Sevilmek diyorum. Her kapıyı açar mı? Yumuşatır mı kapkara olmuş yürekleri? Konuşturur mu yeminle kapanmış dilleri? Ya gözler? Sırf birini görmek uğruna acı çeker mi?
Genç kız elinde kalan son mamayı da döktü önündeki kaba. Su kabının yanına bıraktı onu da. Havalar o kadar sıcaktı ki nasıl düşünmezdi minik dostlarını? Oturduğu bankta eğilip okşadı yanına gelen köpeğin yumuşak tüylerini. Nasıl sevmezlerdi bu muhteşem canlıları hiç anlamıyordu. Kedileri ayrı köpekleri ayrı seviyordu. Köpek sevilmenin verdiği coşkuyla birkaç kez kuyruk sallayıp uzaklaştı yanından. Genç kız eğildiği yerden doğrulup etrafına bakındı. Aklına geçende yanına oturan delikanlı düşmüştü. Güldü kendi kendine. Çok panik yapmıştı nedense karşısında. Hatta genç kızın rahatsız olduğunu düşünüp kalkmıştı yanından. Bu düşünceli hali gülümsetmişti. Bu zamana kadar hep sert tepkilere maruz kalmıştı. Amaçsızca maruz kaldığı bakışları düşününce tüm gülüşü bir balon gibi söndü. Kim ister ki benimle konuşmayı diye iç geçirdi. O da bilse hiç konuşamadığımı, uzaklaşır benden dedi umutsuzca. Delikanlının çoktan gönlüne girdiğinden habersiz.
Rüzgar'dan
Elimi defalarca düzelttiğim saçlarımda gezdirdim bir kez daha. Üstümü silkeledim, sanki toz varmış gibi.
Oğlum sanki düğününe gidiyosun kendine gel.
Ofladım. Annemin muhteşem sakinleşme metodu olan birden ona sayma tekniğini denedim.
Bir iki üç dört be-
Anne işe yaramıyor işte taktiğin. Bine kadar saysam fayda etmez.
Odamdan çıkıp mutfaktaki annemin yanına gittim. Hayır son ses müzikle de fasulye kırmazsın be kadın.
Kalbim duraksız haykırışlarda ne yapsan ayrılamam senden aslaaa....
Hayır mesela neden bu şarkı annecim. Önce nedenin sonra kararın. Tamam benim de kalbim duraksız ama konumuz bu değil yani.
Lan ben ne diye gelmiştim. Yıldız abla kafamı karıştırdı. Neyse ki annem ben çağırmadan beni fark etmiş ve şarkıyı durdurmuştu. Düşüncelilik desen var.
Beni baştan ayağa süzüp sonra tekrar ayaktan başa süzdü. Hayır takım elbise de giymedim ne bu tavır.Son anda vazgeçtim giymekten. Ama bunu bilmeseniz de olur.
Hayırdır Rüzgar saçlar yapılmış, en sevdiğin kıyafetler giyilmiş. Ben bir şey mi kaçırdım?
Bunlar benim en sevdiğim kıyafetler mi? Yemin ederim bu kadın beni benden iyi tanıyor.
Sultanım ben sosyalleşmeye gidiyorum.
"Hı?"
Gerçekten haftalardır sosyalleş sosyalleş diye diye kafamın etini yedikten sonra mükemmel hatta harikulade bir tepki annecim.
Sosyalleşmeye işte anne. Hani diyordun ya kaç gündür. Dışarı çık diye. Çıkıyorum işte.
Kaşlarını çattı. Eyvah. Kesin anladı normalde hayatta gitmeyeceğim bir parka sırf o gelir diye gideceğimi.
"iyi git bakalım."
Valla mı?
"oğlum ne zaman gitme dedim. Allah Allah. Sende bugün bir haller var da hadi hayırlısı."
Yanına varıp kocaman öptüm. Tabiki en sulusundan. Yine sildi gözümün içine baka baka. Hayır ne var da huylanıyorsan. Dayanıver. Dayanmak demişken bir an önce evden çıkmam gerek yoksa ben de dayanamayıp ANNE SANA GELİN BULDUM diye bağıracağım. Pek hoş olmaz. Yani kızın da haberi olsa iyi olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lal-ü derûn
ChickLitHiç bir insanın sesine hasret kaldınız mı? Hemde de bir kere bile duymadan. Peki hiç özlediniz mi o hayallerinizdeki eşsiz notayı? Tek bir kelime.... Tek bir kelime çıksın diye o dudaklardan, canınızı feda edebilir misiniz? Ben ederim.