0.6

83 12 5
                                    

"Ya sonra cücelere falan vurdu"

"Hangi cüce?" Lidya'nin derin bir nefes almasıyla birlikte ayağa kalkmam bir oldu.

"Hala kusura bakma ama saat 8 de buraya diktin bizi anlatıyoruz kaç saattir" Saatime baktım ve gördüğüm sayılarla homurdanmamı sürdürdüm "Ulan saat 11 olmuş anlamadın hâla" Lidya oflayarak ellerini saçlarından geçirdi. Kalk dedim tamam dedi, nereye gidecektik? Bilmiyordum. Cevabımla da başını salladı.

Tüm akşamı beyin fırtınası yaparak geçirmiştik. Ama ikimizde de beyin yoktu. Lidya öldürülecekler listesine girmemden korkuyordu. Bende öyle ama bunu Lidya'nin gözlerinde görene kadar bu denli korkmuyordum. İşler çok ciddiydi. Ve bilin bakalım kimin zerre sikinde olmuyordu?

Polisin. En çok işimize yarayacak kısmın sikinde değildi.

Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Tüm gece uykusuzdum ve başım bir yarrak götürmüyordu. Sessiz bir yere gidelim dedim. Studyo olur muydu? Hayır cevabını vermemle başını salladı. Barlar sokağı bu saatte boştur, sessizdir oralarda takılalım? Peki dedim. Kafamda uğultular vardı. Kafamdaki uğultuların amına koyayım. Her şeyin amına koyayım. Beni buraya getiren otobüsün motorunun benzinin lastiğinin bile amına koyayım. Şehirde aksiyon olsun bir sey olsun sıkıldım demek kolaydı tabi Yeon, gördün mü şimdi aksiyonu? Sıkılıyor mu şimdi canın? Evet sıkılıyordu. Ama Lidya'nin benim hatta halamın ölü köpeğinin tekrar ölmesi bile canımı sıkıyordu. Yürüdüğümüz yolda banklarda gayet rahat bir şekilde gökkuşaklı dondurmasını yalayıp sanki bir kızı tecavüz edip bir aileyi, bir kasabayı huzursuz etmemiş gibi rahat olan amına koyduğumun Soobin'i de canımı sıkıyordu.

"Lidya bakar mısın?" Arkamızı döndük. Eski sevgilisi dikiliyordu ayakta bize bakıyordu. Lidya'yla aşırı uyumlu gözüküyorlardı. Sabah Lidya eve girip üstünü değiştirmişti, bedenini saran hafif kısa askılı yeşil elbisesi siyah botları ve afilli takıları ile çok güzeldi. Eski sevgilisi ise içinde beyaz uzaktan baksanız atlet sancağınız ama oyle olmayan beyaz düz crop, güzel bir jean ve botlarla da güzel duruyordu.

"Konuşalım Nasya bekliyorum?" Nasya dediği kız bana baktı ve geri Lidya'ya baktı. Anlaşılan burada bir tık fazlaydım.

"Ne söyleyeceksen arkadaşımın yanında da söyleyebilirsin"

Kestim sözünü. Kafam bir yarrak götürmüyordu özellikle de exlerin tartışmasını hiç çekemezdim.

"Siz baş başa konuşsanız daha iyi gibi" Lidya'nin sırtını sıvazladım güç verir gibi. İşe yaradığını düşünmüyorum. Gözleri buğuluydu. Her şey üst üste gelmişti onun için.

Yanlarından ayrılıp banktan uzak bir yere oturdum. Ancak göz hapsindeydim yine de. Soobin ve yanındaki 3 kişi bana bakıyordu. Aldırmadım. Lidya'ya baktım. Hararetli konuşuyorlardı. Ancak öyle bir bakış vardı ki gözlerinde aşka inanmayanı inandırırdı tam olarak bu yüzden öpüşmeleri ya da saç baş girmeleri an meselesiydi.

"Pişt baksana sen bi bana" Başımı çevirdim banka doğru. 3 kişiden biri laf atmıştı ve zerre sikimde değildi.

"Buralarda yenisin hayırdır ne ayaksın sen?" Şöyle bir süzdüm bana laf atanı. Sarı saçları vardı ve yüzü falan da iyiydi ancak karakterinin yanında lağım;paşa bahçesi, temiz hijyenik yüzme havuzu kalırdı buna emindim. Yanındaki lavuklar daha suratsız bir şeylerdi ve dünya umurlarında değildi. Soobin yandan bir süre bakmış aptal dondurması erimesin diye sanırım hızlı hızlı yiyordu. Cevap vermeli miydim?

