I-03

21 3 24
                                    

Yanına çömeldiğim adamı izlerken gülümsedim. Ayak ucuma kadar uzanmış kanınına bir kez daha baktım. Asıl hedefimi düşünmekten kendimi alamıyor o anı iple çekiyordum.

Küçük kan göletine parmağımı batırıp göz kapakları boyunda iki çizgi çektim. Yaşarken yeterince üzüldüğünü düşünüyordum. Tekrar kanı alıp elmacık kemiklerine kadar gülümsemesini ekledim. Şimdi çok daha iyiydi.

Ayağa kalkarken cebimden çıkardığım mendile ellerimi sildim.

Mendili cebime geri atarken duvardaki rafa ilerledim. Aradığım dosyayı bulmak beni çok yormasa gerekti.

Bana atılan görev dosyasındaki dosyayı hatırlamaya odaklandım. Üzerindeki yazıları, hafif kıvrılmış köşeleri, birinin dosyada çok oyalandığını belirten kıvrılma çizgileri... ve işte dosya elimdeydi.

Dosyayı açtığımda karşılaştığım sayfa beni doğrulamıştı. Merdiven gıcırtılarını duyduğumda adımlarıma dikkat ederek duvar kenarına çekildim. Dosyayı kenara bırakarak geleni beklemeye başladım.

Adımlarını dikkatli atıyordu, ses olabildiğince azdı. Yaklaşmasını bekledim.

Yanıma vardığında ona doğru dönerek kaldırdığı yumruğu engelleyip tek elimle boğazında yapıştım.

Suratıma aval aval sırıtmasıyla elimi hafifçe gevşettim. "Vera?"

"Selam," dediğinde bir adım gerilemişti. "Özledin mi beni?" Boynunu ovalarken etrafa bakındı. "Ne işin var burada?"

"Keyif," dedim. "Kahve ister misin?"

"Çok komiksin." dedi bana gözlerini devirirken.

Yalandan gülümseyerek dosyamı aldım. "Sende keyfine bak." adımlarımı merdivene yönlendirdiğimde beni takip ettiğini biliyordum.

"Yerini biliyorum."

Omuzumun üzerinden Vera'ya döndüm. "Birazdan seni de bulamazlar." İki parmağımı kaşımın üzerine doğru koyarak asker selamı verdim.

Kapıdan çıktığımda kenardaki benzinin kapağını açarak yere devirdim. Vera'nın nasıl olsa buradan çıkacağını bilerek çakmağı alevleyip benzinin üzerine attım.

Ormana dalıp arabama ulaştığımda binanın çoğu yanmıştı. Arabaya binip dosyayı kenara bıraktım. Eldivenlerimi çıkarıp çantaya attım. Arabayı çalıştırıp orman yolundan şehre döndüğümde trafik esnasında hırkamdan kurtuldum. Eşyaları çantaya doldurup dosyayı da içine koydum.

Eve kadar parmaklarım direksiyonda ritim tutuyordu. Telefonumu tutucudan alıp Derin'in numarasını buldum. İkinci çalışta açılmıştı.

"Halloldu mu?" diyerek başladı.

"Sayılır."

"Neden düşüldü numarama?"

"Vera da oradaydı."

"Vera mı?" yabani bir şeyden bahsetmişim gibi sorguladı. "Ne işi varmış?"

"Bilsem arar mıyım tatlım?" dediğimde "Ha ha." diyerek tepkiledi.

"Tamam," dedi düşündükten sonra. "Ben bulurum."

Telefonu kapattığımda evin bahçesine girmiştim. Garaja arabayı park ettiğimde inip anahtarı anahtarlığa astım. Kapıyı açıp merdivenleri çıkarak eve girdim. Dosyayı salondaki masaya bırakıp üst kata çıktım. Çantayı ve içindekileri makineye attım. Üzerimdekileri de çıkarıp makineye attıktan sonra çalıştırdım.

Odama geçip giyinme odasından kendime eşofman tişört alıp giydim. Tekrar salona inip masaya oturdum. Önümdeki dosyayı inceleyip kendime ulaşabilecek ağlar belirledim.

Özgürlüğümü Alıp Geleceğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin