Jungkook'un ondan nefret eden pembe saçlı omegayı, onu haftanın yedi günü aralıksız sevebileceğine (!) ikna etmesi gerekiyordu.
Jungkook - Seven MV ama Jikook ve Omegaverse
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, Sunday (A week) Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday Seven days a week Every hour, every minute, every second (Oh-oh-oh) You know night after night I'll be lovin' you right Seven days a week (Oh) Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, Sunday (A week) Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday (Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh) Seven days a week Every hour, every minute, every second (Hour, minute, second) You know night after night I'll be lovin' (and fuckin) you right Seven days a week"
-Jungkook-
*
Jimin, Jungkook'un kollarında sakinleştikten sonra dışarı çıkıp So hee'yi aramış ve uzun uzun konuşmuşlardı. Kız hala kırgındı ama sırf kendi yüzünden Jungkook'la Jimin'in arasının bozulmasını da istememişti. Anlaşılan Jungkook da baya bir konuşmuştu diğer omegayla. Her ne kadar Jimin yapma demiş olsa da. Alfa tam bir baş belasıydı. Telefonu kapatırlarken belki eskisi kadar yakın olamayacak olsalar bile arkadaşlıklarını kurtarmak uğruna bir umut belirmişti ve Jimin, So hee'ye minnettardı.
Kapattığında asla hasta olmayan alfayı hastane kapısına yaslanmış bir şekilde onu izlerken buldu omega. Alfa yüzünde hafif bir gülümsemeyle onu izliyordu ve kollarını önünde birleştirmişti. Kapı kadar boyu vardı. Allah diğer bütün insanlardan alıp sanki bu adama vermiş gibiydi bütün karizmatikliği. Eh, en azından Jimin'in omegası böyle düşünüyordu.
"Hallettiniz mi arkadaşınla sonunda?" dedi alfa. Jimin'se kafasını salladı.
"Sanırım sana da teşekkür etmem gerek. Konuşma dememe rağmen bir şekilde onu ikna edebilmişsin." dedi Jimin de kollarını önünde birleştirerek alfaya bakarken. Hala kandırıldığı için biraz sinirliydi. Her ne kadar alfanın feromonları baya sakinleştirmiş olsa da onu.
"O kız gerçekten seni seviyor, yoksa ikna edemezdim." dedi. Jimin So hee'ye sahip olduğu için gerçekten de çok şanslıydı. Ama şu an Jungkook'un yanına gelmesini sağlaması inanılmaz bir şeydi. Jimin, arkadaşlıklarını toparlamak için elinden geleni yapacaktı bundan sonra.
"Gel biraz daha benimle kal." dedi alfa elini omegaya doğru uzatırken. Yumuşak bakıyordu.
"Neden seninle kalayım ki, hasta değilsin." dedi Jimin'se yerinden hareket etmeden. Alfa gözlerini devirdi ama gülüyordu.
"Ben seninle nasıl zaman geçireceğim güzelim?" dedi havadaki elini geri çekmezken. Şimdi ise Jimin'in gözlerinde bir parıltı vardı.
"Benimle vakit geçirmek istiyorsan beni güzel bir randevuya çıkarmalısın alfa..." daha omega cümlesini bitirememişken Jungkook çoktan dikelmiş, bir ayağına odasına atmıştı bile.