"Ben heuning ama sen direkt Kai de bana"

"Bir şey söyleme gereği duyacağımı düşünmediğim için sana sesleniş biçimine de gerek yok" Kai denen puşt yerinden kalktı ve laubali bir şekilde gülerek önüme geldi.

"Hiç arkadaş canlısı değilsin Junnie~" Amına koyduğumun salağı.

"Adımı nerden biliyorsun lan sen"

"Lanlı lunlu konuşmazsak yalnız rahatsız oluyorum da" Soobin'di bu sefer konuşan. Sevmemiştim sesini de tınısını da, ses tellerinin de tek tek anasını avradını siktiğimin çocuğu. Nefretim büyüktü.

"Evet bırakın da huzurla dondurma yalayalım şurada" Ulan embesil sizin yediğiniz bir boklar yüzünden ben sabaha kadar 'acaba satırlı manyak gelcek mi? ' 'acaba kafama satırı uçurur mu? ' 'acaba lidya satırlı manyak olabilir mi?' 'acaba satırlı manyak ta anasının amında ölen köpeğimiz olabilir mi?' diye düşünmekten uyku uyuyamadım paşam dondurmasını yerken rahatsız olmasın diye sinirimi boşaltmakta hakkım yokmuş çünkü rahatsız olurmuş. Hadi ordan.

"Tabi paşam sen-"

"Yeonjun hadi gidiyoruz" Sözümü kesen Lidya'ya baktım. Garip görünüyordu. Yanında gittim ve beni çekiştirmesine izin verdim. Eski sevgilisi ağlıyordu. Kalktım ve omzuna kolumu attım hemen. Kötü görünüyordu.

"Yeon hızlı yürüyelim götümü yırta yırta ağlicam duymasınlar" Gülesim gelmişti ama gülmemiştim. Anlamazdım pek aşk acısından nasip olmamıştı çekmek. Çekmedim çektirmedim de.

💮💮💮

"İyi misin şimdi?" Barlar sokağında öğlenin kavurucu sıcağında bir dondurma bir de viski oturuyorduk. Yani ben sadece oturuyordum Lidya çok fena ağlıyordu.

"İyi gibiyim ya" Başımı salladım. Bana bakınca anladım yalan söylediğini. Sakinleşmesi için şöyle bir 10 saat daha ağlaması lazım gibiydi.

"Emin misin sen?"

"Eminim. Sadece onun gibi birini seviyor olmak ağır geliyor bana" İçim cız etti. Ne diyeceğimi de bilemedim.

"Çok mu seviyorsun?" Güldü.

"Gözlerinin içinde ben vardı Yeonjun. Göz bebeğinin içinde. Hani derler ya gözler ruha açılan kapıdır diye. Benler de meleklerin öptüğü yer. Sanki ruhunu öpmek istemişler de meleklerin yüzüne kapısını kapatmış melekler de ruhu yerine ruhuna açılan kapıyı öpmüşler. Öyle bir insandı o. Ruhunu öpen tek kişi de bendim." Acısı çok derindi. Fazla hemde.

"Belki barışırsınız böy-"

"Beraber geçirdiğimiz son günde gözlerinden öpmüştüm. Bana ayrılık anlamına geliyormuş öpme demişti. Bende gözler ruha açılan kapıdır ruhtan öpenler ayrılmaz demiştim. Diğer gün ayrıldık." Gülmeye başlamasıyla ne yapacağımı bilemedim. Gülemedim ben.

"İyiyim ya. Valla iyiyim. Şu katil işini konuşalım" Planım hazırdı.

"Büyük ihtimalle bu katil olayları Soobin'e bağlı değil mi?"

"Evet öyle. Bende onlardan şüpheleniyorum. Katil onlardan biri değildir ama kesinlikle onlarla bağlantısı var"

"Soobin'le yakın oluruz bizde o zaman"

"Hassiktir yeon"

...

Merhaba aşklarım kısa bir aradan sonra yine ben. Lidya karakteri ben oldugum icin (daha once soyledim mi hatirlamiyorum) bende sevgilimden ayeildim. Dun 1 ay oldu ayrilali ve yeon ile konusmalari da yasansi bu yuzden calmayin oralari uzulurum. Bu siralae iyiyim. Duzelmeye toparlamaya calisiyoeum. Sizleri cok seviyorum. Sinav haftama yine yakiniz ama sinavlar baslayana ve bittikten sonra duzenli atmaya calisirim. Yazmayi sevdigimdn degil bitirmek istedigimden sorumsuz birisiyim yazmayi unutuyorum. Sizleri cok seviyorummm💋❤️

gjenganger | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin