1.1

50 4 3
                                    

Elim sarılırken doktorun garip bakışlarına maruz kalıyordum. Hastaneye gelme süreci çok hızlı ve karmaşıktı. Elimden vurulmuştum. Bu kadar iyi isabet ettirilmesi ürkütücüydü. Fazla derine inmemişti ama bir süre elimi kullanamayacak gibiydim.

"Nasıl olduğunu anlatmayacak mısınız?" Doktorun sorduğu 1000. soruya tekrar aynı cevabı verdim.

"Polise anlatırım merak etmeyin" Ne anlatacağımı bilmiyordum. İç çekip giden doktoru izledim.

"Şey Yeonjun selam" Kafamı 2 saniye önce çıkan doktorun ardından gelen Soobin'e baktım.

Soobin?

Doğrulmaya çalışırken bir şeyler söylemeye çalışıyordum. Emin değildim tam. Selam türü şeyler. Sürekli dalıyordum. İyi miydim? Sorulan soruyla döndüm ona. Elimi kaldırdım becerebildiğim kadarıyla.

"Ah- anladım. Dediğim gibi geçerken uğradım" Kaşlarımı çattım.

"Nerden duydun?" Pot kırmış gibi durdu biraz Lidya'nin exiyle alakalı bir şeyler söyledi. Beynim uyuşuktu. Gözüm elime dalıyordu. Derin nefes alıp yakışıklı çehreye döndürdüm bakışlarımı. Gülümsedim. Elimden geldiğince. Yeni elinden vurulan birisinin edasıyla.

"Ben kahve alacağım, sana da getirmemi ister misin?"

"Sütlü olsun" Kıkırdadı ve gitti. Soobin tatlıydı. Ama içime sinmiyordu. O ve garip aurası uzaklaştığında sindim yatağıma. Soobin beni geriyordu. Ama sanki gerginlikten ziyade kasılmaydı bu. Damarlarıma işlediği garip ve gerginlik diye tanımladığım bir tat vardı. Zehir. Yüksek şekerli ve acılı bir zehir. Günahlı bir ruhun zehiri.

Sırt üstü yatmamı sağlayan kablolardan arındım az da olsa. Her ne kadar ilk defa vurulmuş olsam da gereksiz olduklarını düşünüyordum. Biraz döndürdüm kendimi sağa. Melekler sağımızda mıydı acaba. Öyle geliyordu içimden.

Soldaki kapı açıldı. Garipsedim eve giden halam ve Lidya yüzünden. Beynimdeki uyuşukluk zonkladı. Soobin. Erken gelmiş olmalıydı. Sabah saatlerine yaklaşmamızdan dolayı az kişi olmalıydı kantinde.

Beynimdeki uyuşukluk zonkluyor ve kalbime baskı yapıyordu. İçimdeki 'Soobin zehirinin kasılması' biraz fazla geliyordu. Çok feci bir rahatsızlığa dönüşüyordu. Kalbimden vurulmuşum gibi çarpıyordu. Sanki son çarpışıymış da can çekişiyor gibi. Aldığım nefesler birer birer karnıma saplanıp beni boğarken bedenimi solumda kalan kapıya döndürdüm.

Ayakucumdaki maskeli kötü ruh bana sırıtıyordu. Leş ağzı kapalıydı ancak günahları bana gülüyordu sanki.

Refleksti çoraplı ayağımla karın boşluğuna vurup yere düşürmek. Nefeslerim götüme kaçarken ayağa zar zor kalkıp koştum kapıya. Yarım ağzı açık bana gülen kapı. Bileğime sarılan sarmaşık elleri beni yere çekerken çenemi sertçe fayanslara çakarken daha çok gülen o kapı.

Hışırtılarla anladım kalkıyordu ayağa. Ben uyuşuk zihnimle ve dönen başımla kalkmaya çalışırken gülüyordu bana.

"Yeonjun, yeonjun. Onları mı koruyorsun. O kızcağız ızdırap yaşarken  seslerini çıkarmayan o insanlarla mı birliktesin? O korkak o pis insanlarla!"

"NEDEN YAPIYORSUN BUNU!? BEN NE YAPTIM" Ağladığımı sesimi duyunca fark ettim. Yakaran ses tellerim gülüşüyle daha çok titriyordu. Elindeki bıçaktaki yansımamı görürken üşüyordum. Ölümün yakınlığıyla.

"Onlar o kıza yapılanlara susarak suç ortağı olmadılar mı!? Sende onlarla ortak oluyorsun!" Ellerim mi titriyordu yoksa elimi yasladığım duvar mı bilmiyordum. Algılayamıyordum. Dizlerim 9.8 şiddetinde bir deprem etkisi yaratıyordu bedenime.

Kapıya baktım gözümün ucuyla. Yakındım. Bakışlarımı bana yakın ancak bir o kadar da uzak olan şeytana baktım. Konuşuyordu. Kalbimin atışı duyurmuyordu kulaklarıma. Elime geçen ilk şeyi aldım. Ne olduğunu biliyor muydum? Hayır. Bir serum tüpü bile olabilirdi. Fırlattım kafasına. Kırılma sesiyle koştum kapıya. Ardından dışarıya. Arkama bakamazdım. Biliyordum ne kadar uzak olsa bile duraksatacaktı beni.

Omzumdan yakalayan bir el yapıştırdı duvara. İtemiyordum. Sanki o değildi güçlü olan. Benim etlerim pamuğa dönüşmüş gibiydi.

Tuz. Ağzımdaki tuz tadı. Gerçek olduğunu anlatıyordu bana. Meleklerin şeytana dönüşünce ne denli vahşi olup insanlari bile öldürebildiğini gösteriyordu.

...

ARKADAŞLARRRRRRRR
ÇOK GECIKTIM OZUR DILERIMM
UMARIM ISTEDIGIMI BASARIP BIRAZ GERMISIMDIR SIZI ICIME HIC SINMEDI AMA OLSUN

SORULARA GELELIM
Katil kim???????

Asigim size💞

gjenganger | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin