Keyifli okumalarr
^^^^^^^"Birileri utanmış" dedi Çağlar elinde bardaklarla bana doğru gelirken.
"Ne alaka ya" dedim.
"Deren arkadaş olmadığımızı biliyoruz e kardeş de değiliz sevgili de değiliz o yüzden dedim onu yani utanmana gerek yok"
"Tabiki değiliz" dedim gözlerimi açarak.
"Tamam değiliz işte" dedi ve gülmeye başladı. "Bu kadar utangaç olma Deren kimse almaz seni yoksa"
"Aman çokta meraklıyım daha yaşım kaç başım kaç" dedim bulaşıkları makineye dizerken.
Tezgaha yaşlanmış sessizce beni izliyordu. "Yine sessizliğe büründün Çağlar"
"Senin yanında en konuşkan halimdeyim" dedi.
"Bu en konuşkan halinse acıdım diğer insanlara"
"Niye daha mı çok konuşmamı isterdin?"
"Bugün şakamatik modundasın maşallah" dedim ellerimi yıkarken.
"Öyle oluyo bazen" dedi. Ben yukarı çıkarken o da peşimden geliyordu.
***
Hava karardığında benim odamın önündeki terasa çıkmıştık. Çok güzel bir koltuk takımı aldırmıştım babama burası için. Ortada güzel bir sehpa vardı. İki tane armut koltuk ve sallanan salıncak vardı kısacası bu koskoca terasta oturmak için 10 kişilik yer falan vardı ama genellikle 5 kişi anca sığıyorduk.
Terasın camlarını komple açmıştım. Burası akşamları çok güzel esiyordu sabahları ise hamam gibi sıcak oluyordu.
"Melih şuraya bir buharlı soğutuculardan mı alsak ya" dedim otururken.
"Dayım artık seni şu terastan aşağı atarsa şaşırma" dedi.
"Ne var ya gündüzleri onlar oturuyor burada bence onların iyiliğine olur gece de ben kullanırım işte oh mis" dedim.
"Geceleri burası serin niye soğutucu istiyorsun ki?" Dedi Çağlar.
"Çünkü hanımefendi Küçük olan her canlı türünden korktuğu için teras kapısını açsa bile camlarını kapatıyor"
"Ne var korkuyorum böceklerden napayım Melih"
"Kelebeklerden de korkuyorsun Deren"
"Kanatları güzel gövdeleri çok korkunç" dedim. Gerçekten çok korkuyordum önceden bir kelebek varsa o ortamda asla barınmazdım şimdi uçmadığı sürece bir sıkıntım olmuyor.
"Utangaç olduğun kadar korkaksında" dedi Çağlar gülerek.
"Bunun yanına siyah kaplan getir korkmaz ama böcekten korkuyor işte"
"Bir kere onlar asil hayvanlar böcek yaratık bildiğin" dedim. "Ay kaşıntı geldi kapatın şu konuyu" dedim.
Biraz takıldıktan sonra saat 00.00'a gelirken Melih ve Çağlar halamların evine geçmişlerdi. Ben ise biraz dizi izlemeye karar vermiştim. Aynı anda birden fazla dizi izledigim için hangisini izlesem diye düşünüyordum.
"The 100 bağımlılığımdan vazgeçtiğim gün kendimden vazgeçmişim demektir" diyerek the 100 dizisini tekrar açtım. Artık replikleri ezberlemiştim ama izlemekten asla sıkılmıyordum.
****
"Ne uyudun be kuzen kalksana ya" diye bağırma sesleriyle gözlerimi zar zor açabilmiştim. "Melih bıraksana kızı uyusun"
Çağlar'ın sesini duymamla gözlerimi aniden açtım ve ikiside karşımda duruyordu. Çağlar merdiven tırabzanına yaşlanmıştı Melih'te başımın dibinde bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Güzel
AdventureBir şeyle ilgilenirken unutuyoruz dertlerimizi, bizi üzen şeyleri. Bir nevi kaçıyoruz aslında, başka şeylerle ilgilenip kafamızı dağıtıyoruz. Fakat dertlerimiz en olmadık yerde ve zamanda vuruyor bizi. Kaçtığımızı sandığımız şeyler peşimizde dolaşıy...