2 // gözleme, teftiş ve anlaşma

28 1 0
                                    

Ekim, 2039

Her ay başında yaptığı gibi bu aya da çalışanlarıyla durum toplantısı yaparak başladı. Sıkıcı geçtiğini düşündüğü toplantının ardından ise Duru'nun ofisine gitti.

"Nasıl gidiyor güzelim?"

Kadın başını dosyalarla dolu masadan kaldırıp gelenin kim olduğuna baktı. 

"İyi gidiyor dayıcım. Geçen gün Can Kazancı'ya teslimatını yaptığımız silahların seri numaralarını legal olanlarla değiştirmem gerek. Onun dışında her şey yolunda."

"Halledersin onu sonra boş ver şimdi. Sadık gözleme ısmarlayacakmış, hadi gidelim."

Duru bu cazip teklifi değerlendirdi. Biraz acıkmıştı evet, ama diyetini bozmaya değer miydi? Emin değildi.

"Hadi hadi. İstiyorsun biliyorum. Seversin sen bol kaşarlı, ıspanaklı..." diyerek onu ikna etmeye çalıştı. İşe de yaramıştı.

"Gerçekten de severim."

***

Yemekten sonra Sadık işlerini halletmek için bankaya giderken diğer ikisi şirkete döndüler. Ve  içeri girdiklerinde onları beklenmedik bir misafir karşıladı. Resepsiyon görevlisi kızın belirttiğine göre denetim için bir müfettiş gelmişti ve onları görmeyi bekliyordu.

Metin rahattı, bu sürpriz teftişlere her zaman hazırlıklı olmuştu. "Tabii, görüşelim." dedi. Ama yeğeni onun kadar rahat değildi. 

"Dayı, Can Kazancı'ya verdiğimiz silahlar... Ödeme ve teslimatla ilgili belgeler var ama silahlar ülkede kaçak durumda. Seri numaralarıyla oynama fırsatım olmadı."

"Bir şey olmaz, ben müfettişe diğer alanları gösterirken sen ofisine git silahların seri numaralarını geçen hafta yasal yollarla ülkeye soktuğumuz silahlarınkiyle değiştir." diye bir komut vermişti ki, lobide onları dinlemekte olan bir kadın ayaklanıp yanlarına geldi.

"Maalesef bunu yapmanıza engel olmak durumundayım. Bahsettiğiniz evrakların kontrollerini sağlayıp yasaya uygunluklarını kontrol etmem gerek."

Metin o an anladı, lobide oturduğunun farkında bile olmadığı bu kadının müfettiş olduğunu.

"Müfettiş hanım, yanlış anladınız..." dediyse de müfettiş onu dinlemeden Duru'ya döndü. 

"Ofisinize gidelim lütfen."

Müfettiş bahsi geçen evrakları inceleyip kanıt olarak kopyalarını dosyaladıktan sonra bu durumu resmi kurumlara bildirmekle yükümlü olduğunu söyleyip çıktı.

Aynı gün, akşama doğru saat 04.00 civarı iki sivil polis şirketi ziyarete geldiler. Metin Bey ve Sadık Bey ile görüşmeyi talep ediyorlardı.

Metin'den duyduklarından sonra Sadık geceyi nezarette geçirmeye hazırlamıştı kendini ama polisler tutuklamaya gelmiş gibi görünmüyorlardı.

"İyi akşamlar arkadaşlar, bugün elimize geçen bilgiler doğrultusunda buradayız. Ülkeye kaçak yollardan silah sokma ve-"

Sadık panikledi. Yıllarını ve tüm birikimlerini bu şirkete adamıştı, bu şirket onun için her şey demekti. Her şeyini kaybetmeyi göze alamazdı.

"Memur hanım, memur bey, bir karışıklık oldu sanıyorum ki. Biz müfettişe de açıklamaya çalıştık ama dinletemedik."

"Endişelenmeyin Sadık Bey, buraya sizleri tutuklamaya gelmedik." dedi polislerden biri ve diğeri ekledi, "Henüz."

"O zaman bu görüşmenin amacını öğrenebilir miyiz?" diye sordu Duru, şirket avukatı olduğu için görüşmeye dahil olmasına izin verilmişti.

"Tabi ki avukat hanım. Belgelerden gördüğümüz üzere Can Kazancı bahsi geçen kaçak silahları satın almış. Daha önce de bu şahısla daha önce de buna benzer bir durum yaşanmıştı ama legal olarak kendini korumayı başardı. Ülkedeki en başarılı avukatları bünyesinde bulunduruyor."

Diğer polis memuru açıklamaya devam etti, "Can Kazancı'nın ülkemizdeki namını herkes biliyor. Atilla Kazancı'nın oğlu neticede. Ama yaptığı illegal işlerin farkında olsak da yeterli kanıtımız olmadan, böyle ufak suçlarla onu içeri attıramayız. Bu..." devam etmeden önce elindeki dosyayı masaya bıraktı, "Sadece sizi bitirir."

"Peki ne yapmamızı istiyorsunuz?" diye sordu Metin çatık kaşlarla, şirketini korumak için her şeyi yapmaya hazırdı.

"Kendinizi güvenceye almak istiyorsanız bize Can Kazancı'ya ve yaptığı illegal işlere dair deliller getirin. Böylece yediğiniz haltlar için ceza almaktan kurtulabilirsiniz."

"Biz böyle bir şeyi nasıl yapabiliriz? Bizden yalnızca silah aldı onunla ilgili başka bir bilgiye sahip değiliz. Kendisiyle yüz yüze bile gelmedik. Can Kazancı'nın kim olduğundan haberiniz var mı?" sorusu Duru'dan geldi. Bulunduğu noktaya babasının işlerini devralarak gelmiş bir mafya babasından bahsediyorlardı ve bu adam işlerini hep çalışanlarına yaptırırdı. Onu bulmaları, ona dair deliller bulmaları imkansız bir görevdi onun gözünde.

"Evet avukat hanım, kendisine aşinayız. Peki siz, şirketiniz adına asılsız evrak hazırlamanızın ve ülkeye illegal yollardan silah sokulması için kanunu manipüle etmenizin size bir avukat olarak ne ceza aldıracağından haberiniz var mı?" dedi polis ve Duru'ya cevap hakkı tanımadan partneri konuşmaya devam etti.

"Bu sizler için bir şans, arkadaşlar. Kabul edip kendinizi ve şirketi kurtarabilir, ülkemizi yeraltından yönetmeye çalışan bir mafya babasını yakalama konusunda devlete yardım edebilirsiniz ya da hapse girersiniz."

Çok da bir seçim şansları yoktu. Kendilerini güvenceye almak için kabul etmek zorunda oldukları imkansız bir görevleri vardı.

Görüşmelerinin sonunda el sıkışarak polisleri uğurladılar.

"Ne yapıyoruz şimdi?" diye sordu Sadık, bir sigara yakarak.

"Can Kazancı'ya yaklaşmanın bir yolunu buluyoruz." dedi Metin.


 Bölümle ilgili yorumlarınızı okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Karakterlerin fotoğraflarını da aşağı bırakıyorum. <3


Metin 

(Duru'nun Dayısı)

(Duru'nun Dayısı)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Duru

Duru

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SELCOUTH   | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin