Özgürlüğümü Alıp Geleceğim

III-Kod Adı:BK

Arabayı ev yoluna sürerken telefonuma düşen art arda bildirimleri rahatsız etme modunu açarak sessize aldım. Trafiğin yoğunlaştığı bölgede mesajları üstün körü baktığımda gereksiz bulduklarımı silip babamdan gelen mesaja tıkladım.

+konum
-Saat 00.30 Derinle mekanda olun.
+Dosya eki
-Adamınız bu. Ne yap et o anlaşmayı kur.

Mesaj kaşlarımı çatmama sebep olmuştu çünkü çalışanları hiçbir zaman biz almazdık. Adamlar ayarlanır ve önümüze verilirdi isimlendirilerek.

Mesajı kapatarak Derin'i aradım. "Okudum." diyerek açtı telefonu. "Aramanı bekliyordum."

"Neden aramayı denemedin?" dediğimde güldü.

"Aramdıysan meşgulsündür. Azarlanmak istemedim."

"Abart."

"Tamam tamam. Neredesin?"

"Eve geçiyordum."

"Saat akşam dokuz olmuş. Nerelerden böyle Berk Bey?"

"Sizin gelmeyip yapmadıklarınızı topladım Derin Hanımcım."

"Teşekkür ettim." dediğinde güldüm.

"Bir daha olmasın."

"Tabii," diyerek beni ciddiye almadığını belirtti. "On bir buçuk?" dediğinde "Hıhım." diyerek onayladım.

"Bu arada bu mesajı ilk defa görüyorum." benimle aynı fikirde olduğunu biliyordum, o da garipsemişti. "Bu kadar da yoğun olduklarını sanmıyorum. Gelene kadar bir araştırayım."

"Araştır balım, gelince konuşuruz."

"Tamamdır." diyerek telefonu kapattı. Telefonu elimde çevirirken yola kitlendim. Olay zihnimi kurcalıyordu. Sonunun nereye varacağını düşünmek için elimde bilgilere ihtiyacım vardı.

Eve bir an önce varıp arabayı garaja park edip içeri geçtim. Ceketimi çıkarıp koltuğun üzerine bırakıp masaya bilgisayarımı alarak oturdum. Babamın attığı dosya ekini açtım.

"Buğra Keskin" yazılı bir dosya ekranı doldurdu. 23 yaşında babasının yanında galeri yönetiyordu. Siması tanıdık gelince nerede gördüğümü düşünmeye başladım.

Bu gece kendisini ringde görecektik. Boş zamanlarını dövüşle değerlendiriyordu anlaşılan.

Dosyadan çıkıp konumu açtığımda mekanı araştırmaya döndüm. Mekanın krokisini bulup her ihtimale karşı kendime yerler çizdim.

Saat on bir olduğunda bilgisayarın başından kalkıp odaya çıktım. Hızlı bir duş alıp boğazlı siyah ince kazağımla siyah pantolonumu giydim. Gri kolyeyle ortama renk verip koyu gri kabanımı üzerime geçirdim. Saatimi takarak saçımı geriye doğru şekillendirip evden çıktım. Arabaya binip arkaya hafif bir şarkı açtım.

Derinlerin evinin önünde durduğumda duvara yaslanmış telefonuyla ilgileniyordu. Arabayı görünce suratına bir şükür ifadesi takınıp telefonu açık kahve kabanının cebine koyup arabaya bindi.

"Sonunda." dediğinde "Erken hazırlanmışsın." diyerek yanıtladım.

"Kimin hazırlanması uzun sürüyor arada bir düşünelim." dediğinde gülerek elimin tersiyle yavaşça alnına vurdum.

"Trafik vardı."

"Tabii canım," dedi kabanını çıkarırken. "Trafik vardır."

Hardal sarısı askılı bir badiyle mini siyah deri etek kombini yapmıştı. "Bu kombinle mi?" dedim üzerindekileri işaret ederek.