!UYARI! Shot cinsel içerik, küfür ve argo unsurları bulundurur.
Şarkı: Son Feci Bisiklet-Düşman
Kelime sayısı; 1368
Hepinize keyifli okumalar diliyorum.
.
.
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koltukta oturmuş onu bekliyordu. İhalelerde hep karşı karşıya geldiği adamı. Babasının, babasına düşman gibi baktığı adamı. Güzelliğine ve gülüşüne karşı koyamadığı güzel adamı...
Yanlış olduğunu en çok kendisi biliyordu. En çokta o seviyordu bu yanlışı yapmayı Kim Seungmin onun için nefesten farksızdı. Onsuz yaşayamazdı, bir çiçek misali solar giderdi.
Televizyon kanallarının en büyük amacıydı para kazanmak. Minho ve Seungmin'de babalarının şirketinde çalışan -gelecekte o kanallara sahip olacak- iki zengin adamın varisiydi.
Hep zengin iş adamı sayılmak, insanların hep sizin açığınızı araması, kameraların önünde olmak fazlasıyla yorucu oluyordu. Minho'nun tek isteği vardı. Sevdiği adamla mutlu bir ilişki. Ama insanlar buna asla izin vermezdi.
Kapının açıldığını duydu. Hızlıca ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Sevgilisi ona gülümseyerek baktı. Kapıyı kapatıp kollarına atıldı genç adamın. Kokusunu içine çekti arsızca. "Özledim." diye mırıldandı ardından. "Bende." diye yanıtladı Minho. Tekrar salona döndüler. Oturduklarında Seungmin kafasını sevgilisinin boynuna gömdü.
~~~
Ezberlediği yollardan geçti. Siteye giriş yaptı. Elini cebine attı ve anahtarını çıkardı. İçeri girdiğinde kafasını ellerinin arasına almış Seungmin'i gördü, yanına gidip ceketini çıkardı ve koltuğa bıraktı. Sinirle ayağa kalktı. "Ne yaptığını sanıyorsun? Benim işim seninki kadar önemli değil mi?!"
"İhaleden mi bahsediyorsun?-"
"Bana söz vermiştin. Bana bırakacaktın hani?" derin ve bıkkın bir nefes verdi. "Minho sen ne yaptığının farkında mısın? Babam bana nasıl baktı o ihaleden sonra haberin var mı?!"
"O ihale sizin için ne kadar önemliyse bizim içinde önemliydi Seungmin, hem sesimi o kadar çıkarmadım bile!"
Saçlarını geriye doğru taradı, dalga geçercesine güldü. "Babanı ikna edebilirdin, baban senin sözünü daima dinler! Ama benim babam öyle değil işte Minho, beni sikinin ucuna bile takmıyor." ilk göz yaşı süzüldü yanağından. "Gerçekten söylediklerimin şu kadar değeri yok mu gözünde? Biraz beni dinlesen ne olurdu sanki?"
"Bana bağırdıktan sonra duygusallaşarak söylediklerini telafi edemezsin Seungmin." ceketini aldı ve kapıya doğru ilerledi.
"Gidecek misin?" titrek sesiyle sordu. İstemiyordu gitmesini, ne kadar bağırıp çağırsa da hep yanında kalsın istiyordu. Minho onun kırmızı çizgisiydi, ne onsuz kalabilirdi ne sinirliyken onunla olabilirdi.
