18.BÖLÜM

220 20 0
                                    


"Uzaay?"

"Mmh?"

"Şey, kalkmam lazım."

Ses vermedi. Derin bir nefes alırken kolunun altından kurtulmaya çalıştım tekrar. Gece uyurken ona dönük olmama rağmen sırt üstü uzanmıştım ve o da yüz üstü yatmıştı ama kafası bana dönüktü ve kolunu karnıma sarmıştı.

Çabamı demin dediğimi duymuş olacak ki kolunu kaldırarak kesti. Yastığın altına doğru soktu kolunu. Bende yataktan kalkarken hızlıca altımı düşünmeden tuvalete gittim. Çünkü biraz daha gitmesem mesanem iptal verecekti.

İşimi halledip geri yatak odasına döndüğümde Uzay hala uyuyordu.

"Hala uyuyor musun?" dedim.

"Evet." dedi boğuk bir sesle. Uykulu ses büyüsü de gerçekti demek. Çünkü inanılmaz iyiydi sesi.

"Çıplağım şu an."

"Yatağa gel o zaman."

Oflarken yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım ve telefonumu aldım elime. Mesajlara bakarken Özge'den gelenleri açtım önce

Özge: Ev arkadaşımla tanışman lazım.

Özge: İnanılmaz seksi bir eski sevgilisi var. Üstüne sanırım daddy issues çekiyor ve bunlara rağmen o kadar enerjik ve harika ki bayılırsın.

Özge: Ayrıca dünya üzerindeki en iyi patatesli yumurtayı yapıyor.

Güldüm sessizce. Arden'le iyi anlaşmış olması çok iyiydi. Çünkü ilk başta baya bir endişesi vardı o konuda ama gerçekten iyilerdi.

Lidya: Bugün mesaim var gelin tanışırız?

Özge mesajımı görmeyeceğinden çıkıp Instagram'a girdim ve aşağı kaydırmaya başladım. Birkaç dakika sonraydı Uzay hareket etti. Gerindi. Sonra bana döndü tamamen.

"Günaydııın." dedim telefonun ekranını kapatırken. Belimi tutup beni tekrar yatırırken üstüme çıktı ve eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Güldüm. O da güldü. Sonra çekildi. "Günaydın bebeğim." derken bir daha öptü. Gülüp ittim onu.

"Yeni uyandık."

"Ve kahvaltı zamanı." dedi. Sonra da ellerimi tutup başımın iki yanına yaslarken eğildi. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp bu sefer daha uzun ve daha hoş bir şekilde öptü beni. Gerçekten dün geceden sonra bu öpüşme tamamen dün geceki anıları canlandırıyordu bende.

Çekilirken bu seferkinin son olduğunu anladım. Derin bir nefes aldı.

"Bu işi daha çok yapmalıyız."

"Neyi?"

"Bende kalman işini." dedi.

"Babamla konuşabilirsin bunu." dedim. Ofladı.

"Ne vardı ailen başka bir şehirde yaşasaydı ve sen yurtta kalıyor olsaydın ya?" dedi. Dudağımı büzdüm. "Elimizdeki bu kusura bakma."

"Kusur yok ki." dedi ve yanağımı öptü sertçe. Sonra da dikelirken beni de çekip kucağına oturttu. Güldüm. "Noldu?" dedi.

"Sürekli kucağına oturttuğunun farkında mısın?"

"Daha yakın olman için başka bir yol gelmiyor aklıma." dedi. Sonra eğilip boynumu öptü. "Kurabiye kokuyorsun." dedi.

"Bu dünya üzerindeki en az çekici olan koku falan olabilir."

"Hayır. Ben aç bir adamım. Benim için dünyanın en seksi kokusu bu." dedi. Güldüm.

BOŞLUKTA BOĞULMAK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin