8

23K 767 122
                                    

Nefes al,"

İki elimi avuç içi yukarıya bakar şekilde kaldırırken aynı zamanda nefes aldım. Vücudumu dikleştirip bekledim.

"Nefes ver"

Nefesimi verirken avuç içlerini aşağı yönlendirerek yavaş yavaş nefes verdim. Aynı zamanda dik tuttuğum omuzlarımı da serbest bıraktım.

Burada çok vakit geçireceğimiz için kendimize bir program hazırlamaya karar verdik. Şuan da ne yaptığımızı tam bilmesem de amacımız sakinlik ve huzur. Ecemin yönlendirmeleriyle bir kaç esneme hareketinden sonra bitirmiştik çok şükür.

"Baya iyi geldi, bu bebek beni çok strese sokuyor."

Histerik bir gülüş kaçtı ağzımdan Şulenin sözlerini duyar duymaz. İki elimle ağzımı kapatırken gülmemi tutmaya çalıştım.

"Neden gülüyorsun?"

Omuzlarımı silkip gülüşümü tutarak konuştum.

"Buraya geldiğinde en çok karşı olan sendin ve ,"

Ben gülmemi tutamazken diğerleri de katıldı. Şule ise hepimize yandan ters ters baktı ama yanağının hafif kıvrıldığını çoktan görmüştüm.

"Sadece kocam fazla seksi kızlar."

Funda ile ben kıkırdamaya devam ederken Yılmaz bize doğru geliyordu. Funda ayağa kalkarken Yılmaz kolunu omzuna atıp yanağını öptü. İstemsiz iç çektim.

"Neye gülüyorsunuz bu kadar?"

"Kızlar arasında,"

Şule cevap verdikten sonra benim yardımıyla ayağa kalktı.

"çok acıktım ben hala yakmadınız mı ateşi?"

Gözlerimi devirirken mutfağa doğru yürüdüm. Şule her seferinde midesi bulandı da tıka basa yiyor ardından kusuyordu. Bu nedenle o ne zaman acıktım dese midem bulanıyordu. 47 gün olmuştu burada uyanalı. Birlikteliğimizden bu yana 14 gün geçti ve şuanda aylık dönemimdeydim. Dün regl olduğum an içimi heyecan kaplamıştı, yine birlikte olacağız.

Tabi Oğuzun buna ne kadar memnun olacağı tartışılır.

Mutfağa bahçe kapısından girdiğim de Oğuzun eti sosladığını gördüm. Biz kızlar salata ve meze hazırlamıştık onlar da soslamasını ve pişirmesini üstlenmişti. Ellerini tavuklardan çektiğinde parmağımı bir tavuğun üstüne sürüp yaladım. Bu hareketimle sol elime hafifçe vurup beni kenara itti.

"Elini çek hemen"

Omuz silkip baharatların ordan tuz aldım.

"Tuzu eksik"

Bahartlığı tutan elimi tutup benim yaptığım gibi o da sosun tadına baktı. Ardından elini yıkayıp biraz daha tuz alarak tekrar karıştırdı. İlk gün ki anlaşmamızdan sonra bana daha iyi davranıyordu. En azından yüzüme annesini becermişim gibi bakmıyordu!

"Dolapta sucuk olacaktı, ateş olunca ilk sucuk pişirelim olur mu?"

"Tavuk ve pirzola zaten yapacağız, sucuk nereden çıktı"

"Kahvaltıdan beri açız sırf akşam yemeği için! Sabahtan beri ateşi yakamadınız bir de pişirmeniz beklersek ohooo! Ertesi günün akşamı yeriz artık."

Kollarımı bağdaş yapıp ona gözlerim kısık bakarken bana ters ters baktı. Birşey söylemeden bahçeye çıkarken bende ördek yavrusu gibi peşine takıldım.

Mangalın başında Can ve Tayfun hala çakmak ve benzinle kömürü yakmaya çalışıyorlardı fakat her seferinde alev almadan sönüyordu.

Oğuz da işin içine girip yakmaya çalıştılar aralarına Yılmaz da katılınca gülmemek için kendimi tuttum.

Zoraki EşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin