0.1

2.9K 89 205
                                    

"yeter artık ashley,senin bu saçmalıklarından ve yaptığın şeylerden bıktım,beni aldattığına inanamıyorum!"

"sende beni aldattın,sen benden umudu kesmişken tüm hayatımı sana adamış olmamı bekleme Jeremy!"

"o zaman çık git bu evden,o adamın yanına!"

"kızımıda alır giderim!" derken annemin adımları odama yaklaşıyordu

ben odamda,yatağımın üstünde sessizce onların bağırışını dinlerken ağlıyordum,bu kaçıncı kavgaydı bilmiyorum ama artık son olabilirdi

annem hızlıca kapımı açıp içeri girdiğinde sertçe kapıyı kapatmıştı ve sadece "eşyalarını topla amelia,gidiyoruz" diyip odamdan çıkmıştı

annemle gitmek zorundaydım,babam başının çaresine her şekilde bakardı ama annem,sanırım bu yeni berbat hayatında onu asla yalnız bırakamazdım

gözyaşlarımı silip yataktan kalktım ve dolabın üstündeki valizimi yere koydum,fermuarını açtım ve dolabımdaki tüm kıyafetleri kabaca içine fırlattım

tüm hayatım,yani on yedi yılım bu odada,bu evde,bu insanlarla geçmişti ve şimdi öylece evi terkedecektik,hemde babamın yanıma gelip 'benimle kal kızım' demesini ümit ediyordum,ama asla böyle bir an olmayacaktı

biz gidiyorduk...

🇪🇸

"biz nereye gidiyoruz şimdi?" diye sorduğumda annem önüne dönüp telefonundan mesajlaşmaya devam etmişti,o adamla konuşuyordu

"başta almanya'ya gideceğiz ama çok durmayacağız" diyip kestirip atmıştı,neden gidiyorduk ve neden çok durmayacaktık,sonrasında nereye gidecektik ve beynimdeki onlarca soruyla uçağın içinde bomboş önüme baktım

yapacak şuan daha güzel bir şey olamazdı

ve yaklaşık bir buçuk saat sonra uçaktan inmiştik,havaalanından gideceğimiz sırada annem bir telefonla konuşuyordu ve korna sesini duyduğunda başını kaldırıp telefonu kapatmıştı,çok bariz mutlu olduğunu farketmiştim

yani on dokuz yıllık evliliğini sanırım uçaktayken silmişti veya daha öncesinde silmişti

"mark!" diyip karşıdaki sakallı uzun boylu adama koşarak sarılmıştı,her şey çok garip,ilginç ve kabullenilemez geliyordu şuan

belki normaldi,belkide bu çok anormaldi...

🇪🇸

mark denilen adamın evine gelmiştik,bizim evin yaklaşık iki katı büyüklüğündeydi,bu adam gerçekten burda tek başına yaşamak istememekte haklı,çok sıkıcı duruyordu

"yeni evinize hoşgeldiniz,yani burada bir kaç hafta kalacağız ama yinede hoşgeldiniz,ashley bellingham ve amelia johnson..."

annemle bi anda soyadlarımız ayrılmıştı ve çok garip geliyordu,yeni bir şey sanırım bu da

berbat hissettiriyordu

adam cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açıp bizim için yol vermişti

"valizler?" diyip arabaya baktığımda adam gülümseyip "birazdan getiririz" demişti

getiririz mi,bu adam kişilik bozukluğu mu yaşıyordu,kendisinden başka birileride mi vardı yoksa,bir hizmetçisi,bir yardımcısı,bir çocuğu?

tanrım üvey kardeş vakasını hep kitaplarda okurdum,böyle bir şey umarım olmaz

lütfen olmasın!

içeri girdiğimizde mark kapıyı kapattığında boş holde çok yankılanmıştı kapının sesi

"amelia,senin odan yukardaki iki kapının yanında,odan bitişik değil,yanda bir oda daha var" dediğinde başımı sallayıp etrafa bakmaya başladım

Lebenshindernisse ~ Jude BellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin