"görmeyeceksin ki zaten amelia..." dediğinde jobe'un dediğinden hiç bir şey anlamamıştım
"ne demek görmeyeceğim?"
"as kadro için o kadar yetenekli değilimdir,bu maç karşı takım zorlu değil diye çıkarıp beni tartacaklar,bugünki maç benim için çok önemli" dediğinde yapbozun parçaları biraz oturmuştu
"direkt yüksekte başlamak başta eminim ki zor olacaktır ama alışırsın jobe,yaparsın" diyip sırtını sıvazladığımda odama jude girip ikimize bakmıştı
"maç için hazır mısınız?" dediğinde ikimizde jude'a bakıp gülümsemiştik
bakalım neler olacaktı...
🇪🇸
annem ve bay bellingham vip kısma geçmişlerdi,banada çok ısrar etmelerine rağmen daha taraftarlı olan bir yerden daha iyi bir maç ambiyansı olacağını düşündüğüm ve istediğim için jude benim için sahaya en yakın yerden bir bilet almıştı
jude ve jobe'a başarılar dileyip ikisinede sarıldıktan sonra jobe antreman yapmak için sahaya gitmişti,
tam da jude yanımdan gideceği sırada eduardo yanıma gelip bana sarıldığında jude'un o haz etmeyen bakışlarından birisini daha yakalamıştım
"gelmene çok sevindim amelia,ben aslında senin için yer ayırtacaktım"
"garip kaçardı,böylesi daha iyi oldu" diyip onu yollamak için başarılar dilediğimde hala jude bana bakıyordu
"ne oldu jude?" dediğimde eduardo'nun arkasından bakarak "sana yürüdüğünün farkında değilsin sanırım?" dediğinde istemeden güldüğüm sıra jude bana dönüp bakmaya başlamıştı
"komik bir şey mi dedim amelia?" dediğinde ona pek açıklama yapabilecek halim yoktu,eduardo'ya ilk adım atan bendim ne kadar sarhoş olsam bile,onu dudağından öpen bendim
sonunda jude'dan kaçmayı başarıp yerime oturdum ve maçın başlamasını bekledim,ilk lig maçıydı ve heyecanlıydı
🇪🇸
maç athletic bilbao ileydi ve real madrid 3-1 rakibini yenmişti,biraz dişlilerdi ve jobe'un kendini parlatmasına biraz engel olmuş olacak ki maç bittiğinde başı eğik bir şekilde soyunma odasına girmişti
jude'u içeri girdiğini gördüğümde yanımdaki annem ve bay bellingham'la gururla onu izliyorduk ki o sırada eduardo yanıma geldiğinde bana bi anda sarılmasıyla annemin ve bay bellingham'ın şok olduğun görmüştüm
jude pek alışkın olmuş olmalıydı artık bu duruma
edu' benden ayrıldığında annem ve bay bellingham'a bakıp onlara elini uzattığında ikisiylede tanışmıştı
"annesi ve babası olmalısınız..." dediğinde mark başını sağa sola sallayıp "maalesef" demişti,cidden benim gibi kızı olmasını ister miydi ki?
jude yanımıza geldiğinde kolunu eduardo'nun omzuna atıp yanımızdan uzaklaşmıştı,üvey kardeş olduğumuzu ortaya çıkarmamaya mı çalışıyordu
ne yapıyordu o?
🇪🇸
sonunda iki bellingham'da işlerini bitirip yanımıza geldiğinde mark iki oğlunada sımsıkı sarılmıştı "çok iyiydiniz çocuklar" diyip ikisinide aynı anda sarıldığında jobe'un suratındaki asıklığı görmüştüm
mark,oğullarından ayrıldığında hemen sımsıkı jobe'a sarıldım, "eminim ki seni çok beğendiler jobe,suratını asma" diyip baş parmaklarımı dudaklarının kenarlarına bastırıp güler yüz yaptıktan sonra saçlarını dağıtıp arabaya bindim
ne yazıkki annem ve mark önde oturdukları için jude ve jobe ile arkada oturuyordum ama ortada oturmaktan her zaman nefret etmişimdir
tabi ikiside bir seksen beş boy üstü olunca banada ortaya oturmak kaldığı için iki bellingham'ın arasındaki boşluğa,koltuğun ortasına oturdum,neyseki araba büyüktü ve ben diğerlerine nazaran küçüktüm,ne yazık ki ikiside dev gibiydi
jude ve jobe ikiside telefonlarına bakıyordu,ne yaptıklarını biliyordum çünkü instagramdan etiketlendikleri gönderileri ve storyleri paylaşıyorlardı
aşırı sıkıcıydılar...
o sırada araba hareket ettikten bir kaç dakika sonra telefonum çalmıştı,arayanın eduardo olduğunu ikiside görmüştü ve telefonu açıp hangi taraftaki elimde kalsa diye düşünüyordum,sağ taraftaki jobe mu yoksa sol taraftaki jude mu dinlesin konuşmamı diye
telefonu gergince açıp kulağıma yaklaştığımda eduardo'nun sesi sanki nefes nefese kalmış gibiydi
"iyi misin?" diye sorduğumda jude bana yan bir bakış atıp önüne dönmüştü,bu durumu jobe önemseyemezdi çünkü jobe ikimizi sarılırken görmemişti
"sanırım bilekliğini düşürmüşsün amelia,ama bende merak etme" dediğinde sağ bileğime baktığım sıra boş olduğunu gördüğümde biraz moralim bozulmuştu ama sorun yoktu çünkü onu bulmuştu
"bellingham'larla gittiğini gördüm,sana yetişmeye çalışıyordum beraber gidelim diye ama sen gidiyorsun şuan sanırım" dediğinde ikisinide çaktırmadan nasıl yalan söylerim diye düşünüyorum
"yakın oturuyoruz" dediğimde jude sessizce gülerek camdan dışarı baktığında ayağımda ayağı vurduğum sıra hemen bana kısa bir bakış atıp gülerek önüne dönmüştü,
çok güzel gülüyordu...
"o zaman jobe'da yanındadır,suratı baya asıktı,ona teknik direktörün onu beğendiğini ve as kadro'ya alacağını söyler misin?" dediğinde şaşkınlık ve mutluluktan dolayı ağzım açılmıştı,hemen eduardo ile vedalaşıp telefonu kapattım
"as kadroda yeni bir oyuncumuz var!" diye bağırdığımda jobe ve önde oturan mark bana döndüğünde jobe'a bakarak gülümsediğimde büyük bir mutlulukla bağırıp bana sımsıkı sarılmıştı,bu haberi öğrediklerinde bellingham ailesi musmutlu olmuştu
🇪🇸
eve geldiğimizde jobe'un suratındaki gülümseme her şeye değebilirdi,arabadan indiğimiz anda jude ve mark'la sımsıkı sarıldığında sıra bana gelmişti ve bana sımsıkı sarılıp ayaklarımı yerden kestiğinde etrafımızda dönmüştü
"tanrım,aşırı mutluyum!" dediğinde jude'da bende gülümsemiştik,jobe kardeşim gibi olmuştu ve onun mutluluğunu görmek mükemmel bir histi
mark ve annem eve gittiklerinde bende iki şapşal bellingham'la kalmıştım,büyük olanın pek şapşal olduğunu düşünmüyordum tabiki artık
"kimden öğrendin amelia,doğru,değil mi bu,kötü oynamıştım aslında" dediğinde jude ellerini kardeşinin omuzlarına koyup "hiçde kötü oynamadın kardeşim,sen kendini izlemediğin için bilmiyorsun,mükemmel oynadın" dediğinde,jude onu biraz daha mutlu etmişti
"jude'a her zaman katılmam ama bu sefer katılıyorum,çok haklı,cidden mükemmel oynadın" dediğimde jobe tekrar mutlulukta ikimizede sarılıp telefonunu eline alıp eve girmişti,sanırım arkadaşlarını arayacaktı
jobe gittikten sonra jude bana doğru adımlarını atıp önümde durduğunda başını eğmişti,bende ona bakabilmek için başımı kaldırdığımda arada çok mesafe yoktu,nefeslerimiz birbirine yakındı
suratını suratıma doğru yaklaştırdığında sessizce "eduardo mu söyledi?" dediğinde yutkunup başımı aşağı yukarı salladım,eğer konuşursam belki tükürebilirdim ve o bana çok yakın olan suratına tükürüğümün gelmesini istemiyordum
sessizce "ilgilenilmesi hoşuma gidiyor sanırım" dediğinde sırıtarak başımı eğmiştim,hoşuma gitmiyor diyen en büyük yalancıdır,heleki kadınlar çok severdi ve bende ilgi eksikliği vardı
"kimden gelirse razıyım ilgiye" dediğimde o da gülümsemişti,sonrasında başını kaldırıp etrafa bakarak "gece bir yerlere gidelim mi?" dediğinde aslında onun bu akşam galibiyet kutlaması yapacağını düşünmüştüm takımıyla
"kutlama yapmayacak mısınız takımla" dediğimde jude bir elini omzuma koyduğunda "yapıcak olsak sana neden böyle bir teklif sunayım ki?" demişti ve dediği şey mantıklı gelmeye başlamıştı
"nereye gideceğiz?..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lebenshindernisse ~ Jude Bellingham
Romancebu kadar kötü bir çocukluk yaşasam bile on sekiz yaşımda aşkımın peşinden gidip kaderimi yeniden mi çizmeliydim yoksa çizili yolda yürümeli miydim