24

762 51 26
                                    

Yazar'dan

Buluşma günü ve saati gelmiş herkes ayarlanan mekana gelmişti.Mert hariç tabiki.Mert her yere geç kalır bahane olarak da astsolistler en son gelir derdi.Herkes birbiriyle selamlaştıktan sonra masadaki yerine oturmuştu.Altay Keremle yan yana otururken Kerem'in diğer yanına Icardi Altay'ın diğer yanına ise Ferdi oturmuştu.Ferdinin karşısında Abdülkerim yanında ise Yunus Halil Barış üçlüsü oturuyordu.İrfansa Icardinin yanındaki boş sandalye ile Barışın hemen dibinde oturan İsmail'in ortasına oturmuştu.Masada bir gerginlik vardı ister istemez.Kerem sessizliği bölmek için "Mert abi nerde kaldı ya" dedi."Mert her yere geç kalır böyle bir huyu var ne yazık ki"diye cevapladı İrfan.Icardi "Niye geç kalıyor süsleniyor mu" diye sordu kendini tutamayarak.Icardinin bu komik sorusundan sonra ortam biraz yumuşamış herkes ufak da olsa gülmüştü."Astsolistler hep en son çıkarmış bu yüzden gittiğimiz her yere en son o geliyor" dedi Altay."Egoist piç " diye mırıldanarak konuştu Abdülkerim.Tabii bunu sadece yanındaki Yunus duymuştu."Abi relax ol bence birazdan çok eğlenceğiz "diyerek kulağına fısıldadı Yunus.Abdülkerim şuan neden burda olduğunu sorguluyor kaçmak için bahaneler arıyordu.Tam bu sırada kapıdan giren Mertle sinirleri daha da gerilmişti.Mert masadaki herkesle selamlaştıktan sonra oturmak için yer aradı.Icardinin yanı boştu ve oraya oturacaktı ama Icardiyle biraz dalaşmak istiyordu canı.Sarışını sinir etmek hoşuna gidiyordu.Hoşlantısı da zaten birbirlerine dalaşırken başlamıştı."Ee ben nereye oturucam"dedi rol yaparak.Icardi hemen atıldı yanındaki boş sandalyeyi gösterirken."E gel böyle".Bir İrfana bir Icardiye bakarken "Aranıza mı giricem"dedi gülerek.Icardi onun şaka yaptığını sonunda anlamış ve gülüşüne eşlik etmişti.O sırada karşıdan pür dikkat onları izlerken birbirleriyle fısıldaşan Yunus ve Halil ikilisinin çok hoşuna gitmişti bu sahne.Mert otururken onlara göz kırpmayı da ihmal etmemişti.Mert'in gelmesiyle masanın enerjisi biraz daha yükselmiş sohbet muhabbet artmıştı.Yemekler sipariş edilmişti.Yemekleri beklerken Mert masadakilere  takımdaki yabancı futbolculara  öğrettiği küfürleri ve tanışma faslını anlatıyordu diğerleri de Mert'i gülerek dinliyordu.Barış biraz olaydan bağımsız şuan sadece yanındaki İsmaille konuşmak istiyordu ama ne diyeceğini bilmiyordu.Aslında konu bulsa cesareti vardı.Kerem'den duyduğu şeylerle gazı almıştı zaten ama İsmail Mert'i dinlerken pat diye bölmek de istemiyordu.Barışın bu hallerini yanındaki Halil fark etmişti.Kulağına eğilerek "Oğlum çocuk yanında oturuyor biraz cilve yapsana ne kalas adamsın"dedi.Barış da Halilin kulağına "Ya konuşmak istiyorum ama şuan dikkati Mert abide"dedi."O zaman sen de dikkatini çek" diye cevapladı Halil.Barış Halilin taktiklerine hiç güvenmiyordu."Nasıl yapıcaz onu be ablam"dedi."Bacakların çok kapalı birazcık yayılarak temas et bak tek eli masanın üzerinde yanlışlıkla dokunmuş gibi yap hatta ben senin yerinde olsam direkt olarak elimi bacağına atarım garanti dikkati sende olur ".Barış son duyduğu şeyle gözlerini kocaman açmıştı.Halilin vereceği taktiğin sonu yatakta biterdi."Ama ben sen değilim işte"diye yanıtladı Halili."Sen bilirsin konuşmak istiyorsan birkaçını yapman lazım oğlum"dedi Halil.Barış Halilin dediğini yapmaya karar verip sandalyede biraz geriye kayarak bacaklarını açıp İsmailin bacaklarına temas etti.İsmail teması hissedip Barışa döndü.Gerilmişti düşüncelerini toparlayıp "Sığmadıysan sandalyemi biraz çekeyim rahat otur"dedi.'Hayır hayır sığdım ben sen sakın bozma rahatını ben böyle iyiyim"diye cevapladı.İkili derin bir sohbete dalmıştı.Barışla İsmail'in sohbet etmeye başladığını gören Halil öğrencisini izleyen Fatih Terim edasıyla gülümsedi.Bu sırada İsmaille Barışı gören Kerem gururla onları izlerken Altay'ı dürttü."Şunlara baksana nasıl yakışıyorlar"dedi."Evet sevgilim de daha 3 dakika önce böyle değillerdi ne ara bu hale geldiler"diye cevapladı Altay."Orda bir Halil faktörü var ben boşuna otutturmadım onları karşıya"dedi Kerem."Benim zeki sevgilim "diyerek yanağına bir öpücük kondurdu Altay."Birazdan ben de Icardiyi gazlıycam seyret aşkım" dedi Kerem.Bunu dedikten sonra İrfana kaş göz yapmıştı.İrfan meseleyi anladıktan sonra eğilip Mert'e bir şeyler demişti.Bu sırada Kerem de Icardinin kulağına eğilmiş "Mert'in eli masanın altında bak tutsana kalabalık olduğu için bir şey diyemez" dedi.Icardi saniyesinde masanın altından elini Mert'in elinin üzerine koyup beklemişti.Tutmuyordu sadece üzerine koymuştu.Mertin tepkisini merak ediyordu.Mert birkaç saniye bekledikten sonra ellerini birleştirmiş sıkıca tutmuştu Icardinin elini.Mert Icardiye bakıp gülümsediğinde çok mutlu olmuştu Icardi.Hiç beklemeden Mert'in gülümsemesine karşılık verdi.Altay Kerem ve İrfan üçlüsü onları izleyip gülümsemişti.Altay Kerem'e dönerek "Sen gerçekten muhteşem bir şeysin sevgilim kimin aklına gelirdi ki birbirine düşman iki takımın bu kadar samimi olacağı" dedi."Teşekkürler sevgilim bıraksan daha neler yapardım da işte olduğu kadar artık"diye yanıtladı Kerem.Sonrasında yemekler yenmiş bolca sohbet edip kaynaşılmıştı.Abdülkerimin ön yargıları biraz olsun kırılmış.O kadar da kötü olmadıklarını düşünmüştü.Hatta keyif almıştı bile denilebilirdi.Yemek bittikten sonra Hesap ödenmiş kalkmaya karar verilmişti.Henüz saat erkendi.Ferdi biraz mutsuzdu bugün.Arda'nın eksikliğini çokça hissetmişti.Biraz içip kafayı dağıtmak istiyordu.Bu yüzden eve geçip bir şeyler içip geceye devam etme fikrini sunduğunda herkes kabul etmişti.Gerçekten de kimsenin dağılası yoktu.Altay'ın evine gitmeye karar vermişlerdi.Ferdi Abdülkerim Yunus ve Halil üçlüsünü arabasına alırken Icardi de Mertle gidecekti.Kerem biraz daha baş başa kalabilsinler diye içkilerle yiyecek bir şeyler alma faslını Barışla İsmaile kitlediği için Barış da İsmaille birlikte gidecekti.Onlar birlikte en önden giderken diğerleri hızlıca eve gitmek için yola çıktı.Barışla İsmail markete vardıklarında küçük bir sepet alıp içki reyonuna geldiler."Ne severler sizinkiler ne alalım"diye sordu İsmail."Ortaya karışık alalım ya rakı harici hepsini içer bizimkiler"dedi Barış."Doğru alkol sizin işiniz takımda herkes sağlam içici maşallah"diye kinayeyle konuştu İsmail."Sen çok içmez misin" diye sordu Barış."Hayır çok fazla içmem dozu kaçırınca sarhoş oluyorum hemen"diye cevapladı İsmail."Ben de oluyorum ve benim sarhoşluğum hiç çekilmiyor "dedi Barış."O zaman bu  gece sarhoş olalım "diyip bulduğu ne varsa sepete attı İsmail."Olalım"diye kısık sesle konuştu Barış.Daha sonra içkilerin yanına biraz cips ve çerez aldıktan sonra marketten çıktılar.Eve vardıklarında garip bir curcuna vardı.Ferdiyle Abdülkerim tv başında pes oynuyorlardı ikisi de kolu kırarcasına sıkı tutuyor sanki derbi mücadelesi eder gibi büyük bir hırs ve kinle oynuyorlardı.Köşede İrfan Halil ve Yunus üçlüsü haretli bir sohbet ediyordu.Konuları da siyasetti.Yunus İrfan ve Halile sen Abdülhamiti savundun diye bağırıyordu.Uzaktan bakınca oldukça komik duruyorlardı.Icardiyle Mert ise  koltukta yüzleri birbirine dönük bir şekilde oturmuş halde Mert Icardinin saçlarıyla oynarken gülümseyerek bir şeyler anlatıyordu.Icardi de pür dikkat Mert'i dinliyordu.Altay içeriye geçen Barış ve İsmaili karşılayıp hoşgeldin ettikten sonra ellerindeki poşetleri almış "Siz geçin keyfinize bakın biz Keremle hazırlarız" diyerek ikiliyi salona göndermişti.Daha sonra Altayla Kerem mutfağa gitmişti.Altay içkileri poşetten çıkardıktan sonra bardakları raftan alıp tepsiye koymuştu.Bu sırada Kerem de atıştırmalıkları poşetten çıkarmış tabağa koymak için derin kaseler arıyordu.Biraz üstte kaldığı için yetişemiyordu.Altay Kerem'in yetişemediğini görünce hemen koşarak gelmiş Keremin belinden tutarak boynuna bir öpücük kondurmuş ve tabakları Kerem'e vermişti.Kerem tatlı bir sinirle "Altay sen bunları bilerek mi üste koyuyorsun ben yetişemiyim diye"demişti."Evet fırsattan istifade belki seni öperim diye hepsini senin uzanamayacağın yerlere koyuyorum iyi de yapıyorum bak bir tane öpücük kaptım bile "dedi Altay gülerek."Beni istediğin zaman öpebilirsin Altay film çekmiyoruz burda sevgiliyiz ya hani"dedi Kerem."O zaman birazcık öpeyim çok özledim seni" diyerek belinden tuttu Altay."Ben de özledim sevgilim"dedikten sonra parmaklarının ucunda yükselmiş ve Altay'ın boynuna sarmıştı ellerini.Altay beklemeden birleştirmişti dudaklarını.Kerem Altay'ın alt dudağıyla ilgilenmeyi bırakıp üst dudağına geçtiğinde ikilinin tutkulu öpüşmesini mutfağın kapısında beliren Barış ve İsmail ikilisi bölmüştü.Altayla Kerem hemen birbirinden ayrıldığında.İsmail onları utandırmamak için "Biz hiçbir şey görmedik"diyerek Barışın kolundan tutmuş ışık hızında salona doğru çekiştiriyordu.Bu sırada Barış da "Yaa neden çekiyorsun beni İsmail ben izliyordum " diyerek sitem ediyordu.İsmail hâlâ bırakmamıştı Barışın kolunu."İzlemek mi istiyorsun"diyerek kolundan tuttuğu çocuğu kendine çevirdi İsmail."Evet"dedi Barış zar zor.İsmail karşısında böyle dururken heyecanlanmaması çok güç olurdu.Aralarındaki çekimi inkar etmeleri ikisi için de imkansızdı.Milli maçta Barışın attığı golden sonra İsmail koşarak yanına gelmiş Barışın omzuna kolunu atarak kafasından öpmüştü.Barış ilk o an etkilenmişti İsmailden.Beğeniyordu da sarışın çocuğu ama hiçbir zaman bu hisse bir isim koyma gereği duymamıştı.İsmail enerjik sevecen İsmaildi işte.İsmail içinse barış biraz daha farklıydı.O barışı biraz kaotik ve agrasif buluyordu.Ama karşı karşıya geldiklerinde İsmaile olan sıcaklığı hoşuna gidiyordu.İsmail artık Barışın kendisinden hoşlandığından tam olarak emindi ve bir şey yapması gerektiğini düşünüyordu.Masumca kendisine bakan çocuğa yaklaşıp dudaklarını birleştirdi.Barış hiç beklemeden İsmaile karşılık verdi.Sakin bir öpüşmeydi bu.Bazı hislerin kabulü ve itirafıydı sanki.Nefessiz kaldıklarında İsmail dudaklarını ayırmış Barışın dudaklarına minik bir buse kondururken koridorun başında onları gören Halil seslendi"Ben de tam gittiler gelmediler napıyorlar acaba diyordum ki naptığınızı görmüş oldum hayırlı işler bol güneşler arkadaşlar siz ben yokmuşum gibi devam edebilirsiniz"dediğinde İsmail "Bugün herkes birbirini mi basacak böyle bu nasıl bir paradoks"diyerek söylendi.Halil nolduğunu sorarken İsmail kolunu Barışın omzuna atarak salona doğru yürüttü Barışı.Onların ardından Keremle Altay ikilisi de yiyecek ve içecekleri almış salona gelmişti.Herkes bıraktığı gibiydi tek fark Abdülkerimle Ferdi pesi bırakmış sohbet ediyorlardı.Bu ikiliyi böyle görmek ilginçti."Toplanın da hep beraber oturalım hadi"dedi Kerem herkese seslenerek.Keremin söylediği şeyden sonra herkes bir araya toplanmıştı.Mert "Biz öyle iyiydik yaa" diye söylendi."Sevgilinle yalnız kalmak istiyorsan üst kata çık Mert Abi" diyerek göz kırptı Altay".Mert duyduğu cümle ile sesli bir la havle çekmişti.Herkes Mert'e gülerken alkoller açılmış bardaklara dolmaya başlamıştı bile.Altay Kereme de teklif etmişti.Salonda yükselen iç iç iç  nidalarından sonra denemeye karar vermişti.Altay kendi bardağına doldurduğu viskiyi Kerem'e uzatırken konuştu "Azıcık iç ve birden dikme sakın güzelim çok yakar dedi".Kerem başını sallayarak Altay'ın dediği gibi az ve yavaş bir yudum almıştı.Berbat acı bir tadı vardı.Suratını ekşitti hemen Kerem."İğrenç bir şey nasıl içiyorsunuz bunu" dedi Kerem.Altay sevgilisinin ağzına çikolata uzatırken "Kafası güzel zaten kimse tadı için içmiyor ki"dedi.Altayın uzattığı çikolatayı kabul ederken sordu Kerem "O zaman içeyim mi"."Sen bilirsin sevgilim merak ediyorsan iç ben yanındayım" diye cevapladı Altay.Kerem Altaydan aldığı destek ile tadını hiç sevmese de sarhoş olma hissiyatını merak ettiği için içmeye başladı.Sohbet muhabbet devam ederken herkes iyice çakırkeyif olmaya başlamıştı.İrfan sarhoş olmaya yaklaşmışken ayaklandı "Saat 12yi geçerse karım beni bu gece koltukta uyutur bana müsaade siz devam edin " dedi.Altay İrfanı yolcu edip geldiğinde ortalık iyice garipleşmişti.Yunus Keremin saçını çekiyor Halil de onları ayırmaya çalışıyordu.Mert Icardiyi göğsüne yaslamış bir şeyler anlatıyordu.Ferdi ağlıyor Abdülkerim de onu teselli etmeye çalışıyordu.Barışla İsmail de sırıtarak taş kağıt makas oynuyorlardı.Altay hemen Yunusla Kerem'in yanına koşup Yunusun elinden sevgilisinin saçlarını çekerken konuşmuştu"Bıraksana ulan sevgilimin saçlarını ben dokunmaya kıyamıyorum çekiyor piç "."Sevgilim iyi ki geldin kafamda saç bırakmıyordu yoksa bu pis balık"diyerek peltek peltek konuşmuştu Kerem.Cümleleri tam toparlayamıyor harfleri yutarak konuşuyordu ama Altay anlıyordu sevgilisini.Her zaman ne şartta olurlarsa olsunlar anlardı Altay sevgilisinin dilinden."Yetiştim sevgilim şartlar ne olursa olsun seni koruyacağım" dedi Altay."Niye tartışınız siz "diye sormayı da unutmadı."Aşkım Tuğçeyle Barbie filmine gideceklermiş karı mısın sen Oppenheimer izleyinsene Barbie ne dediğim için sinirlendi"dedi Kerem."Çok haklısın aşkım ama çocuk gibisiniz gerçekten"diye yanıtladı Altay.Şuan kimse birbirini takmıyordu ve herkes sanki alkolle duş almışcasına içmemiş gibi içmeye devam ediyordu.Kerem de dahil.Altay Kerem'in elindeki bardağı çekip "Yeterli bence sevgilim bünyen alışık değil zaten daha fazla içersen kusarsın"dedi.Kerem Altay'a mızmızlanırken Ferdi sesli bir şekilde bağırarak ağlamaya başladığında dikkatleri üzerine çekmişti.Mert "Ne bağırıyorsun yarrağım şurda bir şey konuşuyoruz"diye bağırdığında Altay herkesin iyice kendinden geçtiğinden emin olmuştu.Bu halde kimseyi evine gönderemezdi.Mecbur burda kalacaklardı.Evde Altay'ın odası hariç 3 oda vardı sadece.Merti dürtüp konuştu Altay "Icardiyi de al karşıdaki odaya geçin".Mert sarhoş da olsa Altay'ın dediklerini anlayabiliyordu.Mert Altay'ı dinledikten sonra onaylayıp kolunu Icardinin beline atarak kaldırmış ve odaya sürüklemişti.Sonra gözü koltukta birbirlerine sarılarak uzanmış İsmaille Barışa takıldı bunları burda bırakırsa ikisi de sabah bel ağrısından yürüyemezdi.İkisi de kocaman heriflerdi.Altay İsmaili dürtüp konuştu bu sefer"İsom kalk hadi odaya geçin orda uyuyun burda beliniz ağrır".İsmail pek oralı olmamıştı.Altay böyle olmayacağını anlayıp  İsmaili kolunun altına alarak üst kattaki odaya taşımıştı.Daha sonra  Barışı da aynı şekilde taşıyarak İsmail'in yanına bırakmıştı.Bir oda kalmıştı ve 4 kişi vardı daha 2 kişi mecburen koltukta uyuyacaktı.Koltukta masum masum oturup halıyı izleyen Halille Yunus ikilisine baktı Altay.Halil koltukta uyuyamayacak kadar iriydi.Köşedeki Abdülkerim ve Ferdi ikilisine baktı bu sefer.Abdülkerim de koltukta uyuyamayacak kadar iriydi.Abdülkerimle Halili odaya çıkartıp  Ferdiyle Yunusu koltukta yatırmaya karar verdi.Abdülkerim ve Halile odayı tarif ettikten sonra Abdülkerim küfürler savurarak odaya  doğru yol aldı.Halil de peşinden onu takip ediyordu.Altay yukarı çıkıp koltukta yatacak Ferdi ve Yunus'a yastık ve battaniye alıp aşağı geri indi.Yunus aldığı yastık ve battaniye ile hemen uykunun tatlı kollarına atmıştı bile kendini.Ferdi ise hala ağlıyordu.Biraz daha sakinleşmiş bağırarak ağlamak yerine sadece gözleri boşluğa dalmış şekilde yaşlarını akıtıyordu.Ferdiyi sakinleştirip uyutması gerekiyordu Altayın.Altay Keremi belinden tutarak odalarına sokmuş yatağın üzerindeki pikeyi açıp Keremi pikenin altına yatırmıştı. "Sevgilim sen istersen uyu istemezsen eğer beni bekle ben hemen Ferdiyle konuşup geleyim gördün halini çok kötüydü"dedi."Tamam ben beklerim"dedi Kerem zar zor toparladığı kelimeleriyle.Altay hemen Ferdinin yanına geri inmiş sarılarak destek olmuştu arkadaşına."Toparlanmış gibi görünüyorum ama hiçbir şeyi toparladığım falan yok Altay yapamıyorum ben Ardasız"dedi Ferdi.Altay arkadaşının sarhoş olduktan sonra ertesi gün hiçbir şey hatırlamadığını biliyordu ve en azından bir gece de olsa arkadaşı rahat uyusun istiyordu."Arda da sensiz yapamıyor ama seni unutmak için gitti Ferdi"Ferdi iyice şaşırmış duyduğu cümle ile kocaman açmıştı gözlerini.İkili biraz daha konuştuğunda Altay sonunda Ferdiyi uyumaya ikna etmiş ve kanepeye yatırıp üstünü örttükten sonra saçlarına öpücük kondurup mırıldanmıştı"Keşke bunları sana ayıkken de söyleyebilsem dostum".Son kez buruk bir şekilde arkadaşına bakıp hızla Kerem'in yanına çıktı.Odaya girdiğinde Keremin uykuya dalmış olduğunu gördü.Arkadaşını teselli ederken zamanın nasıl geçtiğini fark edememişti galiba.Hemen tişörtünü çıkartıp kendini Keremin yanına attığında onu göğsüne çekip saçına öpücükler kondurup parmaklarını narin tutamlardan geçirerek sevmeye başlamıştı.Altay için cennet Keremin yanı değil Keremin kendisiydi.Cennette olmanın verdiği huzur ve mutlulukla uykunun kollarına bıraktı kendini...

Selamlarrr birleştirdim herkesi sonunda  Mert de Icardiye karşı yelkenleri suya indirdi barışla isotu yazarken zaten  feels geçirdim ay çok tatlı oldu bunlar yaa Altayla Keremden sonra fav ikilim artık bu ficte onlar.Ferdiye de çok üzülüyorum yaa napcaz hiç bilmiyorum da bir dahaki ficte dediğim gibi en kral aşkı onlara yaşatıcam başka bir evrende en güzeli onlar olacak :(( öpüldünüzzz

Altay'ın Kerem'i || Altay×Kerem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin