okuyup oy vermeyi unutmayın <3

Gece'nin bir yarısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin