''Bellaaaaaa kime söylüyorum Bellaaaa''
Önümde hep zıplayıp hem ellerini sallayan Annie'ye baktım. Bir hafta öncesine dayanan baş ağrım yeniden en şiddetli haliyle nüksetmişti.
''Annie lütfen zıplamayı keser misin'' derken ellerini tutup aşağı indirdim.
''Yine mi ağrı girdi. Sanırım seni bugün sürükleyerek sürünün şifacısına götürme zamanım geldi. Sanki transa giriyor gibisin.'' Gözlerimi devirip ''Bişeyim yok '' Derken. Koluma mengene gibi sarılmasıyla en cırtlak tonunu kullanarak , '' NE DEMEK BİŞEYİM YOK ŞU HALİNE BAK'' diye bağırınca istemsiz yüzümü ekşittim.
Annie ve ben 4 yaşımızda geleneksel sürü toplantısı sırasında kavga ederek tanışmıştık. Büyükler ana salonda aylık toplantısını gerçekleştirirken biz yavrular oyun alanında olurduk fakat o toplantıları hiç sevmez hep bir köşede tek bir bebek ile oynamayı tercih ederdim. Bir gün Annie gelip elimdeki bebeği çekiştirip alınca olanlar olmuş saç baş kavga etmiştik. Ama daha sonra kavgamızı ayırmaya gelen yavru erkek kurtlar beni ondan koparıp yere atınca Annie bu sefer onlara saldırmış benim için onlarla da kavga etmişti. O günden sonra asla ayrılmaz ikili takımızı kurmuş herkese karşı ikimiz olmuştuk.
Derin bir iç çekmeyle kardeşim olarak gördüğüm arkadaşıma döndüm. Son bir haftadır sebepsiz yere giren ve beni soluksuz bırakan bir ağrı ile yaşıyordum. Başlarda önemsiz olduğunu düşünüyorduk. 'Duk' diyorum çünkü şu an Annie bana vebalıymışım gibi bakıyordu. Açıkcası bu son yaşadığım ağrıdan sonra bende ciddi olabileceğini düşünmeye başlamıştım.
''Tamam '' diyerek pes ettim. ''Ama öncesinde biyoloji dersine girmemiz gerekiyor. Sonra söz veriyorum şifacıya gideceğiz.'' Küçük serçe parmağımı kaldırıp Annie'ye gülümseyince bütün siniri geçip kendi serçe parmağını parmağıma geçirerek gülümsedi.
Sürümüzün ismini alan Van Du AR lisesi bölgemizde bulunduğu halde çok sayıda insan öğrencide bu okulda okuyordu. Yıllar önce büyük Alfa Van Duan aşık olduğu eşinin ricasını kırmayarak yavru kurtlar için bu okulu yaptırmış fakat o yıl vampirler bölgemize çok yakında bulunan bir insan kasabasına saldırmış o yıla kadar ne insanlarla ne de vampirler ile bir husümetimiz bulunmadığı halde birgün kurt adamlarımızdan bir kaçı o kasabada bulunurken onlarda saldırıda öldürülmüş. Bu saldırı sonrası kurt adamlar ve insanlar birlik olup kasabaya saldıran vampirleri yok etmişler. O günden sonrasında kurt adamlar ve insanlar arasında barış sağlanarak dostluk timsali olarak okulumuza insan öğrenci alacağımızı bildirmiş ve insanlarda bölgelerinde bulunan üniversitelerine kurtları alacaklarına dair bildiri yayınlamışlar.
''Biyoloji dersimizin öğretmeni de bir insan olmasına rağmen kurt formunu çözmüş gibi.'' Annie kulağıma fısıldayıp kıkırdarken bel boşluğuma dirsek atmasıyla istemsiz kıkırdadım. Geçenlerde okul çıkışı onu kurt kadınlarımızdan biriyle görmüştük. ''Eğlenmeyi bilen bir adam.'' Derken öğretmen ile göz göze gelmemiz sonucu olduğum yerde sindim. İyi ki kurt kulaklarına sahip değil. Tanrım.
Ders sonrası şifacının yolunu tutarken kaldırımdaki taşları saymaya odaklanmış çok ciddi bir iş yapıyormuş gibi ciddiyete bürünmüştüm.
''Annem önümüzdeki yıl kasabadaki fakülteye gitmemi istiyor fakat bana asla fikrimi sormuyor. Bella ben ne zaman özgür kalacağım artık.'' derken kafamı kaldırıp üzgün suratlı arkadaşımın koluna girdim. ''Belki de babandan sonra buna henüz hazır olmadığı için bu şekilde davranıyordur onunla oturup konuşmalısın.''
Annie'nin babası iki yıl önce bir trafik kazasında vefat etmişti. O günden sonra yalnız kalan annesine destek olmak için Annie onunla daha fazla zaman geçirir olmuştu çünkü kurtlar mühürlendikleri eşlerini kaybettiklerinde çıldırma noktasına kadar gelebiliyor hatta bazıları intihar edebiliyordu. Annie annesini de kaybetmekten deli gibi korktuğu için her boşluğunu ona adar olmuştu fakat bu durum artık onu da ister istemez sıkıyordu. Küçüklüğümüzden beri ben daha içime dönükken o daha çılgın olanımız olmuştu. Bende elbette üniversiteye gitmeyi planlıyordum fakat kasaba benim ilk tercihimdi. Annie ise dünyaya açılmak keşfetmek istiyordu.
''Bilmiyorum, sanırım daha fazla cesaret kapsülüne ihtiyacım var'' derken gülümseyip yanağını okşadım.
Şifacının kapısını çalarken vücudumu bir tedirginlik kaplasa da kapının açılıp Madam'ı görmem ile büyülenmiş gibi rahatladım.
''Ah kızlar sizi görmek ne mutlu ''
''Nasılsınız Madam müsait misiniz?''
''Siz tatlı kızlara her zaman müsaitim canım'' diyerek ellerini uzatıp bizi içeri davet etti. Madam ile annelerimiz çok yakın arkadaşlardı. Bu yüzden rahatsızlığımın hemen anneme uçacağından emindim. Kimseyi endişelendirmemek için şu geçmek bilmeyen baş ağrısından sadece Annie'ye bahsetmiştim.
''Eee sizi buraya getiren nedir yoksa çilekli turtamı mı özlediniz?''
''AHHH TANRIIIIM O TURTAYA BAYILIYORUM'' Annie yanımda böğürürken kıkırdayıp Madam'a baktım.
''Aslında çok önemli değil ama-''
''Önmğli''
''Annie ağzında yemek varken konuşmak çok ayıp canım'' Madam Annie'ye gülümseyip yeniden bana döndü.
''Bella sizin herşeyiniz benim için önemli ben sizin vaftız annenizim. Şimdi sorun nedir''
''Bir baş ağrısı. Ama cidden önemli değil. Sadece geçmiyor.''
''Ve onu sokulsuz bırakıyor, kör ediyor, kalp krizi geçiriyormuş gibi oluyor vee--'' Derken Annie'ye ölümcül bakış atmamla susup omzunu silkerek turtasına geri döndü.
''Pekala, sanırım kızlarımız büyüdü ve biz bunu kaçırdık.''
Madam üzgün bir ifade takınırken merakla ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.
''Annen baban ile mühürlenmeden önce bir kaç defa yanımızda baygınlık geçirmiş ateşlenmişti. Sermian festivalinde ise muhteşem bir mühürlenme yaşamışlardı. Tanrım anneni hatırlıyorum da o baygınlıklar ateşlenmeler şıp diye kesilmişti.'' Madam kıkırdarken ben dehşete kapılmıştım.
''Yani bu demek oluyor ki?'' Korkarak sorarken Madam elimi sıkıp yanağımı okşadı.
''Bella, benim güzel kızım döngüye girmişsin. Bu şu an sana sıkıntı çıkarıyor gibi görünse de eşini bulup mühürlendiğinde tedavini bulacaksın ve kurt iç güdülerim diyor ki bu durum çok yakında olacak gibi görünüyor.''
''Vay canına'' Annie' de artık yanımda duruyor ağzı açık şekilde bize bakıyordu.
****************
Saat gece yarısını geçerken hala yatağımda bir sağa bir sola dönüyor bugün konuşulanları düşünüyordum. Lisenin son yılında yavru kurtlar ergenliklerini tamamlar ve yetişkin dönemlerine geçerlerdi. Fakat bunun ilk Annie'ye olacağını düşünürdük. Eşim kimdi, nerdeydi de vücudum bu tepkileri veriyordu. Madam teyzem onun yanından ayrılırken çok yakında eşim ile tanışacağımı söylemişti. Öyle ise bizim sürümüzden miydi? Aynı lisede olabilir miydik? Bu düşüncelerle pek uyuyabileceğimi sanmazken dışarıdan gelen savaşçı kurtlarımızın tedbir amaçlı sınır devriyesinde gezerken yaptıkları uluma sesleri geldi. Gözlerimi kapatıp uykuya kendimi teslim ederken bir uluma ise diğerlerinden farklıydı. Fakat bu uyku mahmurluğumunda etkisi olabilirdi.
ÖNCELİKLE HERKESE MERHABA YENİ KURGUMA BAŞLARKEN YORUMLARINIZDA KIRICI OLMAMANIZ EN BÜYÜK RİCAM KİTAPLARIMI YAZARKEN KAFAMI DAĞITMAK BAMBAŞKA DÜNYALARA GİRMEK BENİ MUTLU EDİYOR UMARIM SİZDE OKURKEN KENDİNİZİ O DÜNYALARIN MİSAFİRİ OLARAK BULABİLİRSİNİZ. GÖRSELİMİZ BELLA'YA AİTTİR. İYİ OKUMALAR DİLERİM.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alfa'nın Savaşı ( 1. Kitap )
WerewolfYeni yetişkinlik dönemine giren Bella ile Alfa eşinin mühürlenmesi sanılanın aksine mükemmel olmamıştı. Peki neydi bunun nedeni? (Kitabın bazı bölümlerinde +18 sahneler olacaktır. )