25

646 42 14
                                    

Yazar'dan

Abdülkerim zar zor uyanıp gözünü açtığında yanında uyuyan Halili görünce "Ananı sikiyim Karabasan" diyerek hızla ayağa kalktığında Halil de onun bağırışına sıçrayarak uyanmıştı.Gözünü ovalayarak kendine gelmeye çalışırken "Abi ne bağırıyorsun ya korktum benim Halil" dedi."Ben de ondan korktum ya zaten amınakoduğum ne işin var oğlum senin benim yatağımda"dedi."Ohoo bunun kafa Jüpiter abi bi bak bakayım burası senin yatağın mı"dedi Halil .Abdülkerim geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu.Nerdeydi Halille aynı yatakta ne işi vardı koca bir muammaydı onun için."Bakıyım"dedikten sonra odaya ve yatağa göz gezdirmiş onun odası olmadığını anlamıştı."Evet değilmiş de benim senin yatağında ne işim var o kadar mı sarhoştum da sana kadar düştüm ya" dedi Abdülkerim.Halil birazcık Abdülkerimi sinirlendirmek istiyordu şuan."Nasıl hatırlamazsın ya gece çok içince beni çok arzuladığını söyledin ben de dedim ki amaan Abdülkerime vermeyip kime vericem sanki dedim yaşandı işte bir şeyler" derken kalkmaya çalışıp ahlayarak ağrıdan kalkamıyormuş rolü yaptığında iyice inanmıştı Abdülkerim."Ciddi değilsin"diyerek elini saçlarından geçirip ofladı."Çok ciddiyim şimdi kalkmama yardım et duş alayım" diyerek elini uzattı Halil.Abdülkerim Halilin elinden tutarak kaldırmış "Çok içmişiz heralde ben seni kardeşim gibi görüyorum unutalım olmamış gibi davranalım"dediğinde Halil kendini tutamayarak kahkaha atmış "Ama ben unutmak istemiyorum abdüşş" dediğinde Abdülkerim onun şaka yaptığını anlamış küfürlerini savurarak kafasına bir tane patlatmıştı.Sonra aklına gece yaşananlar bir bir geldiğinde içi rahatlamıştı ama bu rahatlık oldukça kısa sürmüştü.Kolundaki saate baktığında saatin 12ye geldiğini gördü."Siktir antrenman vardı Okan hoca ağzımıza sıçacak kalk çabuk diğerlerini uyandıralım"diyerek Halile söylendiğinde Halil de hemen yataktan kalmıştı.Halil yunusu uyandırmaya aşağı inmişti. Abdülkerim ise Barışla Keremi bulacaktı.Odalardan birine daldığında sarılarak uyuyan Barışla İsmaili gördü."Barış kalk" diye dürttüğünde Barış hiç oralı olmamıştı uykusu derindi."Barış kalksana oğlum antrenman vardı Okan hoca sikecek bizi "diyerek daha yüksek sesle bağırdığında Barış Okan hocanın adını duyunca gözlerini açmış "Biz antrenmanı nasıl unuttuk yaa kimse uyanmadı mı"demişti.İsmail de onların gürültülerine daha fazla kayıtsız kalamayarak uyanmıştı."Günaydın" diyerek gülümsediğinde Barışın bütün gerginliği gitmiş hemen İsmaile dönerek "Günaydın "diyip gülümsemişti.Abdülkerim ikiliye göz devirip "Okan hoca bizi sikecek diyorum herif hâlâ koca derdinde"dediğinde İsmail gülmüştü.Barış hemen yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamaya gitti.Abdülkerim de Keremi uyandırmak için çıktı odadan.Ortak banyoya göz attıktan sonra Altay'ın odası olduğuna emin olduğu odanın kapısını tıklatmıştı.Odadan Altay'ın "Girebilirsiiin"sesi yükseldiğinde Abdülkerim kafasını kapıdan uzatmış "Altay Kerem'i uyandırsana antrenman vardı geç kaldık "demişti.Altay "Tamam abi sen in aşağı ben hemen uyandırıyorum ineriz biz de birazdan aşağı "dediğinde Abdülkerim kafa sallayıp aşağı indi.Abdülkerim salona girdiğinde herkesin uyanmış olduğunu gördü."Kerem gelsin de hemen çıkalım geç de olsa yetişelim antrenmana "dedi."Kahvaltı etmeyecek miyiz beraber "diye sordu Mert."Çok geç kalırız "dedi Abdülkerim."Abi gitmesek nolur ki hepimiz dünden kalmayız zaten"diyerek fikrini belirtti Yunus."Bence de bir günden bir şey olmaz hem" diyerek Yunusu desteklemişti Halil.Abdülkerimin kafası karışsa da reddetti."Okan hoca mecbur kalmadıkça antrenmanlara gelmemizi istiyor biliyorsunuz"dedi."Ben yeni geldim bugün antrenmana katılmasam da olur ben gelmeyeceğim"dedi Icardi."Ben de gelmek istemiyorum çok yorgunum hem kahvaltı yapmadan şurdan şuraya gitmem"dedi Barış."İyi napıyorsanız yapın"diye cevap verdi Abdülkerim.O sırada Altayla Kerem ikilisi de aşağı inmiş sohbete dahil olmuştu."Ben kararsızım"dedi Kerem."Senin paşa keyfini mi bekliycez aslanım çabuk çıkmamız lazım"dedi Abdülkerim."O zaman gelmemeye karar verdim burda sevgilimle kahvaltı etmek daha cazip şuan" dedi Kerem.Abdülkerim omuz silkerek Halil ve Yunus ikilisine dönmüş "Siz benle gelmek zorundasınız Okan hoca bu kadar eksik olduğunu görürse çok kızar göze batmayalım bari"demişti.Halile Yunus mızmızlanırken Abdülkerim onları ensesinden tutup kapıya yönelirken el sallayıp teşekkür ederek evden hızlıca çıkarmıştı.Altay kahvaltı hazırlamak için mutfağa gideceğini söylediğinde Ferdi hemen atılıp "Ben çok güzel pankek yaparım yardıma geleyim mi"dediğinde Altay yok dememişti.Ferdi ve Altay mutfağa gidip kahvaltıyı hazırladıktan sonra arkadaşlarını çağırmıştı Altay.Herkes masaya oturduğunda Ferdi yaptığı pankekleri masaya bir şef edasıyla bırakmış ve sanki dünyanın en güzel yemeğini yapmışçasına gururla gülümsemişti.Icardi pankekten bir tane alıp ağzına attığında zar zor yutmuş çaktırmamak için"Güzel olmuş eheh"diyerek sahte bir şekilde sırıttığında herkes anlamıştı Ferdinin yaptığı pankekin kötü olduğunu.Diğerleri de merak edip tadına baktığında herkesin tepkisi aşağı yukarı aynıydı.Altay daha önce yediği için tadına bakma gereği bile duymamıştı.Ferdi"O kadar mı kötü yaa"dediğinde Mert"Haşa kötü ne kelime bu kötünün de kötüsü be Ferdim"demişti.Ferdi suratını asarak"Ama Arda benim pankeklerimi çok sevdiğini söylüyordu yaptığımda hep çok lezzetli olmuş keşke daha çok olsaydı diyordu"dedi."Arda sen üzülme diye beğenmiş gibi yapıyordu ama pankeklerini çok sevdiği doğru sırf sen yaptın diye çok mutlu oluyordu onun için uğraşmanı seviyordu"dedi Altay.Bu Ferdiyi çok mutlu etmişti.Küçüğü onu düşünüyor sırf o yaptı diye kötü olan pankeklerini bile seviyordu.Ferdi bugün tüm gün onu mutlu edecek konuyu bulmuştu bile.Kahvaltının geri kalanında hiçbir sohbeti dinleyememiş tek düşündüğü şey Arda ve onu ne kadar özlediği olmuştu.Kahvaltı bittikten sonra Altayla Kerem masayı toplamak için mutfakta kalmış diğerlerini salona göndermişlerdi.Kerem masayı toplarken konuştu"Altay ben Ferdiye çok üzülüyorum lütfen bir şey yapalım"."Güzelim emin ol ben de çok üzülüyorum özellikle dün ne kadar üzüldüğümü tarif bile edemem sana ama elimizden bir şey gelmez"diye cevap verdi Altay."Dün ne konuştunuz Ferdiyle" diye sordu Kerem."Toparlanmış gibi göründüğünü ama toparlanamadığını Ardasız yapamadığını söyledi ben de sarhoşken hatırlamayacağını bildiğim için her şeyi anlattım o kadar mutlu oldu ki Kerem anlatamam sana Arda gittiğinden beri ilk defa bu kadar mutlu ve huzurlu uyuduğuna eminim"diye cevap verdi Altay."Yazık olacak bu güzel aşka Altay saçma sapan insanlar aşk adı altında güzel olan her şeyi mahvederken birbirlerini bu kadar seven iki insanın kavuşamaması çok büyük haksızlık değil mi"dediğinde Altay Kerem'in ne kadar haklı olduğunu düşünmüştü.Altayın bakışlarındaki yumuşamayı gören Kerem sevgilisini ikna edebilmek için konuşmaya devam etti"Düşün şimdi sevgilim ben Avrupa'ya gitsem uzaktan da olsa benimle beraber olmayı mı tercih ederdin yoksa uzaktan beni sadece sevmeyi mi"."Aynı şey değil Kerem"dedi Altay."Aynı şey Altay aynı şey onların aşkı mesafelere yenilecek cinsten değil" diye diretti Kerem.Gerçekten bir şey yapmak istiyordu.Yoksa çok yazık olacaktı ikisine de.Kerem dün bunu çok daha net anlamıştı.Ferdi hayatında Ardadan başka kimseyi istemiyordu.Grupta kendini yakıştırdıkları Abdülkerime bile ağlayarak Arda'yı anlattığında emin olmuştu. Altay Kerem'in bu çabasına kayıtsız kalmak istememişti."Deneyeceğim bir şeyler ama direkt gidip Arda'ya Ferdi'nin onu sevdiğini söyleyemem önce Ferdinin seradan ayrılması lazım"dedi."Ferdiye Arda'nın onu sevdiğini söylesen de Ferdi seradan ayrılıp Arda'ya olan hislerini açıklasa direkt sevgili olsalar hani hiç uzatmasalar nasıl fikir" diye sordu Kerem."Aklımda bir fikir var işte sevgilim hem aşk çaba ister biz birbirimiz için az mı uğraştık bak bu çaba belki de bizi birbirimizden hiç ayırmayacak her ilişkinin dinamiği biraz uğraş ve emekten geçer insan emek verdiği şeyden çabuk kopamaz"dedi Altay."Haklısın aşkım sana bırakıyorum o zaman"diyerek cevaplamıştı Kerem.İkili mutfağı topladıktan sonra salona geçti.Herkes yine kendi halinde takılıyordu.Barışla İsmailin dizine yatmış bir şeyler anlatıyor Mert Hakan ise Icardiye telefonundan Sivas'tan getirdiği kangalın resimlerini gösteriyordu.Kerem onların yanına oturmuş sohbeti dinlemeye başlamıştı.Icardi Mert'e gülerek "Bu fenerlilerdeki köpek sevdasını bir türlü anlayamıyorum gerçekten"demişti."Yanlış görmediysem en son yaşadığınız şampiyonlukta sahaya kangal çıkartıp elinden tutarak oynatmışlar çok komik gerçekten"diye eklemişti.Mert "Evet köpek cenabet miydi neydi artık ondan sonra şampiyon olamadık zaten şampiyon olursak ben de kendi oğlumu getiricem tabii gusül abdesti aldırarak yoksa bi 9 sene falan daha şampiyon olamayız ana bacı kayarlar bana"dediğinde kahkaha atarak gülmeye başlamıştı Icardiyle Kerem.Altay da bu sırada tek başına oturup telefonuyla uğraşan arkadaşının yanına gelmiş oturken saçını karıştırarak konuşmuştu"Naber Ferdicim"."İyidir serayla konuşuyordum senden naber" diye cevapladı Ferdi."Ben de aynı serayla nasıl gidiyor anlat bakalım" dedi Altay.Aklındaki planı uygulanabilmesi için Ferdiyi seradan ayırması şarttı."Stabil"dedi oldukça düz bir tonda."Ayrıl kanka" dedi Altay hemen."Niye oğlum iyiyiz işte sessiz sakin devam ediyoruz niye ayrılıyim"diye sordu Ferdi."Siz sıkılmışsınız birbirinizden sessiz sakin ilişki mi olur oğlum"diyerek diretti Altay.Bomboş bakıyordu Ferdi.Altayın haklı olduğunu o da biliyordu.Zaten Arda'yı gördüğü ilk an uzak olan kalpleri daha da uzaklaşmıştı serayla.Ferdi çok kibar ve hassas bir insandı.Asla insanları kırmak üzmek istemiyordu.Bu yüzden de hisleri olmasa bile serayla sevgili kalmaya devam ediyordu."Niye Keremle sizin ilişkiniz de sakin değil mi"diye sordu Ferdi."Sakinlik bizim ilişkimizdeki son şey olabilir evet huzur var ama sakinlik asla yok sohbetimiz fazla uzayınca Fight atmaya başlıyoruz bile hem Kerem ve sakinlik aynı cümlede çok zıt duruyorlar " Altay son cümleyi kurarken uzaktaki sevgilisine bakıp gülümsemişti.Her hâli tatlıydı.Ferdi Altay'ın cümlesine kahkaha atmıştı.Altayla Kerem'in ilişkisini çok tatlı ve komik buluyordu."Sen şimdi serayla bana neden takıldın ki"diyerek konuşmanın başından beri merak ettiği soruyu sordu Ferdi.Altay Ferdinin ilişkisi hakkında hiç soru sormazdı çünkü.Haliyle Ferdi de nedenini merak etmişti."Bir şeyler hissetmediğin bir insanla sırf karşındaki kişi üzülmesin diye sevgili kalarak kendine eziyet etmeni istemiyorum çünkü" diye cevapladı Altay."Aslında haklısın bu bazen beni öyle boğuyor ki anlatamam sana ama yine de onu üzmek istemiyorum"dedi Ferdi."Ayrılık çok normal bir şey Ferdi yürütemezsiniz soğursunuz bir şeyler olur ve bazen olmaz işte bu çok doğal bir şey bunu kırmadan dökmeden yaparsan çok üzüleceğini zannetmiyorum"diyerek arkadaşını iyice kıvama getirmişti Altay."Öyle mi dersin" diyerek sordu Ferdi.İyice ikna olmuş gibiydi."Emin olabilirsin"diyerek elini elinin üzerine koyup sıkarak destek oldu arkadaşına.Ferdi teşekkür ettiğinde Altay da rica etmiş her zaman yanında olacağını söylemişti.Daha sonra herkes tekrardan birleşmiş biraz daha takıldıktan sonra Altay Mert Ferdi ve İsmail dörtlüsünün antrenmana gideceklerini bildikleri için vedalaşıp evlerine dağılmıştı.

Selammm ardayla ferdinin ayrılmasına gönlümüz el vermedi deniyorum bir şeyler umarım seversiniz
Bu arada yazar Sivaslı o Sivas kangalını katmasam ölürdüm çünkü Sivaslı olduğunu her yerde belirtmem gerekiyor öpüldünüzzz

Altay'ın Kerem'i || Altay×Kerem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin