"biraz ıslak ama..."
"nerde buldun?" diye soran eduardo'ydu
telefonu jobe bulmuştu ilginç bir şekilde
jobe'a baktığımda tam eduardo telefonunun ıslaklığını alırken bana bakıp gözüyle bir yeri işaret etmişti
işaret ettiği yere baktığımda jude'u görmüştüm,onun başının altından çıkmasına şaşmamalıydı aslında,bir çekememezlik vardı
"edu' sonra yapsak planı,telefonun bozulmuş sanırım seninde,yarın falan planını yapsak" dediğimde edu' biraz düşünüp kabul etmişti,ne de olsa zorla planını uygulatmayacaktı ya
telefonu çantasının içine atıp bana yaklaştığında dudağıma uzun bir öpücük bırakıp çantasını omzuna takmıştı
"arabayla mı geldin,yoksa bırakayım seni"
"annemin arabasıyla geldim,teşekkür ederim" diyip ona sarıldığımda o da boynuma bir öpücük bırakıp yanımızdan uzaklaşmıştı
eduardo sahadan gittiğinde jobe'un koluna sertçe vurdum, "ne yapmaya çalışıyorsunuz siz abi kardeş" dediğimde jude'un sahaya girdiğini görmüştüm
bir insan bu kadar çirkefleşebiliyordu işte
"çirkeflik denmez ona,sadece intikam alıyorum" diyerek jude yanıma geldiğinde gülmüştüm
cidden düşündüğüm şey ağzımdan çıkmış mıydı,farketmemiştim bile
"intikam dediğin telefonunu bozmak mıydı,biraz daha yaratıcı ol" diyip yanından gideceğim sırada kolumdan tutup beni karşısına almıştı
"ben gidiyorum" diyip jobe yanımızdan kaçtığında sadece arkasından izlemekle kalmıştım
işte kaçacak bir yer kalmadı amelia johnson
"neden böyle yapıyorsun bilmiyorum ama saçmalıyorsun,camavinga'nın işiyle oynama,kariyerini etkiliyorsun" dediğinde gülmüştüm,beni suçlu hissettirmeye mi çalışıyordu
kesinlikle başarısızdı bu konuda
"jude,sana bizden olmaz dedim,olmayacak dedim ve ben istemediğim sürece olmayacakta dedim,hatırlıyorsun değil mi?" dediğimde bana doğru bir adım daha atmasıyla resmen dibimdeydi,nefesi saçlarımı hareketlendiriyordu
"'bende bizden mükemmel olur' demiştim ve 'senden vazgeçmeyeceğim'ide söylemiştim,hatırlıyorsun değil mi?" diyip beni taklit etmişti,sinir bozucu
"olmayacak jude"
"olacak amelia"
🇪🇸
"jude rahat bırak beni!" diye bağırdım o odamın kapısının önünde kapımı açmaya çalışırken
tabiki benim bağırmamla annemde kapımın önüne geldiği için kapımı açmak zorunda kalmıştım
şeytan 'jude bana aşık' de ve ikinizde evlatlıktan reddedilin diyordu
evlatlıktan reddedilsem eminim ki jude bize mükemmel bakardı...
"jude beni rahat bırakmıyor,özel hayatımı ihlal ediyor" dediğimde annem göz ucuyla jude'a bakıp gülmüştü,sonrasında jude'da anneme katılıp gülüşmüşlerdi
"özel hayat mı,tatlım aynı evde yaşamaya alışmalısınız,siz kardeşsiniz..." diyip merdivenlerden aşağı inmeye başladığında jude hızlıca beni odaya itip ayağıyla kapıyı kapattığında hızlıca dudaklarıma yapışmıştı
elleri belimdeyken resmen ondan uzaklaşmamı engelliyordu,resmen ondan uzaklaşamıyordum bile
onu kendimden uzaklaştırmanın yolunu ararken hızlıca alt dudağını ısırdığımda benden zaten kendisi uzaklaşmıştı
"canımı yaktın" diye söylenmeye başladığında bende elimin tersiyle dudağımı sildiğimde bunun biraz fazla olduğunu farketmiştim
"eduardo öpünce silmeyip benimkini silmen,siz yakışmıyorsunuz bile" diye çocuk gibi söyleniyordu ki şuan gözümde çocuktan farksızdı
"jude lütfen yorma beni,annem bile 'siz kardeşsiniz' dedi,üvey bile demedi" diyip yatağıma oturduğumda jude beni izlemeye başlamıştı,cidden böyle izleyecek miydi diye düşünürken telefonum çalmıştı
gözleri telefonuma kaydığında hızlıca telefonumun üstüne yattığımda telefonumu almak için o da bir kaplan gibi atılmıştı
eli sırtıma çarptığın sıra yavaşça elini belime koyduğunda hemen yataktan kalkıp telefonu açtım
"efendim aşkım..." dediğimde jude'un suratındaki ifade tam anlamıyla kıskanç bir ifadeydi
"tabi ki,evdeyim gelebilirsin" dediğimde tam jude dibimde durduğunda telefonu kapatıp yatağın üstüne attım
"insanlar sandığın gibi değil,onunla benim senden uzak durmam için bir anlaşma yaptıysan bile bunu sonuna kadar kullanacaktır,onu böyle evine,odana çağıramazsın" dediğinde başımı kaldırıp jude'un suratına bakmaya başladım
"sanane jude,o benim sevgilim,istediğimizi yapabiliriz,ister öpüşürüz,ister..." dediğimde eliyle ağzımı kapattığında jude'un gözlerine baktım,devamını ben bile söylemek istemezdim
"yeter amelia,bundan pişman olacaksın ve yanına gidip ağlayabileceğin bir jude olmayacak" derken elini ağzımdan çektiği anda gülmeye başladım
"emin ol gülmekten ağlayacağım jude bellingham" dediğimde sinirli bir şekilde odamdan çıkıp kapıyı sertçe kapatmıştı
🇪🇸
"merhaba canım,bir şey ister misiniz,kahve falan" diye annem eduardo'ya ne isteyeceğini soruyordu,o sırada edu'nun gözü benden başkasını görmüyor olmalıydı ki annemde bunu farkettiğinde gülümsemişti
o sırada üstünde dışarı çıkmak için giyilmiş kıyafetlerle jude'u gördüğümüzde hepimiz ona dönmüştük
"babana nereye gittiğini söyleyeyim jude" diye annem jude'a sorduğunda jude sadece "burda durarak sinir olmamak için parka gidiyorum" diyip evden çıkmıştı
"biz bir şey istemiyoruz anne,sadece film falan izleyeceğiz" diyip merdivenlerden yukarı çıktığımızda jobe'u görmüştüm
eduardo'yu odama benden önce girmesini sağladıktan sonra jobe kusuyormuş gibi bir ifade kullanıp merdivenlerden aşağı inmişti
odama girip kapıyı kapattığımda eduardo ise beni ayakta bekliyordu
ona baktığımda biraz bana yaklaşıp ellerini belime koyduğunda sadece gülümsemiştim
"film mi izleyeceğiz?" diye sorduğunda başımı aşağı yukarı salladım,açıkcası film izlemeyi çok sevmezdim,hareketsiz bir şekilde iki saat boyunca oturmak beni sıkıyordu
yüzümü elleri arasına aldığında dudağıma bir öpücük bırakıp beni yatağa oturttuğunda öpüşmeye devam etmiştik
ellerimi ensesine koyduğumda bir eli tişörtümün ucunu kaldırmakta olduğunu farkettiğimde hızlıca geri çekilmiştim
"ne yapıyorsun eduardo?" dediğimde biraz mahcup olmuş gibiydi
"sen devam edince..."
"ben devam edince ne,sevişicez mi sandın,daha bir kaç haftadır tanıdığım birisiyle" derken ona şaşkınca bakıyordum
jude'un haklı olmasından nefret ediyordum,ona hak vermekten nefret ediyordum
"özür dilerim amelia,düzgünce filmimizi izleyelim lütfen" dediğinde eduardo'ya bakmayı kesip başka yerlere baktım,suratına bakarak bir insanı kovmak zordu
"çık odamdan edu'" dediğimde bana yaklaşıp elimi tuttuğunda elimi hemen çektim
"lütfen eduardo çık" derken hala suratına bakmadığım için beni ciddiye almamış olacak ki elini belime koyup dudaklarıma yapıştığında onu göğsünden sertçe ittirip kendimden uzaklaştırdım ve suratına bakarak
"defol git burdan eduardo camavinga!" diye bağırdığımda eduardo bana son kez bakıp hemen odamdan gitmişti
bense daha fazla ayakta durabilecek gibi hissetmediğim için kendimi yere bıraktım...
her şeyin boka sarabileceği gün gibi açık değil miydi zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lebenshindernisse ~ Jude Bellingham
Romantikbu kadar kötü bir çocukluk yaşasam bile on sekiz yaşımda aşkımın peşinden gidip kaderimi yeniden mi çizmeliydim yoksa çizili yolda yürümeli miydim