Alfa'nın Savaşı ( 1. Kitap )

3#Şaşkınlık

"OFF senin gibi saça" elimdeki tarağı aynanın önüne atıp yatağıma oturdum. Tam 1 saattir saçımı şekle sokmaya çalışıyordum fakat doğuştan kabarık kıvırcıkımsı saçlarım bir türlü şekile girmiyordu.

Kapım tıklanıp usulca annem içeri girerken dokunsan ağlayacak durumdaydım. Annem gelip saçlarımı okşarken yanıma oturdu .

"Sanırım birileri heyecanlı"

Anneme dönüp bön bön bakarken gülümseyerek elindeki incili zarif tokayı saçıma taktı.

"Bunu baban ile tanıştığım gün takıyordum. Ve senin için sakladım ben baban gibi muhteşem bir kurt ile mühürlenerek bu mutlu aileye sahip oldum umarım sana da şans getirsin kızım"

"Annee çok teşekkür ederim. İyiki varsın"
Sımsıkı sarılırken gözlerimden boncuk gibi yaşlar düşmeye başladı. Açıkçası eşimle karşılaşabilmek hep hayalini kurduğum birşeydi ama bu kadar yakın olması beni geriyordu.

"Siz kızlar burada ağlaşırken ben bu sefer ki festivalde eşimi koluma takarak eve döneceğim ah benim sevgili portakal çiçeğim şimdiden kokusunu alabiliyorum"

Annem ile ikimiz abime kıkırdarken çoktan evden çıkıyordu.

******

"Kızım bu gece eğer eşini bulursan o zavallıya cidden üzülmeye başladım "

Annie kıkırdıyarak bana yaklaşıp sarılırken ben de ona sımsıkı sarıldım. Ben kırmızı elbisemi giyip saçlarımı düzleştirmiştim ve annemin verdiği zarif inci tokayı saçımın tek kenarını toplayarak tutturmuştum. Çilekli rujum ve beyaz tenim elbiseme uyum sağlarken uzun turuncu bakır saçlarım hava katıyordu. Elbisem bele kadar oturmalı alt kısmı kiloş diz üstü bir elbiseydi ve çok rahattı. Annie ise straplez mini çiçekli sarı elbisesini giymiş sarı saçlarını bukle bukle yapmıştı. Doğuştan dolgun dudaklara sahip olduğu için hiç makyaj yapmasa bile çekici bir albenisi her zaman vardı. Bu sene festival için her yer ışıklandırılmış yiyecekten züccaciyeye her türlü stand açılmıştı. Kurt sürüleri arasında meşhur arena kapışması için alan ayarlanmış ve eğlence alanı yapılarak içine çeşitli lunapark oyuncakları konulmuştu. İkimizde gözlerimizi kocaman açmış görsel şölende kendimizi kaybetmiştik.

"Tanrım Annie şunların güzelliğine bakar mısın?"

Ben Kızılderili inancına göre kötü kabusları içine hapis eden düşkapanlara giderken Annie arkamda kaskatı kesilerek havayı kokladı.

"Annie.."

Transa girmiş gibi arenaya yürürken arkadaşımı takip ettim. Diğer sürülerden gelen kurt askerler ile bizim sürümüzden olanlar sıraya girmiş yarış için kendi sıralarının gelmesini bekliyorlardı. Görünüşe göre Sam bu yarışanlardan sonra çıkacaktı ve karşısında abim gibi yapılı bir kurt vardı. Aklıma gelen fenalıkla abimin oklarını çama sürtüp koydum. Annie arenanın sınırına dayanmış nefes almadan dikilirken sıra abim ile karşısındaki kurda geldi. İsimleri anons edilirken abimin eline okları almasıyla kıs kıs güldüm. Spikerin 'hazır.. 3..2..1' demesiyle iki kurt adam da atağa geçti önlerindeki engelleri aşıyor birbirlerini geçmeye çalışıyorlardı . Atım tablolarının karşısına geçerek kendilerini konumlandırdılar ama hay aksi birden çıkan arılar ile Sam zor anlar yaşıyor gibiydi. Ah benim canım abim. Karşısındaki kurt her iki atışını da tam 12den vururken abim kendini tokatlayarak birini kılpayı kaçırmıştı. Sonra birden göğsünden bir hırıltı koptu. Gözleri gri kurt formunun göz rengini alırken 'eşim' dediğini kurt kulaklarım sayesinde duyarken ağzım şaşkınlıkla aralandı. Ama kimdi ki, deli gibi etrafımı tararken bakışlarını takip ettim. Annieeeeee...
Hayır tanrım hayır en yakın arkadaşımı bu dağ ayısına kaptırmış olamam değil mi...