Yatağıma baktığımda vücudumdaki bütün kan çekilmiş gibi hissettim.
Yastığımın köşesinde bir küçük dal leylak var .
Yani odamda birisi vardı o kesin di ama kimdi ?
Uyanmasam bana zarar mı vericekti ?
Peki benim en sevdiğim çiçeğin leylak olduğunu bilerek mi leylak bıraktı ?
Ben takip mi ediliyorum ?
Bütün tüylerim diken diken oldu, içimde çok büyük bir korku var . Hızlı adımlarla yatağıma yattım ve yorganımın içine saklandım . Sanki beni gören hırsız , sapık filan olsa ' ooo kızın yorgandan kalkanı var zarar veremem' diyecek.
Gözlerimi sımsıkı kapadım . İçimden bütün bildiğim sure dua ne varsa okudum hatta korkudan unuttuğum sureleri bile hatırladım .Gözlerimi açtığımda güneş çoktan doğmuştu . Ama annenin o muhteşem sesi (!) yoktu . Anlaşılan gece eve gelmemişti . Bir şirkette önemli bir mevkiye sahip . Ama pek ilgi alanıma girmediği için tam olarak ne iş yaptığını bilmiyorum .
Kıyafetlerimi giydim ve aynanın karşısına geçtim . Bu etek bu kadar uzun muydu ? Dizimin bir karış üstündeki eteğim şimdi bir karış altındaydı . Neyse ya . Dikkat etmemişimdir zayıfladığım için belimden düşmüştür . Başka ne olabilir ki . Tabiki bu şekilde gidemezdim . Bi taraflarını açmak için çaba sarf eden kızlardan değilim ama bu kadar uzun bi etek beni rahatsız eder. Eteğimi de kıvırıp normal boyutuna getirdikten sonra kocaman bir dilim ekmeğe nutellamı sürüp evden çıktım. Yolda hem şarkı söylüyordum hem de nutellalı ekmeğimi yiyordum ( multi de Azra nın söylediği şarkı var . Yazar bu şarkıyı çok sever, leylak da yazarın en sevdiği çiçek ;) ) birden içimde bi heyecan oluştu sanki biri beni takip ediyordu . Arkamı döndüm , etrafına baktım ama kimse yoktu . Galiba son yaşanılanlardan dolayı tedirgin oluyorum. Bu yaşadıklarım kesinleşene kadar ne olduğunu anlayana kadar kimseye birşey söylemeyecegim . Sonuç da biri' benim odama girdi çiçek bırakıp gitti 'desem bana deli damgası vurup dalga geçerlerdi .Okula geldiğimde Yeşimle arka bahçedeki çardakda oturduk .Burayı bu aylarda çok seviyorum her yer leylak . Yeşimin çok hızlı konuşup heyecanla birşeyler anlatmasını yok sayarak gözlerimi kapatık o baharın eşsiz mutluluk veren kokusunu ciğerlerime doldurdum. Yeşimin sesi uğultu halinde bütün büyüyü bozuyordu. Sol elimle ağzını kapattım ve tek gözümü açıp 'susmanın vakti geldi Yeşim ' bakışı attım.
Arka bahçedeki güzelliği bırakıp sınıfıma doğru yol aldım .
Sıram cam kenarı ve en arka sıra . İlk dersin hocası ölmeyi unutmuş bi hoca olduğu için dersi kimse dinlemiyor. Ben de resim çizmeyi çok seven birisi olarak bu fırsatı kaçırmak istemedim ve hemen sıramın altındaki resim defterini çıkardım . Sayfayı çevirmemle yine o korku içimi kapladı . Bu korkuyu kurutulmuş bir dal leylak ve dağınık ama güzel bir el yazısıyla yazılmış bir kaç satır sağladı .
"......"
Bakalım not da ne yazıyorbu Yazım hataları olabilir telefondan yazıyorum. Okuyanlara teşekkür ediyorum lütfen oy verin yorum yapın . Sizleri seviyorum en kısa zamanda yeni bölüm gelicek :)
