İsak,"Arda'da iyi "
Ekin," Sorduğumu hatırlamıyorum "
Arda," Ekin, özür dilerim öyle demek istememiştim "
Ekin," Ama dedin "
Arda," Özür dilerim"
Ekin," Eğer sarıldığım için yapıyorsan..
Ekin sözünü bitiremeden Arda konuştu.
Arda," Hayır hayır, sarılmanı sevdim"
İsak," Wuhuhuu "
Arda ve Ekin'in gözleri İsak'a dönünce İsak yavaşça sessizleşti.
İsak,"Ne?"
Ekin önüne döndü ama Arda'nın gözü hala İsaktaydı, gitmesi için ona durmadan bakıyordu.
İsak," Öyle olsun "
İsak gittiğinde Arda Ekin'e döndü.
Arda," Özür dilerim "
Ekin," Neden böyle yaptığını anlat"
Arda," Bende bilmiyorum"
Ekin," Of Arda"
Arda," Barışalım mı?"
Ekin," Bu yaşta küsecek kadar çocuklaşmadım"
Arda," Bende öyle düşünmüştüm"
Ekin," Hadi arkadaşının yanına git Şebek"
Arda," Şimdi de sen beni kovuyorsun"
Ekin," Ödeşmiş olalım"
Arda kalkarken Ekin'e gülümseyip İsak'ın yanına gitti, İsak oturmuş kola içiyor ve telefonu ile uğraşıyordu.
Arda," Naber?"
İsak," Naber mi? Sen bana naber diyorsan Ekin bu sefer kesin öpmüş seni.
Arda," İsak bi sus ya ikide bir Ekin öpmüş sarılmış Allah Allah"
İsak," Tamam öyle olsun"
-----------------------------------------------------------------
Ekin," Arda"
Arda topları toplarken arkasından ona seslenen Ekin ile işini bıraktı.
Arda," Efendim Ekin ne oldu?"
Ekin," Bir şey olmadı, sana bir şey getirdim"
Arda," Bana mı?"
Ekin," Sana bir şey getirdim dediğime göre? Yine Şebeklik ediyorsun"
Arda," Doğru, ee ne getirdin bana?"
Ekin arkasındaki paketi çıkarttı ve Arda'ya uzattı.
Ekin," Al bakalım, madem sen bana hediye verdin bende hediyeleşmiş olalım dedim"
Arda," Teşekkür ederim"
Arda pakete değil de Ekin'in gözlerine bakınca Ekin duramayıp konuştu.
Ekin," Açmayacak mısın?"
Arda," Tabii açayım"
Arda gözlerini Ekin'in yeşil gözlerinden çekip paketi açtı, paketi açarken arada durup Ekin'in yüz ifadesine bakıyordu. Ekin heyecanla Arda'nın tepkisini bekliyordu.
Arda paketi açınca Alex'in prime döneminden olan forması çıkmıştı içinden, Arda heyecan ile formayı açtı ve sıkı sıkı tuttu. (Alex'in prime olmayan bir dönemi mi var)
Arda," Ekin çok teşekkür ederim, nereden buldun bunu? Her yerde arayıp bulamamıştım ben, sen nereden buldun?"
Ekin," Üzümü ye bağını sorma Ardacım"
Arda Ekin'e sarıldığında forma aralarında kalmıştı. Ekin en başta şaşkınlıkla tepki veremese de sonrasına kolunu Arda'nın boynuna doladı, Arda kollarını zar zor Ekin'in belinden çekti. Geri çekildiğinde yalandan bir öksürük ile tekrardan konuştu.
Arda," Tekrar teşekkür ederim Ekin, bu zamana kadar aldığım en güzel hediyeyi verdin bana."
Ekin," Bu kadar sevineceğini bilsem daha önceden verirdim"
Arda Ekin'in dediğine gülümsemek ile yetindi.
Ekin," Beraber toplayalım o zaman topları sonra içeri geçeriz zaten akşam eve dönüyoruz."
Arda," Bu teklife hayır diyemem"
Beraber sohbet ede ede topları topladıktan sonra içeri geçtiler.
Mert," Bak ferdi bu şişe var ya"
Mert elindeki şişeyi Ferdi'ye göstererek konuşuyordu.
İrfan," İşte o şişe senin..
İrfan sözünü bitirmeden Cansu İrfan'ın ağzına vurdu.
İrfan," Acıdı ama"
Cansu," Hoşuna gitmesi için vurmadım ya, acısın diye vurdum"
Ekin," Ellerine sağlık ablacım"
İrfan," Vay Ekin hanım şimdi böyle mi olduk"
Ekin," Çok çabuk alınıyorsunuz İrfan Bey"
Arda Ekin'in "İrfan Bey" demesine gülünce Ekin'in gözleri gülerek ona kaydı.
İsak," Fatma abla diyor ki, herkes yarım saat içinde eşyaları ile beraber servislerin önünde olsun"
Mert," Evet Fatma Hanım öyle diyormuş herkes çabuk denileni yapsın"
Herkes yukarıya odalarına çıkarken İrfan sandalyeden kalktı ve Mert'in kulağına doğru eğilip fısıldadı.
İrfan," Hanım evladı"
İrfan bu sözleri söylediği gibi odasına koştu, Mert ise arkasından söyleniyordu..
(Bana da öyle bak Arda)