6

26.2K 754 79
                                    

.

Karnımda ki sıcaklıkla gözlerimi açtım. Kazağım yukarı doğru açılmıştı ve Oğuzun kolu karnıma sarılıydı. Kafamı arkama doğru çevirdiğim de uyuduğunu gördüm. Bende ses etmeden kucağına daha çok yerleşip elimi elinin üstüne katarak gözlerimi tekrar yumdum. Bir süre sonra arkamda hareketlenince uyuyor numarası yaptım. Yavaşça kolunu çekerek kalktı. Dolap sesi geldikten sonra üzerini değiştirdiğini anladım. Tabi aşağı giydirdiğim pijama ile inemezdi sanki beyefendi. Neyse bende hafif hareketlenip uyanıyor gibi yaptım.

"Günaydın."

Gözlerimi ovuşturarak cevap verdim.

"Günaydın, bir yere mi gidiyorsun?"

Bana tek kaşı hava da baktı.

"Aşağı ineceğim."

"Ne o beğenmedin mi pijamayı?"

Ne diceğine karar veremiyor gibi bakarken konuştu.

"Bununla inmem olmaz Sevda, çocuk pijaması gibi! 27 yaşında adamım ben bununla nasıl inerim?"

"Yürüyerek!"

Göz devirdim ve yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hiç ona bakmadan aşağı indim. Funda kahvaltıyı neredeyse hazır etmişti. Bende canım çektiği için meyve suyu makinesini çıkartıp portakal sıktım bir sürahi. Ardından masaya geçerken diğerleri de geliyordu. Portakal suyumu içerken merdivenden inen Oğuzla neredeyse püskürtecektim. Bir kaç kez öksürerek boğazıma kaçmasını önlerken gülümseyerek baktım. Değiştirmeden inmişti, ya işte feraset işte cesaret!

"Abi yakışmış pijama."

Canın gülerek söylediğine kaşları çatılınca diğerleri bunu fırsata çevirip kahvaltı boyunca uğraşmışlardı.

"Yeterin ama kocamla uğraşmayın!"

"Ay Sevda bakma sen bunlara biz istesek neler giyerler haberleri yok."

Şulenin söylediğine gülümserken bu cevap Oğuzunda hoşuna gitmişti.

"Ben çok tatlı buldum sizi, dolapta böyle şeyler olduğunu görmemiştim. İyice baksam iyi olur."

Fundanın söylediği Metenin içtiği çayın boğazında kalmasına sebeb olmuştu.

"Konuşun konuşun, devam edin abicim. Bakın sonra baldızlarım ne yapıyor size."

Bu sefer eğlenen taraf Oğuz olmuştu. Hanımcılık kazanacak!!

Kahvaltımızı ettikten sonra kızlarla bahçeye çıkıp çardakta oturduk. Bir süre sohbet ettikten sonra Can yanımıza gelip havuza girmeyi düşündüklerini söylediler. Bizde bu fikre sıcak bakınca odalara çıkıp giyindik.

Dolapta bulup giydiğim bikini gerçekten çok hoşuma gitmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolapta bulup giydiğim bikini gerçekten çok hoşuma gitmişti. Herşeyin en kalitelisini özenle seçerek hazırlamışlardı. Gerçi bu insan yokluğunda derdimiz artık mal mülk değildi. Güneş kremini vücuduma sürerken içeri Oğuz girmişti. Girmesiyle bana bakarak durması bir oldu.

"Bence değiştirmelisin üzerini."

Kaşlarım çatılırken gözlerimi kısarak baktım.

"O nedenmiş?"

Umarım kro değilsindir ve umarım kıskançlığın tatlı bir boyuttadır Oğuzcum!

"Şule de aynısından giymiş, az önce koridorda inerken gördüm. Pişti olmak hoşunuza pek gitmiyor diye biliyorum o yüzden söylemek istedim. Yine de sen bilirsin."

Tereddütte kalırken ona baktım.

"Belki herkese aynı koymuşlardır?"

"Sanmıyorum diğerlerini de gördüm, farklı giymişlerdi. Dur ben bakim sana."

"Bak işte bu çok güzel olur, hem bak bunun benim için takımı da var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bak işte bu çok güzel olur, hem bak bunun benim için takımı da var. Takım giyeriz."

El mecbur alıp giydim. Her yerimi sardığı için biraz rahatsız hisserderken sorun etmemeye çalıştım. Dar olan şeyleri sevmiyordum, hele ki bu şekilde boğazıma kadar olanları. Beni boğuyor gibi geliyordu. Güneş kremini alıp bacağıma ve yüzüme yedirdim. Oğuz da giyindiğinde daha o anlamadan hemen arkasından fısfıslı Güneş kremini sıktım. Yerinden sıçradığında güldüm, geri çekilmeden durunca sırtına iyice sürdüm. Elimi çektikten sonra bana doğru döndü. Vücudunun önüne de bolca sıktıktan sonra onu da yedirirken bana yaklaştığını fark edince başımı kaldırıp baktım. Dudaklarıma eğildiği esnada kapı tıklatıldı.

"Oğuz! Hadi abi!"

Dudağıma kısa bir öpücük kondurup kapıya doğru gitti.

"Geliyorum oğlum patlama!"

Bende onlarla birlikte giderken elime sıktığım güneş kremini Oğuzun yüzüne sürdüm. Yüzünü buruşturarak durduğu için çok tatlı görünüyordu. Havuza vardığımda Metenin atlayışı her yere su sıçratmıştı. Suyun soğukluğunu hissedince bir an vazgeçtim desem yeridir. Ardından kızlara döndüğüm de kaşlarım anında çatıldı. Şule sarı, Ecem kırımızı ve Funda da yeşil bir bikini giymişti. Oğuza döneceğim esnada yanağımdan öpüp koşarak havuza atladı. Ellerimi belime katmış sinirle bakıyordum ona.

Yukarı çıkmaya üşendiğim için şezlongta oturan kızların yanına geçtim.

"Ne oldu öfkelesin?"

"Oğuz yüzünden ya! Ne güzel bikini giymiştim. Yok ben kızları gördüm, yok pişti olacaksın, gel biz takım giyinelim falan filan. Resmen kandırmış beni."

Kızlar anlattığıma sesli gülerken danamayıp bende güldüm. En azından kavga edip kırmadan kıskançlığını yerine getiriyormuş. Gene de bunun hesabını almam lazımdı. Daha sonra kızların hazırladığı meyvelerden bir kaç tane ağzıma atacaktım ki bir anda Oğuz gelip beni kucağına alarak suya atladı. Kucağından uzaklaşıp suyun yüzeyine çıktım. Oğuza dönüp elimle yüzüne doğru su fırlattım. O yüzünü dönerken yanına doğru yaklaşıp üstüne çıkıp suya batırdım. Havuz derin olduğu için ayağı yere değmiyordu bu yüzden batırmam kolay olmuştu. Bir anda ayağımdan tutup çekince beklemediğim için nefes alayım derken su yuttum. Suyun yüzeyine çıkınca öksürdüm.

"İyi misin?"

Elimle yüzüne su attım.

"Boğacaktın beni!"

Diğer kızlar da suya girmişti bir süre eğlenerek yüzdük. Oğuz bana suyun altında yüzmeyi öğretmişti. Tabi onun kadar hızlı yüzemiyordum ama bu da birşeydi.


.





Zoraki EşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin