YAĞMUR

101 4 6
                                    

Sabah kalktığımda şimşek sesiyle kalktım. Resmen gök yarılmıştı. Korkuyla yataktan kalktım. Perdeyi aralayarak dışarıya baktım. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Bu mevsimde bu yağmur çok tuhaftı.

Annem odanın kapısını aralayarak içeri girdi. Anneme dönerek "anne bu mevsimde bu yağmur normal mi?" diye sordum. Bana dönerek "anneannen önce yaz mevsiminde şiddetli kar yağarsa 'bu yağmur biri için yağıyor, gökyüzü Allah'ın sevdiği biri için gözyaşı döküyor' derdi." dedi. bu duyduklarımın üzerine düşünmeden edemedim "acaba gökyüzü kimin için gözyaşı döküyor" diye.

Yazardan;

Haberi yoktu fakat gökyüzü onun için gözyaşı döküyordu. Olacaklardan habersiz etrafı seyrediyordu.

💖💖💖💖💖

Aradan birkaç saat geçmesine rağmen yağmur şiddetini azaltır diye beklerken aksine daha fazla arttı. Bazı bölgelerde sel oluşmaya başlamıştı. Annesi oturduğu koltuktan kalkarak perdeyi araladı ve "allah yardım etsin." Dedi. Feyza anlamamış şekilde "anlamadım." Diye sorunca annesi açıklama yaptı. "Yağmurun sahibine Allah yardım etsin" Dedi. Feyza ise içinden "Allah'm beni bu kişilerden etme" dedi. Fakat artik çok geçti.

Feyza'dan;
Akşam olmuştu yağmur hâlâ devam ediyordu. Zilin çalmasıyla annem kapıya bakmak için kalktı. Birkaç saniye sonra beni çağırarak kızım bakar mısın?" Dedi. Yerimden kalkarak yanına gittim. Kapıdaki kişi Simay ablaydı. Şaşırmış şekilde "abla birşey mi oldu?" Dedim. Derin bir nefes alarak "biraz konuşalım seninle" dedi. Tedirgin şekilde kabul ettim.

Kendi odama geçerek onun konusması için beklemeye başladım. "Sana kötü bir haberle geldim. Olmazsa boşver cok güzelsin" Dedi. O an anlamıştı Şükrü ile ilgili olduğunu Allaha tek duam yüzüme bakmasıydı.

Derin bir nefes alarak "Şükrü ve derya evlilik kararı almışlar" demesiyle sanki başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. Kendimi kaybetmiştim resmen. O üç kelime beynimde yankı yapıyordu. "Evleneme kararı almışlar..." O an anlamıştım gökyüzü benim için gözyaşı döküyordu.

Kendimi kaybetmiş halde ağlamaya başladım. Simay abla suçluluk hissiyle "ne olursun ablacığım beni söylediğime pişman etme" dedi.

💖💖💖💖💖

10 dakika geçmişti. Simay abla beni biraz sakinleştirmişti fakat bu halde annemin karşısına çıkamadım. Dürdane'yi arayarak evde tek olup olmadığını sordum. İstediğim cevabı alınca Simay abla annemle onun beni Dürdane'ye bırakacağını söyledi. Annem önce şaşırmış fakat sonrasında ikna olmuştu.

Simay abla dürdane'nin evinin önünde beni bıraktı ve oradan ayrıldı. Yağmur damlaları yüzüme teker teker düşüyordu. Sanki yağmur damlaları beni arındırıyormuş gibi tüm acımı kederimi içimden alıyormuş gibi geliyordu.

Başımı gökyüzüne kaldırdım ve ağlayan gökyüzüne eşlik ettim.

💖💖💖💖💖

Bilmiyorum ne kadar kaldım o yağmurun altında fakat dürdane yanıma geldiğinde üzerim sırıl sıklamdı.

Dürdane nin yardımıyla üzerimi değiştirdim. Ve olanları ona birer birer anlattım. Bu esnada ağlamayı da unutmadım tabi. Dürdane bir anne edasıyla beni dizine yatırdı ve ıslak saçlarımı okşaya başladı. Şişmiş olan gözlerimi yavaş yavaş kapattım ve uykuya daldım...

Bu bölüm biraz acıklı oldu bunun farkındayım. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın:) kendinize iyi bakın...

Antrenör Beyefendi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin