Akşam Saat 6:30'u gösteriyordu.Wooyoung heyecanlı bir şekilde yatakta bıkkınlıkla uzanan arkadaşına giydiği bilmem kaçıncı kıyafeti gösteriyordu.
"Yeosang aşkoom nasıl olmuşum çabuk kalk cevap ver."
"Amcık sabahtan beri kıyafet deniyorsun ,işte benim stlimde ki kenan doğuluya benzedim artık amına koyim gözüm karardı."
"Ya tamam piç bu son bak nasıl olmuş cevap ver."
"Wooyoung cidden güzel olmuşsun kanka yemin ediyorum bak hadi son dokunuşlarını yap siktir olup gidelim artık."
"Of tamam be dur parfüm sıkıcam sence hangisi olsun?"
"Vanilya aromalı güzel onu sık."
"Tamamdırr hadi çıkalımm artık çok heyecanlıyım oglum acaba san beni beğenir mi bence kesin aşık olucak."
"He kanka görür görmez vurulucak sana."
"Ay hadi inşallah kurban verenee."
Yeosang Wooyoung'un bu dediğinden sonra gözlerini devirmişti. Son dokunuşlardan sonra Seonghwa'nın aramasıyla evden çıkmışlardı.Hava yeterince serindi Wooyoung üzerine ceket almayı unuttuğu için söylenip duruyordu.Yolda taksiyi çevirip bindiklerinde de Mingi Yeosang'ı aramıştı.
"Alo Mingi biz taksiye bindik geliyoruz konumdaki kafeye ,siz çıktınız mı?"
-Bizde Seonghwa hyungla kafeye yaklaşmak üzereyiz. Yunho'yu da aradım onlar erken gelmişler.
"Tamam görüşürüz."
-Görüşürüz.
Yeosang telefonu kapattıktan sonra Wooyoung'u cimcikleyip;
"San'lar bizden önce erken gelmişler Mingi söyledi."
"Of heyecandan kendimi ısırcam."
"Lan sakin ol çocuğun üzerine atlama da sen."
"Ay yok be ne atlicam saçmalama."
------------------
Yunho heyecanlı bir şekilde arkadaşlarına bir şeyler anlatıyordu.
"Hadi amına koyim nerde kaldılar benim milkshake bitti ya yenisini isticem."
"Oha hayvan mısın amına koyim bardak boyun kadar ne ara bitirdin ayrıca saat daha 7 olmadı az sabret et biz erken geldik aq."
Jongho göz devirip tekrar bir milkshake daha söyliyecekken kapıdan içeri 4 kişilik bir arkadaş grubu girmişti
Mingi ellerini çırpıp "aa geldilerr "
demişti.
Jongho gördüğü sarışın çocuğa ağzı açık bakmaya başlamıştı. Hongjoong ayaklanmıştı bile.
San telefondan kafasını kaldırıp kapıya baktığında Wooyoungla göz göze gelmişlerdi.
O an çok tuhaf bir şekilde San karnında kelebekleklenme hissi yaşamıştı.
Ardından Mingi heyecanlı bir şekilde;"Selam gençlerr hoşgeldinizz."
" hoşbuldukk."
Yunho gülerek karşılık vermişti.
San sandalyeden ayağa kalkıp Wooyoung'un görüş hizasına geçmişti.
Ardından elini uzattıp;"Selam Wooyoung du değil mi?"
" Evet benim memnun oldum."
"Bende , otursana."
Wooyoung San'ın önünde ki sandalyeye yerleşmişti.
Heyecanını içinde saklayamadan kekelemeye başlamıştı bile. Normalde çekingen değil de enerji bombası olan çocuk bir anda utanmıştı.
Wooyoung karşısındaki San'ı süzmeye başlamıştı.
San'ın siyah gömlekle ne kadar çekici göründüğünü düşünüyordu.
..
Sakince bütün arkadaş grubu oturmuşlardı.
Seonghwa sohbeti başlattı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kurban verenee •woosan•
HumorKocam: sen kimsin amk?? +90**********: Kocan :) •ÖN SÖZ• geçmişte babasının yaşattıklarından dolayı problemler yaşayan choi san , karşısına çıkan kader ortağı jung wooyoung'la tanışır. -texting/düz yazı-